THY 2019’un ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı ve işlerin iyi gitmediği ortaya çıktı. yılın ilk üç aylık döneminde 1.25 milyar TL net zarar yazan bayrak taşıyıcının 2018 yılının aynı döneminde net zarar 314 milyon TL idi. Sebeplerine gelince…Öncelikle petrol fiyatlarındaki artışı not edelim. Ocak başında 56 dolar olan petrolün varili 71 dolara fırlamış. Yeni havalimanında ücretler bildiğiniz gibi değil. Havalimanı değil sanki Alfa uzay üssü. Atatürk Havalimanındaki mal ve hizmet fiyatlarına göre geleceğini planlayan THY’miz, İstanbul havalimanındaki uçuk fiyatları görünce dengesini yitirdi doğal olarak. Max serisi Boeing uçaklarının getirdiği sürpriz külfeti de unutmayalım.
İŞLER AYNA, ÇAL ÇAL OYNA…
Ama en önemlisi hiç şüphe yok ki, ülkenin ekonomik gidişatı. Döviz kurları almış başını gidiyor. Enflasyon % 20’ye demir atmış. Önümüzdeki dönemde çok ciddi bir dış borç ödemesi var ama ortada para yok ! Sadece son 1 yılda yaklaşık 1.300.000 insan işsizler ordusuna katılmış. THY’nin ramazanda 59 liraya sattığı biletleri bile alacak güçleri yok artık. İşyerleri kapanıyor. Faizler % 30’a dayanmış. Yeni yatırım yapılamıyor. Araba satışları yarı yarıya düşmüş. Tarım bitmiş. Ülkenin genelinde tablo bu iken, THY’nin bundan etkilenmemesi mümkün mü? Korkarım, önümüzdeki aylar daha da sıkıntılı geçecek. Hadi, Haziran-Temmuz- Ağustos aylarını turizm hareketliliği ile idare ettik diyelim. Ya sonrası?
3 AY ÖNCE FARKLARI ÖDEMEM DİYEN KİMDİ?
Geçtiğimiz haftanın en önemli olayı, Toplu iş Sözleşmesinden kaynaklanan farkların ve seyyanen 5.000 TL tutarındaki ödemelerin tüm THY personelini kapsayacak şekilde ödenmesi idi. Oysa THY’miz Ocak ayında ne demişti? “Dayanışma aidatı ödemek suretiyle faydalanmak isteyenler aynı kanunun 39/IV maddesi gereği talep tarihinden itibaren faydalanabilecektir. Ancak 26. Dönem Toplu İş Sözleşmesi imzalanmadan önceki bir tarihte yapılan yazılı faydalanma talepleri 26. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle geçerli olacaktır.”
HAVA İŞ’İN AĞIRLIĞI VAR MI?
Aradan 3 ay geçti, THY bu açıklamasındaki iddiasından vazgeçti. Doğrusunu da yaptı. Zaten bozuk olan iş barışını daha da bozmaya gerek yoktu. Şimdi sormak lazım, o 25 Ocak tarihli açıklamaya ne gerek vardı ? Kanuna dayandığını söylüyordunuz ama buna rağmen farkları ödediniz. Aslına bakarsanız, ne yeni imzalanmış olan TİS’te ne de önceki 25. Dönem TİS’inde böyle bir madde yok. O halde bu paralar nasıl ödendi? Hava İş, üyesi olmayan üstelik rakip sendika üyesi THY çalışanlarına da farkların ödenmesine nasıl razı oldu? Ben size söyleyeyim, doğrudan THY’nin talebi ile. Dikkat ettiniz mi, bu konuda yapılmış bir protokol de yok. Yani Hava İş’in kabul etmesi ve onay vermesi sözkonusu değil. THY istedi ve ödedi. Bu aynı zamanda neyi gösteriyor bize? Hava iş’in, THY nezdinde hiçbir ağırlığının olmadığını… Şaşırdık mı? Tabii ki hayır… Unutmadan şu soruyu da soralım. Acaba, TİS’in imza tarihinde Hava İş üyesi olmadığı için farkları alamayacak durumda bulunan çalışanların tamamına yakını pilot olmasa idi, THY yine böyle bonkör, hoşgörülü ve alicenap davranır mıydı? Bu aşamada iki laf da
Havasen’e… Hava İş’e geçmenin hiçbir kıymet-i harbiyesinin olmadığının anlaşıldığı bir dönemde üye sayısını artırması gereken alternatif sendikamız “tok satıcı” ya da “peşin satan” pozisyonunu koruyor. Bir gayret, bir girişim, bir plan-proje yok… Müşteri bekleyen dükkan sahibi gibi üye bekliyorlar. Bakın Havasen’in sektör açısından ne kadar önemli ve gerekli olduğunu hep yazdık, çizdik. Ama birader, biraz hareket lütfen…
% 3 KESİNTİ DE NE OLUYOR?
Dayanışma aidatı ödeyenlerin TİS’ten yararlanması konusunda fikri bile sorulmayan Hava İş sendikası, hiçbir sendikaya üye olmayan THY personeli ile ilgili protokole imza atması bir başka gariplik olarak kayıtlara geçti. Sendikalı olmak istemeyenleri cezalandırmak için THY ile oturup anlaşma imzaladılar. Yahu arkadaş, bu çalışanlar senin kapsama alanının dışında. Senin sendika olarak yetkin üyelerin ve dayanışma aidatı ödeyen işçilerle sınırlı. Çünkü bu iki grubun da seninle aidat ödemek anlamında bir bağı var. Diğer işçi ise kafayı takmış, “ben sendikalı olmam” diyor. Sen de “o zaman ceza ödeyeceksin” deyip raconu kesiyorsun. Bu Sendikalar kanununa göre “bir işçiyi sendikaya üye olmaya zorlamak” değil de nedir? Sana ne? Çalışan, TİS’ten yararlanmama da dahil her türlü riski göze almış. Sana ne oluyor? Yapılanın Deli Dumrul’un hareketinden ne farkı var? Üye olandan 2 akçe, olmayandan 3 akçe denilmesi doğru mu? Madem bu kadar gücünüz var, o zaman şu müdür ve üstü yönetici maaşlarına da itiraz edin. Onlar da sendikalı değil ama her ay bir çuval para alıyorlar. Şirketteki ücret dengesini bozuyorlar. Bir yandan dayanışma aidatı ile ilgili üstelik kanunu referans alıp farkları ödetmemek için çaba sarfedeceksin, öte yandan kanuna aykırı biçimde insanları para cezası ile korkutup sendika üyeliğine zorlamaya çalışacaksın. Bu nasıl mantıktır anlamadım. Bu sendikacılığa denilse denilse arabesk sendikacılık denir herhalde…
Airline haber mi chp destek dergisimi?
Zoruna gidiyorsa gidip ahaber izlesene
Lafonten den masallar anlatiliyor
Ak comar seni
işine gelmiyorsa girme siteye ve haberleri,yazıları da okuma zorlayan mı var sahibinin sesi,akkoyun…
Teknik a.ş çalışanları olarak bile hava-sen’den ümitliydik.Havasen’in tiste mutlak bir baskı oluşturarak Hava-İş’in daha dik duracağını düşünmüştük. Nitekim tis taslağında o kadar havai davrandılar ki,tamam dedik,budur dedik ama gel gelelim tis günü süt dökmüş kedi gibi şirket yönetimi ne verdiyse ona razı gelindi.hatta çelik-işten bile pasif davranıldı. Yeni havalimanı konusuna gelince bence ahl çoook erken kapatıldı. En azından iç hatlar devam etmeliydi. İga personeli ceza yazmak için resmen birbiriyle yarışıyor. Herşey iyi olsun,şirketimiz ülkemize para kazandırsın istiyoruz tabi ki ama yönetim personelden keserek tasarrufa yöneleceğine inanıyor. Kolaya kaçıyor.Proje yok,gelişim yok,iştiraklerden kar edelim amacı yok. Kargo da olmasa hepimiz işsiz kalacağız
Kurallara uy igada ceza yazmasin kimse ceza yazmaya can atmiyo
Hocam Hava Sen bu kafa ile sene sonunu göremez.Umutlar boşa çıktı.Sendikal mücadelenin kenarından bile geçmiyen insanlar ile bu iş olmaz.Benden söylemesi.
Mevcut iktidar sayesinde dış borç,ithalat,döviz,faiz,işsizlik rekorları kırılıyor,torunlarımız bile borçlu doğacak,tarım,hayvancılık bitmiş,kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken şimdi buzul memleketi Kanada’dan nohut,mercimek ithal ediyoruz,bir zamanların Çukurova’sı ülkenin en fakir yerlerinden biri haline gelmiş,İstanbul ve çevresi 20 milyonu geçmiş,göç önlenemiyor,2002’de 5 milyon civarı sendikalı varken şimdi 1 milyon civarına düşmüş,sömürü,tehdit,işten atılma,torpil,hemşehricilik,partizancılık da sınır tanınmıyor,sendikalar iyice sarılaşmış,adalet,kanun,eşitlik,ahlak,vicdan,haysiyet,saygı ara ki bulasın,suç önlenemiyor,adam gibi kanun konup,uygulanmıyor,adam adamı vuruyor tutuklanmıyor,trafik rezalet,kaldırımlar otopark olmuş,gösteriş,hava saraylar,makam uçakları,arabalarla tam gaz devam ediyor ama iktidar hala % 48 oy alıyorsa ne işçiler ne emekliler ne de çalışanlar hiç sızlanmasın,ağlanmasın. Hele thy gibi çalışanlarının derdi davası pass bilet,ikramiye,maaş olanlar hiç.
Havasen başarılı birşeyler yapmak istiyorsa yer hizmetleri şirketlerini yanına alsın. Kabin kokpit size gelmez tgs yi havaşı çelebiyi yanınıza alın.diyorum ama almazsınız. Bizlerin maaşı ne ki ne kadar kendinize aidat alacaksınız? Yağlı kapı değiliz vesselam!