YÜKSEKLİK KORKUSU OLAN PİLOT

Sinem Ulusoy, Sağlık Bakanlığının hava ambulans filosunun ilk kadın pilotu. ABD’de eğitim alan 30 yıllık pilotluk Ulusoy, 4 sedyeli uçak ambulansla hayatlar kurtarıyor. Yaptığı görevle ilgili “Özellikle bebekler, yaralı askerler, gençler, iç acıtıcı durumlar oluyor ama sonuçta iyi bir görev yapıyoruz” diyen Ulusoy, bir pilot için şaşırtıcı gelen bir itirafta da bulundu: “Yükseklik korkum halen var. Yüksek balkonlara çıkamıyorum. Açık yerlerde tedirgin oluyorum ama aşıyorum. Uçak kapalı ortam olduğu için rahatsız etmiyor ama açık ortamlar rahatsız ediyor. Birçok pilotta yükseklik korkusu olduğunu biliyorum.”

Sağlık Bakanlığı hava ambulans filosunun ilk kadın pilotu Sinem Ulusoy, kullandığı 4 sedyeli uçak ambulansla hastaların hayata tutunmasında görev alıyor.
İki çocuk annesi 30 yıllık deneyimli kaptan pilot Sinem Ulusoy, Sağlık Bakanlığının uçak ambulans filosuna bir yıl önce katıldı.
Filonun ilk kadın pilotu olan Ulusoy, aynı anda 4 hasta taşıma kapasitesine sahip uçak ambulansla Türkiye’nin her noktasındaki hastaların yardımına koşuyor.
Ulusoy, Türkiye’nin herhangi bir yerinde bazen bir afetzedenin bazen organ nakli bekleyen bir hastanın bazen de dünyaya gözlerini yeni açan bir bebeğin imdadına yetişiyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki bir hastayı almak için ekibiyle yola çıkmadan önce açıklamada bulunan Ulusoy, pilotluk kariyerinin en güzel günlerini geçirdiğini söyledi.
Her sabah hangi hastaya gideceğini bilmeden evden çıktığını ifade eden Ulusoy, 30 yıllık pilotluk kariyerinde manevi duyguları en yoğun yaşadığı dönemlerden birini geçirdiğini dile getirdi.
Pilot olma hayalini ABD’de aldığı eğitim sonrası gerçeğe dönüştürdüğünü anlatan Ulusoy, “Güzel bir eğitimdi. Aynı zamanda üniversite diploması alma imkanımız da oldu. Çok uzun zaman oldu, şimdi iyi ki uçuşa başladım diyorum” ifadesini kullandı.
İşinin keyif verici yanları bulunduğunu söyleyen Ulusoy, “Pilotluğa başlamama sebep olan birçok şey var. Özgürlük, güzel manzaralar, gezmeyi sevmem… Yoğun ve yıpratıcı ama yine de genç kadınlara tavsiye ediyorum. Son zamanlarda kadın pilotların sayısının arttığını görmek beni çok mutlu ediyor. Pilotluğa ilk başladığımda Türkiye’de çok fazla yoktu, şimdi gençler hevesleniyor, bu beni çok mutlu ediyor” dedi.
ABD’deki bir üniversitede bir süre uçuş öğretmenliği yaptığını anlatan Ulusoy, bunun kendisi için çok güzel bir deneyim olduğunu söyledi.
Öğretmenliğin ardından 5 yıl kadar Türkiye’de sivil havacılıkta çalıştığını anlatan Ulusoy, “Çocuklarım çok küçükken normal mesai yaptım. Fazla uçuş yoktu, daha çok ofis görevim vardı. O da çok keyifliydi. Çocuklar biraz büyüdükten sonra havayollarına geçtim. Çeşitli havayolu şirketlerinde yolcu uçağı, kargo uçağı taşımacılığında görev aldım. Sonunda Ankara’ya geldim. Burada olmaktan çok mutluyum. Evimde olmaktan dolayı daha çok mutluyum” diye konuştu.
Kaptan pilot Ulusoy, iki çocuğunu büyütürken mesleğini yapmakta zorlandığı anların da olduğunu ifade ederek, “Küçük çocuğum henüz 2 yaşındayken havayollarına başladım. Sıkıntılı zamanlardı ama hem çocuk hem kariyer şansınız da oluyor. İkisini bir arada başarabilirsiniz” dedi.
Büyük oğlunun üniversiteden yeni mezun olduğunu, küçük oğlunun da üniversite ikinci sınıfta okuduğunu söyleyen Ulusoy, çocuklarının kendisi ile birçok uçuşa katıldığını ancak pilot olmayı tercih etmediklerini anlattı. Ulusoy, çocuklarının bir üniversitede öğretim üyesi olan eşinin mesleğini yapmak istediklerini söyledi.
Uçuş öncesi çocuklarıyla vedalaşma anlarında yaşadıklarını da paylaşan Ulusoy, “Her uçuş öncesi çocuklarımla öpüşüp sarılır, koklaşırdık. Sanırım onlar da mesleğin zorluklarını gördükleri için tercih etmediler. Gece geç vakit geldiğimi, sabahın 03.00’ünde yola çıktığımı, birkaç gün evde olmadığımı, yorgun geldiğimi görüyorlar. Sanırım bu sebeple pilot olmayı hiç istemediler” ifadelerini kullandı.
Ambulans uçağı kullanırken çok duygusal anlar yaşadığını ancak bunun üstesinden gelmeye çalıştığını belirten Ulusoy, yaşadıklarını şöyle anlattı: “İnsanın morali bozuluyor ama oradan kopup uçuşumuza konsantre olmaya çalışıyoruz. Özellikle bebekler, yaralı askerler, gençler, iç acıtıcı durumlar oluyor ama sonuçta iyi bir görev yapıyoruz. Manevi olarak tatmin edici yönleri çok olan bir görev.”
“Bu iş gerçekten beni çok mutlu ediyor. Birinin hayatını kurtarmak büyük bir olay. O canlıyı yaşatmak büyük bir olay. Beni manevi olarak hem duygulandırıyor hem tatmin ediyor. İşimden çok memnunum.”
Uçuş sırasında havada zorlu bir sürecin yaşandığını dile getiren Ulusoy, “Uçuş öncesi kontrollerimiz var. Uçuşları bilgisayara girme, defter doldurma, hava durumu inceleme, gideceğimiz meydana ilişkin inceleme… O yüzden zaman nasıl geçiyor hiç anlamıyorum. O açıdan da aslında şanslıyız, çabucak geçiyor. Yeniden seçme şansım olsa yine pilot olurdum. Bütün genç kızlara tavsiye ediyorum” dedi.
Kaptan pilot Sinem Ulusoy, uçuşun en güzel yanının ise eşsiz manzaralara kuş bakışı tanıklık etmek olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Karlı dağlar, denizler, göller, ormanlar, bulutlar, bunlar güzel şeyler ve insanı mutlu ediyor. Yükseklik korkum halen var. Yüksek balkonlara çıkamıyorum. Açık yerlerde tedirgin oluyorum ama aşıyorum. Uçak kapalı ortam olduğu için rahatsız etmiyor ama açık ortamlar rahatsız ediyor.
Birçok pilotta yükseklik korkusu olduğunu biliyorum. Eminim her tür korku kolay yenilir, yeter ki karşısında durun ve cesur olun.”Pilotluk dışında kendine zaman ayırabildiği zamanlarda spor yaptığını dile getiren Ulusoy, yürüyüş, yoga ve yüzme gibi sporlarla ilgilendiğini ifade etti.
Mesleğindeki başarısında iyi bir ekibe sahip olmasının etkisine işaret eden Ulusoy, “Bizim işimizde ekip ruhu çok önemli. Birbirimize güvenmek zorundayız. İyi ilişkiler kurmak zorundayız. En önemlisi de herhangi bir olumsuz durumda yanınızdaki ekibinize güvenmek zorundasınız” dedi. (cnnturk)
Exit mobile version