Basınımızın Değerli Mensupları ve Hava İş üyeleri
Bilindiği gibi 11-12 Kasım tarihlerinde yapılacak Hava İş Sendikası Genel Kurulu için hazırlık sürecinde yaşanan hukuksuzluk, usulsüzlüklerin yanı sıra yolsuzluk iddiaları tarafımızdan kamuoyuna duyurulduğu gibi adalete de intikal ettirilmiştir. Ancak hukuksuzluklar, ahlak dışı, etik dışı eylemler halen devam etmektedir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi kanununun Genel Kurul Toplantı ve Karar Yeter Sayıları başlıklı 13. maddesinin 2. Fıkrasında;
‘Delegelerin veya üyelerin genel kurula katılımları ve oy kullanmaları engellenemez’ hükmü yer almaktadır. Yasanın emredici hükmü son derece açıktır.
Delegelerin Genel Kurula katılımının sağlanması gerekli tüm önlemlerin alınması Sendika Genel Merkez Yönetiminin görev ve sorumluluğundadır. Buna rağmen 85 Uçuş İşletme delegesinin Genel Kurula, Toplu İş Sözleşmesinde sağlanan sendikal izin kapsamında katılımının sağlanması için 10 Ekim 2017 tarihinde mevcut sendika yöneticilerine mail ile hatırlatma yapılmıştır.
Bunun dışında, aynı tarihte Uçuş İşletme ve Ekip Planlama yetkililerine de aynı hatırlatıcı mail gönderilmiştir. Buna karşın, Kasım ayı programlarında başkan adayı dahil bazı delegelere uçuş planlanarak 11-12 Kasımdaki genel Kurula katılımlarının engellendiği görülmüştür.Yapılan açık bir hukuksuzluk halidir ve yasaya aykırıdır.
Sendika yönetiminin bu tavrının arkasında korku, panik ve meşruiyet endişesi olduğu son derece açıktır. Oysa seçimi kazanacak sayıda delegeleri vardır. Mevcut sendika yönetimi bu çoğunluğu, kamyoncular ve aidat ödemeyen THY dışındaki Üyeler ve işten attırma tehdidiyle kazandıkları delegelerle sağladığı artık herkesin bildiği bir gerçektir. Mevcut Hava İş yönetimi de çok iyi bilmektedir ki, üyelerin % 75 ini oluşturan ve aidat gelirinin % 90’nı ödeyen uçucuların desteği olmadan seçimi kazansalar bile gerçek bir sendika olamayacaklar ve meşru sayılmayacaklardır.
Genel Kurula 10 gün kala hala delege olarak kaç kamyoncunun geleceğini yani hazirun listesi açıklanmamıştır.
Yasa ve tüzüğe göre 15 gün öncesinde bildirilmesi gereken Toplantı İlanı ve Gündem duyurusu yapılmamıştır. Genel Kurulun yapılacağı yer de bilinmemektedir. Genel kurulu izlemeye gelmek isteyen uçuculara “salon küçük izleyici almayacağız, boşuna gelmeyin” diyerek yeni bir hukuksuzluğa daha imza atmakta, tıpkı Delege Seçimlerinde yaptıkları gibi yangından mal kaçırırcasına kapalı devre bir genel kurul yapıp olayı kapatmayı planlamaktadırlar.
Salona girip konuşmamıza bile tahammülleri olmayan, yasaları pervasızca çiğneyen bu azınlık için; ne çalışanın hakkının korunması, ne namuslarına emanet edilen aidat gelirlerinin hesabının verilmesi, ne emeğe saygı, ne temsilde adalet ne de hukuk kurallarının hiç bir anlamı, önemi ve değeri yoktur. Çünkü onlar için önemli olan hesap vermeden harcayacakları aylık 1,5 milyon TL aidat geliridir. Bu parayı da nerelere harcadıkları mahkemelere intikal eden belgelerde gayet net bir şekilde yer almaktadır.
Sonuç olarak; bizim böyle bir sendikaya ihtiyacımız yok. Ya gerçek bir sendika olacaklar ya da biz bu sendikada olmayacağız. Ancak şu iyi bilinmelidir ki, 15.000 uçucu personelin temsilcileri olarak biz seçilmiş delegeler, görevimizi demokrasiye olan inancımızla Genel Kurul tamamlanana kadar yerine getirecek ve daha şimdiden Türkiye Sendikacılık tarihine kara bir leke olarak geçmiş olan süreci kamuoyuna duyurmaya devam edeceğiz.
Saygılarımızla,
Kaptan İskender ÇARKCI
Zeytin Dalı Grubu Başkan Adayı