21 Mart’ta China Eastern, Boeing 737-800 filosunun tamamını yere indirdi. Kazadan iki hafta sonra, binlerce saatlik uçuş yapılamadı.
4 Nisan Pazartesi, China Eastern Airlines MU-5735 uçuşunun korkunç kazasının üzerinden iki hafta geçmiş olacak. Son iki haftadır, müfettişler ve kurtarma uzmanları, kazanın enkazı ve kurbanlarıyla başa çıkmak için çok çalışıyorlar. Kaza sonrasında alınan ani bir karar, China Eastern’ın tüm Boeing 737-800 filosunu yere indirmesi oldu. Bu karar ile 108 uçağın tamamı yerde kaldı.
China Eastern, önemli bir 737-800 filosuna sahip olması nedeniyle, operasyonlarında önemli bir zarara yol açacak. Gerçekten de China Eastern, toplamda 600’e yakın uçakla dünyanın en büyük filolarından birine sahip olup bunlardan 108’i B737-800’dür.
21 Mart’ta bildirdiğimiz gibi, China Eastern : “Kaza nedeninin uçakla ilgili olup olmadığı henüz belli değil. Ancak, güvenlik nedeniyle şirket, yarından itibaren tüm 737-800 uçaklarının operasyonunu durdurma kararı aldık ve süresi henüz belirlenmedi” dedi.
Çinli yetkililer ve ABD-NTSB müfettişleri araştırma çabalarında önemli ilerlemeler kaydetmiş olsa da , nedene ilişkin bulgular henüz açıklanmadı. Bu filonun tamamında uçak başına günde oldukça mütevazı bir ortalama beş saatlik uçuş hesaplarsak, bu güne kadar 7.000’den fazla uçuş saatinden vazgeçilmiş oldu.
Bununla birlikte, yere indirme nedeniyle azalan kapasiteye çok da ihtiyaç duyulmadığı görülüyor. Pandeminin kalıcı etkileri nedeniyle, China Eastern filosunun diğer büyük bölümü de park halinde idi. Havayollarının Airbus A320 ailesi filosunun büyük bir kısmı şu anda etkin.
Havayolunun sahip olduğu 150 Boeing 737’den sadece 35’i aktif ve bu tüm 737’lerinin kabaca %23’ü. Bu aktif uçakların tümü, 39 adet B737-700 alt filosundan geliyor. 737-800 ile aynı nesilden gelmesine rağmen, havayolu -700’lerin operasyonlarını askıya almamayı seçti.
Hem Çin ticari havacılığı hem de dünya çapında Boeing 737-800, mükemmel güvenlik kayıtlarına sahip. 737-800’lerin tamamının yere indirilmesi, araştırmacıların bu tipte teknik bir arıza bulması halinde, havayolunun güvenli uçuş konusundaki itibarını koruma girişimidir.
