“Türkiye bizim vatanımız ve dünyanın en zor coğrafyasında lider bir ülkeyiz. Son beş yılda başımıza gelmeyen kalmadı. Buna rağmen, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olmayı başardık”
Kariyerde şansın önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. 25 yıllık kariyerime bakınca Boğaziçi Üniversitesi’ndeki en yakın arkadaşlarımdan birinin, beni kendi şirketine referans olarak önermesi girdiğim kariyerimde önemli bir dönüm noktası diye düşünüyorum. O günden bugüne buralara uzanan bir kariyer yolculuğum oldu. Kariyerimde çalıştığım şirketlerde hep yeşermeye kök salmaya çalıştım.
Ne zaman kariyerimin bir sayfasının kapanacağını hissettim, o anda bana başka kapılar açıldı. İGA’daki bu pozisyonda böyle bir zamanda karşıma çıktı.
İş hayatındaki engelleri saymak ve hatırlamak kolay değil, çünkü farklı durumlarda çok farklı zorluk ve engelle başa çıkmak zorunda kalıyorsunuz. Her insan ayrı özelliklere sahip. Bu farklılık zaten yaşamın her noktasında gerekli olan dengeyi sağlıyor. Altın bir formülü de yok Ama ana prensiplerim; Çok çalışmak. Sabırlı olmak. Azmini yitirmemek. Dürüst olmak. Hak yememek. Kadere inanmak.
Kariyerim ile ilgili net bir yol haritam olmadı. Şu kadar senede bu olacağım hiçbir zaman demedim. İlk işim dışında hiçbir işe de başvurmadım. Yani, bir anlamda önüme çıkan fırsatlar benim yol haritam oldu. Önem verdiğim, yaptığım işte hedeflere ulaşmak, iş hedeflerini gerçekleştirme arzumu korumak ve hatalarımdan ders çıkartarak yola devam etmektir. Bunun ötesi takdiri ilahi.
TARİH HAKLILIĞIMIZI KANITLAYACAK
1994 yılında iş hayatına atıldım, havacılık sektörü tamamen devlet tarafından kontrol edilen bir noktadaydı. Yap-işlet-devret modeli çercevesinde havalimanı yatırımları başlamamıştı. DHMİ yönetimindeki sınırlı sayıda havalimanında, THY sınırlı sayıda uçuş gerçekleştiriyordu. 1990 yılından başlayarak THY’nin iç hatlardan dış hatlara yönelmeye başlamasıyla yeni altyapılara ihtiyaç arttı. 1998 yılında Antalya, yeni dış hatlar terminali ve 2000 yılının başında Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali, YID ile bitirildi. 2013’e kadar mevcut havalimanlarının yenilenmesi ve yeni kapasiteler eklenmesi tercih edildi.
2002 yılından önce havacılık sektörü rekabete açık değildi. 2003 yılında havayolu ulastırma politikaları değişti ve iç hatlar özel sektöre açılarak rekabet basladı.
Havayolu ulastırması için son 15 yılda çok büyük yatırımlar yapıldı. Ankara, İzmir, İstanbul, Bodrum, Antalya, Dalaman’daki havalimanları YID ile yenilendi. 15 yılda 26 olan aktif havalimanı sayısı 55’e çıktı. 2003’de 34 milyon olan yolcu sayısı, 200 milyonu aştı.
Türkiye, 2000 yılında yenilediği ve kapasitesini artırdığı İstanbul’un Avrupa yakasındaki havalimanı için bu sefer 13 sene sonra yeni bir ihaleye çıktı.
Yeni havalimanında yapılan planlama 10-20 sene değil çok daha uzun süreler Türkiye’nin sektördeki büyümesine hizmet edecek. Bu sebeplerle, stratejik bir sektör olan havacılık sektöründe İstanbul Havalimanı ile Türkiye liderliğe oynama hedefini ortaya koymuştur.
Tarih bu konudaki haklılığımızı kanıtlayacaktır.