Türkiye’yi F-35 programından çıkaran ABD, milli helikopter projesi ATAK’ı da 10 yıl geciktirdi. Türkiye 1996’da yabancı ortaklığı ile milli taarruz helikopteri üretmek için çalışma başlattı. ABD’li Bell Textron firması ile “King Cobra” üretmek için el sıkışıldı. ABD süreci çıkmaza sokunca proje 2004’te bitti. 2007’de İtalyan AgustaWestland firması ile ortaklık imzalandı ve TUSAŞ’ta ATAK’ın üretimi başladı. İlk teslimat 2014’te oldu.
Bugün terörle mücadelenin bel kemiği olan ATAK taarruz helikopterlerinin TSK envanterine girmesini önlemek için ABD’nin her yola başvurduğu ortaya çıktı. Proje ile ilgili çalışmaların yürütüldüğü dönemde aktif görevler alan 2 üst düzey general, engellemeler nedeniyle projenin en az 10 yıl geciktiğini söyledi. 1990’lı yılların başlarından itibaren artan terör olayları Türkiye’nin savunma konseptinde de değişikliklere neden oldu. Özellikle taarruz tipi helikopterler büyük bir ihtiyaç haline geldi. Bu ihtiyacı karşılamak için ABD başta olmak üzere değişik ülkelerden taleplerde bulunun Türkiye, büyük zorluklarla karşılaşınca 1996 yılında yabancı ortaklığı ile milli bir taarruz helikopteri üretmek için çalışmalara başladı.
8 YIL SÜREN GÖRÜŞME
İlk etapta ABD’nin Bell Textron firması ile 50 adet ‘‘King Cobra’’ saldırı helikopteri üretmek için el sıkışıldı. Ancak uzun görüşmeler ABD tarafının uzlaşmaz tavırları nedeniyle 2004 yılında sonlandı. Yeniden çıkılan ihale sonrasında 30 Mart 2007’de İtalyan AgustaWestland firması ile ortaklık imzalanarak TUSAŞ/ TAI’de (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi) T-129 ATAK helikopterlerinin üretimi başladı. TSK’ya ilk teslimat 22 Nisan 2014’te gerçekleşti. Milli bir taarruz helikopterinin TSK envanterine girmemesi için ABD ve yerli işbirlikçileri büyük engeller çıkardı. Önce ihaleyi alan ABD firması 8 yıl Türkiye’yi oyaladı, sonra İtalyanlarla üretilecek ATAK helikopterleri bahanelerle engellenmek istedi.
MİLLİ YAZILIM İSTEMEDİLER
Yaşanan sürece şahitlik eden emekli Hava Pilot Tuğgeneral Namık Kemal Çalışkan, Washington yönetiminin savunma sanayi konusunda sergilediği tutumun Türkiye’nin terörle mücadele sürecine ciddi zararlar verdiğini söyledi. Türkiye’nin artan terör olayları dolayısıyla ABD’den taarruz helikopteri alma konusunda girişimlerde bulunduğunu anlatan Çalışkan, “O dönem TSK’nın istediği hava araçları ABD kanadının kapalı kaynak kodu ve görev bilgisayarının milli (Türk) olması koşulunu kabul etmedikleri için girişim sonuçsuz kaldı. Sonrasında yerli üretim aşaması başladı ve İtalya ortaklığı ile ATAK projesi başladı” dedi.
ÇOĞUNLUĞU FETÖ’CÜ ÇIKTI
ATAK helikopterlerinin prototip, seri üretim aşamalarını müteakip muayene-kabul süreçlerinin gereğinden fazla uzatılarak TSK envanterine kayıtları geciktirildiğini dile getiren Çalışkan, “Bu süreçte muayene kabul heyetinde çalışan askeri görevlilerden önemli bir kısmı 15 Temmuz darbe ihaneti sonrası FETÖ terör örgütü üyeliğinden gözaltına alındı” dedi. Çalışkan şunları kaydetti: Daha öncesinde ABD’den gelen ithal helikopterler aküsü bağlanıp envantere dahil edilirken ATAK helikopterlerinin muayene aralığı 1 buçuk yılı aştı. En fazla 4 yada 5 ay sürmesi gereken muayene – kabul sürelerinin artması ordumuzun terörle mücadelesini akamete uğratma amaçlıydı. Şimdi üretim aşamasında Roketsan, Aselsan, Havelsan var ve hiçbir dış gücün müdahale edemeyeceği özgünlükte bir helikopter ürettik.”
Tayvan’dan almamızı bile engellediler
ATAK Projesi’nin hayata geçirildiği süreçte Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulunan emekli Hava Tümgenerali Beyazıt Karataş da ABD’nin Türkiye’nin terörle mücadele azmini kırmak için milli taarruz helikopteri üretimini geciktirdiğini söyledi.
Karataş ise PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ın yakalandığı 1999 – 2002 dönem aralığında terör cephesinde durgunluk yaşandığına dikkat çekti ve yaşananları şöyle anlattı:
F-35’TEKİ GİBİ OYALADILAR
“O süreçte Müsteşar Yardımcılığı ve Washington’da Askeri Ataşe’lik görevlerinde bulundum. Türkiye, PKK’nın artan eylemleri nedeni ile başta muharip helikopter ve İnsansız hava araçları ( MQ- 1 Pradetör) olmak üzere ABD’den bazı taleplerde bulundu. Beyaz Saray tıpkı şu an F-35 örneğinde olduğu gibi Türkiye’yi oyalama yoluna gitti. PKK ile mücadelenin en kızgın olduğu dönem de 10 adet AH-1 W (Cobra) helikopter ve İHA talebimiz çeşitli bahanelerle reddedildi. Yine aynı süreçte Tayvan’ın savunma konseptinde gittiği değişim nedeni ile satışa çıkardığı 15’ten fazla taarruz helikopterinin Türkiye’nin satın alması ABD engellemesi nedeni ile gerçekleşmedi. Birleşik Devletler o dönem önceliği PKK terör örgütünün korunması ve istedikleri kıvama getirilmesiydi.
BAĞIMLILIK SÜRSÜN İSTİYORLAR
Washington’da görev yaptığım dönem katıldığım bir toplantıda Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’ten önceliklerinin Kürtleri korumak olduğunu bizatihi duydum. ABD’nin Irak işgali ve PKK’nın yeniden güçlenmesi bu nedenle paralellik arz etmektedir. ABD sattığı harp silah ve araçlarının kaynak kodlarını kullanıcı ülkeye vermediği için kendisine bağımlılık devam etsin istiyor. Şu an TSK envanterine giren ve sayısı 50’yi aşan yerli üretim Atak Helikopterler muharebe gücümüzü ciddi anlamda artıran çok önemli bir kazanımdır.”
Abd,avrupa,rusya aleyhimize ne varsa yapan, teröristlere ve hainlere destek veren ülkeler ama buna rağmen geçmişten günümüze işleri,ihaleleri boyuna hala onlara veren,onlardan kredi,borç alan,vatandaşlarını ya kimlikle ya da kapıda vizeyle ülkemize sokup vergisiz ev,arsa almalarına izin veren,fetocuları şımartıp bütün kurumları onlara peşkeş çeken kimlerse esas suçlu onlar. Ayrıca atak %100 yerli mi değil o yüzden de boşuna yalan söylemesinler. Partizan,hemşehri,yandaş kafasıyla hiçbir şey yapılamaz acı ama gerçek.