YENİ TİS, BİLDİĞİNİZ GİBİ…

Değerli okurlar, 3.5 aydır yollarını gözlediğimiz TİS sonunda imzalandı.  Dediğimiz çıktı demeyi sevmem ama aynen yazdığımız gibi oldu. 25. Dönem TİS’e bir iki makyaj yapıp imzayı bastılar. Bu arada, arabulucu Prof. Dr. Enver Alper Güvel de bu senaryodan kendisine pay çıkarmayı ihmal etmedi. Yaptığı paylaşımda “Resmi Arabulucu olarak görev yaptığım THY-Hava İş Sendikası TİS görüşmeleri, son  yılların en yüksek mali haklarıyla bağıtlandı.. Taraflara hayrlı olsun inşallah.” ifadelerini kullandı. Aman hocam, bundan sonraki arabuluculuk yapacağın başka TİS’lerde de senden yüksek rakamlar beklerler, kendini bu kadar angaje etme… İmzalanan sözleşmeyi de bu kadar sahiplenme… Arkadaşlar, zamanlamayı zaten baştan yapmışlardı. Sen olmasan da, eninde sonunda anlaşacaklardı. Ama iyi oldu senin için,  TİS törenindeki fotoğrafa tam göbekten girme girme şansını buldun.
KOMİSYONU TİS’TEN ÇIKARDILAR…
Kabaca baktığımızda ne görüyoruz peki? Üç aşağı beş yukarı 25. TİS’ten pek bir farkı yok. Uçucularla ilgili 95. madde, orası burası kurcalanarak yine metinde tutulmuş. Ama üzerinde çalışmaların devam edeceği de Hava İş tarafından açıklandı. Parlamento jargonunda “komisyona havale” diye bir kavram vardır. Çıkmasını istemediğiniz, sürüncemede bırakmak istediğiniz bir yasal düzenleme varsa komisyona havale edersiniz, orada aylarca, yıllarca bekler veya görüşülse de bir ilerleme olmaz. İşte, uçucularla ilgili maddeler de komisyona havale edilmiş. İyi de birader, bu komisyonu 25. TİS’te de kurmamış mıydınız? Hatta 1 Ekim 2016 tarihinden itibaren çalışmaya başlamamış mıydı? Aradaki fark, “95. madde üzerinde komisyon kurulacağı taahhüdü” geçen TİS’te madde olarak kayda alınmışken bu kez TİS metnine konulmamış. Sadece Hava İş’in TİS ile ilgili açıklamasında bir “temenni veya vaat” olarak yer almış.  
PARAYI VER, GERİSİNİ BOŞVER…
Gelelim gerek arabulucunun gerek sendikanın ve gerekse THY’nin açıklamalarındaki ana vurguya… Efendim son yılların en kazançlı sözleşmesi imiş… Gerçekten kazançlı mı tartışılır ama demek ki, son 3-4 yıldır özellikle uçucularla ilgili söylenen, şikayet edilen çalışma koşulları dikkate alınmamış. Demek ki, “Ver parayı sussunlar” anlayışı tam gaz devam ediyor. Mesai Talimatı falan da neymiş, insanlar kokpitte bayılıyormuş, kalpten, kanserden ölüyormuş ne gam? Kafa bu kafa olduktan sonra uçuş emniyeti de olmaz, itibarın da, güvenilirliğin de… Yakışıyor mu, dünya markası olduğunu iddia eden bayrak taşıyıcımıza? Haa sendika buysa, işveren buysa daha ne bekliyordunuz ki? Milyon dolarlık uçakları ama daha önemlisi insanların canını emanet ettiğin uçuş ekiplerine insanca çalışma koşulları sağlayamıyorsan,  doluluk oranın yükselmiş, en fazla ülkeye uçuyormuşsun, şu kadar milyar kar etmişsin neye yarar?
MEMUR-SEN’DEN İSTİFALAR ÖRNEK OLUR MU?
Evet TİS imzalandı, acı gerçek ortaya çıktı. Acaba Hava iş ve THY bu kez adam gibi, beklentileri karşılayan bir TİS imzalanır mı, diye iyiniyetle bekleyenler yine hüsrana uğradılar. Şimdi Hava İş’e tepki göstermenin tam zaman olduğu yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. En demokratik tepkinin de bu sendikadan ayrılmak olduğu ciddi ciddi konuşuluyor. TİS Farklarını almak için Hava İş’e geçen Havasen’lilerin de artık geri dönme vakti geldiğini de ben ekleyeyim. Sendikal olarak bir hareketliliğin yaşandığı günlerden geçiyoruz. Belediye seçimlerinden sonra Memur-Sen’den istifa edenler Türk İş ve DİSK’e bağlı sendikalara geçmeye başladılar. Bu değişim arayışı THY çalışanlarına da örnek olur mu, bekleyip göreceğiz.
KABİNDE OPERASYON BAŞLIYOR
Bu arada, verilen zamların bir kısmını parayı faizde tutarak elde eden THY yönetimi şimdi de gözünü kabine dikmiş görünüyor. Çok sayıda kabin personelinden savunma istenilmesine başlanmış. Anlaşıldığı kadarı ile, yüksek maaş aldığını düşündükleri kabin çalışanlarında ciddi bir tasfiyeye gidip yerlerine  açlık sınırındaki ücretlere razı olan işsiz gençleri alma senaryosunu yine sahneye koyacaklar. THY, maalesef İş güvencesinin olmadığı, çalışanın yarınından emin olmadığı, herkesin her an kapıya konulabileceği güvensiz bir şirket haline geldi. İşte beğenseniz de beğenmeseniz de, Havasen’in varlığı ve güçlenmesi THY çalışanları için bir güvencedir. Bu nedenle bu alternatifi yaşatmak ve bu çatı altında birleşmekle kendinizi bir nebze olsun güvence altında hissedebilirsiniz. Yanlışı, eksiği yok mudur Havasen’in? Tabii ki vardır, düzeltmek, önerilerde bulunmak da çalışanların görevidir.
HAVA İŞ’İN AİDAT KAYBI 1 MİLYON TL !
Havasen demişken Dayanışma aidatı ile ilgili belirsizlik sürüyor. THY’nin dayanışma aidatı ödeyenlerin TİS’ten ancak imza tarihinden itibaren yararlanacaklarını açıklaması belki kısa vadede Hava İş’e yaradı ve misafir olarak gelen bir kısım Havasen’liyi tekrar bünyesine kattı ama Havasen’i terketmeyen üyelerden dolayı da ciddi bir aidat kaybına uğradı. Bu rakamın 3.5 ayda 1.000.000 TL’ye yaklaştığı söyleniyor. Eğer Hava İş’e farkları almak için kısa süreliğine üye olanlar TİS imzalandığı için tekrar Havasen’e dönerlerse Hava iş’in “Ne anladım bu işten?” diye soracağı kesin gibi görünüyor. Hele hele, tam bir hayal kırıklığı örneği olan 26. Dönem TİS’inden sonra sadece eski Havasenciler değil, Hava İş’in özellikle kokpit ve kabindeki üyelerinin de ayrılacakları söyleniyor. Ne demiş atalarımız? Zorla güzellik olmaz.
Yazımızı bitirirken TBMM’yi kurarak ülkemizde demokrasi meşalesini yakan, egemenliği halka veren, bir ülkeyi yoktan var eden Ulu Önder Atatürk’ü bir kez daha saygı ile anıyor, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı kutluyorum.

Exit mobile version