ZOR KARAR

“Grev oylaması bir toplumun altına dinamit konulması kadar tehlikelidir”dediğimde; gerçek hissiyatımı ortaya koymuş ve bu Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin bu tür uygulamalara gerek kalmadan bitirilmesi gerektiğini savunmuştum.
Ne yazık ki, grev oylaması kaçınılmaz oldu ve 6 Ağustos 2007 günü saat 12’de başlayıp 9 ağustos saat 17.30 da bitecek. Bu oylama öncesi THY işvereni ve sendika yöneticileri oda, oda dolaşıp bu “Evet” veya “Hayır”ın ne getirip ne götüreceğini çalışanlara anlatmaya çalışıyorlar.
Siz değerli THY ve Teknik A.Ş çalışanları olarak, önünüze konulan sandıklara özgür iradeniz doğrultusunda EVET veya HAYIR işaretleyip atacaksınız. Bu oylamada kimsenin etkisi altında kalmayıp geleceğinizi belirleyecek olan kararınızı özgür iradenizle kullanmalısınız. Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki, Çalışanlar, sendika ve THY bir bütündür. Biri olmadan diğeri olamaz. Sendika çalışanların aidatlarıyla yaşarken çalışanlar THY den maaş almaktadırlar. THY ve Sendika her zaman var olacaktır.
Dürüst olmak gerekirse; THY’nin hiçbir yönetimi sendikasız olma eğiliminde olmadı. Şu ana kadar hiçbir zaman sendikacılığı öldürmek için çalışmadı, üstelik, Sayın Yusuf Bolayırlı zamanında sendika üyesi olmayan birçok pilotumuza, kaptanımıza, kabin memuru arkadaşımıza baskı kurularak sendikalı olmaları sağlandı. THY’den başka şirketlerde örgütlenmeyi her nedense başaramayan sendika yönetiminin sektör bazında %51’in altına düşerek yetkisiz hale gelmesi önlendi.
Evet, gerçekten de sendikasız bir THY veya Teknik A.Ş düşünülemez bile. Sendika ile sendika yönetimleri arasında TÜRKİYE Cumhuriyeti ile Hükümet arasındaki fark kadar benzerlik vardır. TÜRKİYE Cumhuriyeti tartışılamazken TC’yi temsil eden hükümetler sürekli olarak eleştirilebilmektedirler. Sitemizdeki yorum köşelerindeki eleştiriler, sadece sendika yönetiminin yönetim tarzına ilişkin olup sendikacılığı yıpratmaz tersine güçlendirir. Tam tersine tartışmamak, sorgulamamak yanlış olur.
Maalesef insanlarımız sendika, işçi hakları gibi konularla toplu iş sözleşmesi sürecinde ilgileniyorlar. Toplu iş sözleşmesi bittikten sonra, ne sendika çalışanları eğitim amaçlı topluyor ne de çalışanlar bu çok önemli konuya önem veriyorlar. Sendikal konularda bu sitede birçok yazım mevcutken en çok toplu iş sözleşmesi sürecinde ilgi görüp okunuyor. Bu nedenle Sendikacılık konularında Toplu İş Sözleşmesi sürecinde yazı yazmak insanları bilgim dâhilinde aydınlatmak bazılarına göre yanlış olsa da okunma ve bilgilendirme açısından bu süreç çok faydalı oluyor. Yazılarımda taraf tutmadığımı ve THY’nin basın toplantısında onlarca TV ve onlarca gazeteci arkadaşlarımın yanında Sayın Karlıtekin ile rakamların yetersizliğini tartıştığımın ve 77 trilyonu iyi kullanamadıklarını, sosyal haklara ilave edilen brüt rakamların bu sorunu çözmekten uzak olduğunu söylediğimi biliyorsunuz.
Bu oylamada THY veya Sendika karşıtı olmak kadar bölücü ve akılsızca bir düşünce içinde olunamaz. Çünkü her ikisi de sizindir. İstenmeyen bu oylama, maalesef tarafların iktidar kavgasına dönüştü. Sendika delege seçimlerinde iş yeri oylamalarındaki sendika yönetiminin oynadığı gün ve saat oyunlarına THY yönetimi aynı tarzı uygulayarak, THY personelinin dağınık olması ve uçucu ekiplerin hepsinin bu oylamaya katılabilmelerini sağlamak amacıyla 4 gün süre aldı. Kızacak, üzülecek, mahkeme kapılarında araştırılacak bir konu değildir. Sevindirici, demokratik katılımın tam sağlanmasına yöneliktir. Teşekkür etmek gerekir. Çalışanına ve politikasına güvenen bir Sendika yönetimi, üyesinden kaçamaz. Aksine tüm üyesinin katılımını sağlayacak sisteme destek olur. Ve bu çalışanına güvenini 4 değil 40 günde olsa biz kazanacağız diye lanse ettikten sonra bu tavrından dönemez.
Hava-İş sendikası; kendi delege seçimlerindeki sandıkları açık tutma süresini vardiyalı personelleri olduğunu bildiği halde(!) 08.30- 17.30 arasına sıkıştırması ve bazı işyerlerinde kasıtlı olarak Cumartesi gününü(!) seçtiğini düşündüğümüzde bu şimdiki 4 günlük uygulama tüm çalışanların oy kullanabilmelerine olanak sağladığından sendikanın delege seçimlerindeki oylama tarzından daha demokratik geliyor. Mümkün olsa da bu önemli oylamaya, hastanede tedavi altında olan, evinde istirahatlı bulunan hatta askerde olan çalışanlarda katılabilse.
THY’de yapılan son basın toplantısında; uçucu ekiplerin 105 dedikleri idari maddeler, sözleşme kitabında yer almasa da yönetmeliklere konmuş. Teknik A.Ş’nin durumu düşünüldüğünde; hiçbir artı gelişmenin olmaması üzücüdür. THY’nin bütçesine 77 trilyonluk ek maliyet getiren bir toplu iş sözleşmesindeki bu işveren-sendika acemiliği inanılmaz boyutlarda…

Değerli THY ve Teknik A.Ş personeli;
Sonuç olarak; THY” verebileceğim bu kadar” derken, sendika yasal haklarını kullanarak en büyük silahı olan Grev ile işvereni tehdit ederek, daha fazla verebilmelisin diyor. Daha önce yazdığım gibi bu bir poker oyunu ve sendikanın rest’ini işveren Rölans diyerek beklemeye aldı.
İşin ilginç tarafı, Sendikanın kâğıdının iyi olmaması onu oyundan hemen kaldırırken işverenin hala oynayacak gücünün olması. Yani işveren oylamada kaybetse bile oyuna devam edebilir. Kısaca,THY’nin son basın toplantısında aldığım izlenimim İşverenin bu oyundan hemen kalkmak niyetinde olmadığı.
İşte bu oyunun asıl korkulan noktası bu. 
Sonuçta, bu oyundan ne işveren nede sendika yara almadan kalkacak her ikisi de varlığını sürdürecek. Yara alacak olan yönetimleri ve THY çalışanları. Çünkü, sendika sizin paralarınızla oyunu sürdürürken, karşısındaki % 49’u devletin olan gücünü kullanıyor. Her iki taraf da çalışanları çok sevdiğini iddia ediyor ama her ikisi de sadece Toplu İş sözleşmelerinde ortalarda görünüyor. Çalışanlar bunun farkında ama “aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık” misali ne yapacağını veya ne yapması gerektiği konusunda %100 emin değil.
Ve bu oyunda çalışanlar maalesef piyon olarak kullanılıyor. THY ve Teknik A.Ş’de neticenin ne çıkacağını tahmin etmekle beraber bu aşamada söylemenin doğru olmayacağını düşünüyorum. Her iki tarafta da aynı neticenin alınması en ideali olacaktır. Aksi takdirde;farklı neticeler farklı senaryolarıda beraberinde getirecektir.
Bu oylama neticesinde çıkacak sonuçtan ne THY Yönetimi nede Sendika Yönetimi şımarmamalıdır.Çünkü bu oylama neticesinde ezici bir üstünlük sağlanamaz. Kazananda, kaybedende karşı tarafın oylarını düşünüp bundan sonraki tutum ve davranışlarını ona göre düzenlemelidirler.
Grev olabileceğini hiç düşünmemekle beraber, eğer olursa THY hisselerinin düşüşünden faydalanıp mutlaka hisse alın derim.(olanağınız varsa) Çünkü Mark Mobius’un Templaten grubu, ellerini ovuştura, ovuştura %10’luk hisselerini çoğaltmak için Grev olmasını bekler havadalar. THY’nin defter değerinin altında borsada işlem gören hisseleri varken,Bu Grev olasılığı iştahlarını kabartmış olabilir.
Sonuç olarak; çok büyük oyunların oynandığı bu Toplu İş sözleşmesinde, çalışanların vereceği kararın doğru olacağını demokratik anlayışım gereği düşünüyor ve oylamanın sonucunun başta çalışanlara olmak üzere, Sendika ve THY ye hayırlı olmasını diliyorum.

Çalışanların, bugününe ve geleceğine yönelik hangi sonuç doğru olacak ise o sonucun gerçekleşmesini umarım… Ne İşveren Ne Sendika ÖNCE SİZİN GELECEĞİNİZ. Ve karar sizin…….

İyi haftalar…. 

Exit mobile version