Hava-İş Sendikası’nın Genel Kurulu’ndan çok ilginç bir sonuç çıktı; Oylama sonucunda her iki liste de; 146-146 oy aldı ve ve 2 oyun geçersizliği durumu var. Bu durum yarın saat 10,30 da Bakırköy İlçe Seçim Kurulu’nda her iki tarafın da itirazı üzerine sonuçlandırılacak. Mevcut yönetim; kendilerine atılan ve üstü çizilen oy pusulası geçerli olur derken,Gökkuşağı hareketi tek zarfta iki adet Ayçin’in listesi çıkmasını ve bunun normal görülmesine itirazını sürdürecek.
Şimdi burada İlçe Seçim Kurulu ne karar verirse versin, ben, Gökkuşağı hareketini seçimi kazanmış olarak görüyorum. Çünkü; Genel Kurullarda her zaman yazdığım gibi iktidarda olan yönetim çok büyük avantajlara sahiptir. Bu avantajın nasıl sağlandığını ve iktidarda olanın kolay, kolay düşürülemeyeceğini defalarca köşe yazılarımda yazmış olduğum için burada bir daha “neden”lerini yazmayı sizleri sıkmamak için gereksiz görüyorum.
Hava-İş Sendikasının genel kurulunu izleyemedim.Ancak devamlı haber akışı yapıldı. Genel kurullarda en önemli oluşum olan Divan heyetini bence acemilikle kaybeden Gökkuşağı hareketi, şeffaflık ve demokratlık adına istediği bir çok son derece mantıklı tüzük tadillerini geçiremedi. 3 AYDA BİR SENDİKANIN MALİ RAPORUNUN AÇIKLANMASI İSTEĞİNE VE SEÇİLEN YÖNETİMİN 3’ER YILLIK SÜRE İLE 3 DÖNEMDEN FAZLA SEÇİLEMEMESİ isteğine karşı kim olabilir.Hangi delege bu son derece demokratik ve şeffaflık içeren ve sendika ağalığına son verecek bu maddenin geçmemesi için el kaldırabilir. İLGİNÇ.
Ayrıca Gökkuşağı hareketinden Bahadır Altan’ın mevcut yönetimden istediği son bir yıllık otel harcama faturalarını nasıl göstermezler. BU DA İLGİNÇ.
Genel kurullarda tüm yazışmalar ve faturalar ortaya konur. Delege istediğinde onları hesap tetkik komisyonu kurdurarak inceleme hakkına sahiptir. Bu otel harcamalarının faturasını, harcanan paranın sahibi THY personeli ve onun delegesi adına konuşan Bahadır Altan sormayacak da kim soracak?. Nerde kaldı şeffaflık,nerde kaldı dürüstlük anlayışı?
Dernek genel kurullarında bile, üye belki ister diye genel kurula götürülen ve ortaya konan tüm harcamalara ilişkin faturaları, koskoca milyonların döndüğü sendikada, delegenin isteği doğrultusunda Mali Sekreter bulup gösterse ve karşı tarafı tatmin etse yanlış mı olurdu? 4 senelik iktidar döneminde ayda 500.000′ den 24 Milyon üye aidatını ve harcamalarını incelemek isteyen delegeler varsa, neden sorgulatmazsın. Delegeler gerek yok bile dese, dürüstlük adına her hangi bir töhmet altında kalmamak için” buyurun beyler, işte hercamalarımız ve faturaları” demek yakışmazmıydı?.
Şimdiki yönetimin aday listesine baktığımızda, yönetime girmeye hak eden ve yönetimden dışlanan kişileri görmek mümkün. Teknik A.Ş’de senelerin baş temsilcisi olan, hiçbir zaman ağalığa karşı kusuru olmayan Ayhan Uygun’u görmek beni şaşırtmadı (sanırım artık emekliliği geldi ki yönetime giriyor). Tabii ki seçim kazanılırsa,Teknik A.Ş’de boşalan baş temsilciliğe yine aynı ekolun adamı ve ağalık sistemi destekçisi Haldun Ekmekçi atanacaktır.
Bunun yanı sıra beni en çok şaşırtan gelişme; Gökkuşağı hareketinin başkan adayı oldu. Kendisini tanımam, ancak Bahadır Altan başkan adayı gibi görülürken, bir anda listede bu 1997 veya 1999 THY girişli hanımefendiyi görmek beni şaşırttı. Ancak 20 senelik ağamız Ayçin’e karşı, Arzu Şahin Ünman’ın aldığı sonuç da gayet İLGİNÇ.
Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım;
Değerli THY çalışanları, bildiğiniz üzere Gökkuşağı hareketi THY’nin 5 büyük işyerinden 4’ünü kazandı ve delege çıkardı. Bir tek Teknik A.Ş’de Gökkuşağı hareketi çok yeni olduğundan, orada liste çıkaramadı ve tüm teknik delegelerini mevcut yönetim aldı. Bakın şimdi oylama neticelerine ve bir düşünelim. Delege sisteminde Anadolu’daki bir bölümde çalışan işçi, bir kişi bile olsa 1 delege verirken İstanbul’daki işyerlerinde örneğin uçuş işletmede 39 kişiye bir delege düşüyor.
Kısaca Anadolu delegeleri, uygulanan sistem içinde çok daha az kişiyi temsil ediyorlar. Şimdi bakalım; Mevcut yönetimin kazandığı Teknik A.Ş’nin dışındaki Anadolu delegeleri az sayıda işçiyi temsil ettikleri halde oyları 39 kişiyi temsil edenle aynı.
Genel kurulda THY personelinin arzusu ve isteği doğrultusunda delegeler oy kullandığına göre, işçinin temsil edilmesi açık ara ile Gökkuşağında değil midir?
Gökkuşağının 146 delegesi kaç kişiyi temsil ediyor? Mevcut yönetimin delegeleri kaç kişiyi temsil ediyor?. Hesaplarsanız muazzam bir fark çıkıyor. Yukarıda Allah var. Elinizi vicdanınıza koyup cevap vereceksiniz?
İşçi, sayısal yönden farklı olarak Gökkuşağında. Peki,oylama neticesi ne; 146-146, kim kazandı? Çoğunluk kazansın, THY personelinin gerçek oyu ve düşüncesi ortaya çıksın diyorsanız, bu şüphesiz Gökkuşağı olacaktır.
Ayrıca sandık kurulundaki anti demokratik yapının eseri olan sonuç mutlaka mahkemelerden geri dönecektir. Sendika iki temsilci vermiş sandık kuruluna ve bir de hükümet komiseri var. Hükümet komiseri oy pusulasına iptal diyor (bence de iptal), mevcut sendika yönetiminin adamları ise iptal diyemiyor. Bu konu mahkemelik olacak gibi görünüyor. Çünkü İlçe Seçim Kurulu, oy geçerli dese bile bu konu 2821 sayılı Sendikalar Yasasının 52.maddesi gereği, mahkemelik olacaktır. Seçim iptal olabilir. Ve yeniden aynı delege ile yapılması en mantıklı olanıdır. Sandık kurullarında seçime giren listelerden birer kişi verileceğine her iki sandık kurulu üyesinin inde mevcut yönetim tarafından atanması tam bir rezalet.
Mevcut yönetimin yerinde ben olsam; derim ki; “Arkadaşlar, iktidardayız ve tüm güç ve para bizdeyken THY’nin 5 işyerinden 4’ünü kaybetmemize rağmen, genel kurul deneyimlerimizi(!) ve stratejik(!) oyunlarımızla başa baş gelmişiz. Gökkuşağı daha çok THY personelini temsil ediyor. Bize bu durum yakışmaz. Yazı tura ile sendikacılık yapmak, mahkemelerde dolaşmak ve kazansak bile bir tek oyla bu işi yapmak bize yakışmaz. 20 sene yaptık, bu işi bırakalım Gökkuşağına, biraz da o bir şeyler yapsın. Her şeyin bir sonu var. Demokrasinin gerçeği ve geleneği bu zaten. Bu insanlar da bizlerden birileri, iş yapmak istiyorlar, toplumun genelini arkalarına almışlar, bırakalım yapsınlar” derim
Hem demesen ne yazar ki. Bu delege ile, bu seçim sonuçları ile yeniden olağanüstü genel kurul yapılacağı kesin. THY personelinin bu kadar sorunu varken, uğraşmayın biri birinizle. Hukuken kaybetmeseniz de gönüllerde artık kaybettiniz. BU DURUMU ARTIK OLGUNLUKLA KARŞILAYIN VE BAYRAĞI TESLİM EDİN, OLSUN BİTSİN. Yakışanı budur.
Not/ Genel Kurulda; Bahadır Altan’ın kürsüden şahsıma yönelik olarak; “işveren yanlısı yazılar yazıyor” demesi kadar, Temsilci Ayhan Uygun’un Bahadır Altan’a yönelik aynı şekilde “işveren adamı” olarak seslenmesi arasında pek fark göremedim. Sanırım her ikisi de sürçü-lisan eylediler, affola!