Değerli okurlar, elektrik zammının etkileri devam ediyor. TV ışığında oturmak, çamaşır ve bulaşık makinesini gece 22.00’den sonra çalıştırarak düşük(!) tarifeden yararlanmak, saçımızı kurutma makinesi yerine havlu ile korumak, bilgisayarımızın ışığını kısmak gibi bireysel tedbirler alıyoruz da piyasaya etkilerini ne yapacağız? Ayda 10.000 TL elektrik faturası 25.000 TL’ye çıkan kafe sahibi ne yapacak, çay- kahve fiyatlarını artıracak, fırıncı ekmeğe, lokantacı çorbaya, lahmacuna zam yapacak…
THY VERDİĞİNİ UFAK UFAK GERİ Mİ ALACAK?
Yılbaşında alınan zamların % 11’i daha Ocak ayında uçuverdi. Önümüzdeki aylarda da bu erime devam edecek. Pandemiden sonra “eşeğini kaybettirip sonra tekrar buldurmak” şeklinde özetleyebileceğimiz şekilde bir zam alan THY personeli “hiç yoktan iyidir.” derken THY’den dil tazminatı sürprizi geliverdi. Personel bunu öğrenince “eyvah, verdiklerini ufak ufak geri alacaklar galiba.” diye endişelenmiştir mutlaka. Yarın, “benzin 15 TL’yi geçti, artık benzin parası vermiyoruz” derlerse şaşırmayın ! Dil Tazminatı düzenlemesinin detaylarına bakınca mantıklı gibi görünüyor. Lisan sınavında sınırı kılpayı geçenle, 100 üzerinden 90-95 alana aynı parayı vermek doğru değil. Ancak kazanılmış hak diye bir kavram var hukukta. Sonuçta sen lisan seviyesine göre atama yapıyorsan sorun yok. Ama bu şirkette “yes- no” dışında tek kelime İngilizce bilmeyenler yurtdışına müdür yapıldılar. Sen İngilizce seviyesine bakarak müdür, şef yaparsan o zaman lisanın önemini ve değerini anlarlar. Haa, illa lisan bilgisine, seviyesine göre tazminat vereceksen aynı yöntemi “performans” sisteminde de uygula. Hepimiz biliyoruz ki, THY’de her ofiste birkaç gariban torpilsiz eşşek gibi çalışır, diğerleri internette sörf yapar, arkadaşları ile muhabbet eder. Satış ofisine baksan öyle, torpilsiz gariban sırf işini kaybetmemek için günde 150 tane bilet keser, torpilli tayfa 10 bilet kesip “Bugün çok çalıştım, işler çok yoğun” diye şikayet eder. O zaman performans sistemini işletin, çok çalışanlara ekstra tazminat verin.
HAVA İŞ ERİYOR…
Sendikaların üye sayıları açıklandı. 27. Dönem Toplu Sözleşmesindeki tek aksiyonu İlker Aycı tarafından açıklanan sözleşme metnini imzalamaktan ibaret olan Hava İş sendikasındaki kan kaybı devam ediyor. Tam 1 yıl önce 2021 Ocak ayında 24.064 üyesi olan Hava İş’in üye sayısı Temmuz 2021’de 23.789’a düşmüş. Temmuz 2021- Ocak 2022 arası ise, üye kaybı hızlanmış. 6 aylık dönemde 917 üye kaybetmiş Hava iş. Neredeyse hergün 5 çalışan istifa etmiş. Burada şöyle bir soru akla gelebilir. İstifa edenler, işten çıkarılanlar sayıyı artırmış olamaz mı? Eğer e-devlete girip sendikadan istifa etmezsa o çalışanın Hava iş üyeliği devam eder. Peki aidat öder mi? Ödemez. Çünkü Toplu Sözleşme imzalanan işyerinden ayrılmıştır, aidat ödeme mecburiyeti ortadan kalkmıştır. Bugün THY’den ayrılıp Pegasus’ta, Emirates’te, MNG’de uçan birçok pilot hala Hava iş üyesidir. Dolayısı ile aslında Hava iş’in THY’de çalışan aktif üye sayısı son açıklanan 22.872 rakamının bile altındadır. Kamyoncuları, taksicileri trencileri, Marmaraycıları da çıkarın, bu sayı daha da düşer. O nedenle THY’den ayrılıp yine Taşımacılık-havacılık işkolunda çalışmaya devam edenlere önerim, e-devlete girip eski(!) sendikaları Hava İş’ten istifa etmeleridir.
Üye sayısı deyince Havasen’den bahsetmesek olmaz. Havasen’in üye sayısı Temmuz 2021’de 1.048 iken Ocak 2022’de 1086’ya yükselmiş. Yani Havasen durduğu yerde duruyor.
Hava iş’in yukarıdaki pasif ve havacı olmayan üyelerini çıktıktan sonra ortaya çıkan rakamı, Havasen üyeleri ile toplayınca şöyle bir gerçek ortaya çıkıyor. Kapsam içi personelin hatırı sayılır bir bölümü dayanışma aidatına geçmiş. Yani iki sendikaya da üye değil. Hani kamuoyu yoklamalarındaki “kararsız seçmen” vardır ya aynen onlar gibi. Bu rakamın 1000-1500 arası olduğu tahmin ediliyor.
Gelelim Onur çalışanlarının büyük bir yoğunlukla geçen Aralık ayında üye oldukları HAK İŞ’e bağlı Öz Taşıma İş sendikasında ise garip bir durum var. Temmuz 2021’de 13.629 üyesi olan sendikanın Onurcular geçtikten sonra üye sayısı Ocak 2022’de 12.043’e düşmüş ! Gerçekten çok ilginç…
SENDİKA YÖNETİMİNDE PİLOT KALMADI…
Hava İş’ten söz etmişken bir gelişmeyi de atlamayalım. 3 ay önceki Hava İş Genel Kurulunda Yönetim Kurulu üyesi olan Kaptan Pilot İlker Özgenç’in istifa ettiğini duymuştuk. Baktım, Yönetim Kurulu künyesinden de çıkartılmış. Demek ki, istifa haberi doğru imiş. Tuhaf bir durum. Çalışanlarının yaklaşık % 20’si pilot olan bir şirketteki yetkili sendikanın yönetiminde pilot kalmadı, iyi mi? Nereden nereye? Geçen dönem (2017-2021) Hava iş yönetim kurulunda 2 pilot varken bugün sıfır pilot var ! Eee ondan sonra da, masada, Disiplin Kurulunda pilotları, kabin memuru yönetim kurulu üyeleri savunur. Tabii ne kadar savunabilirse…
Sendika üyeliği sizin dediğiniz şekilde olmuyor. İşten ayrıldığınız, çıkartıldığınız anda sendika üyeliğinizi iptal ediyor. En azından bende öyle oldu. Sendikadan ayrılmadığım halde sendika işten çıktığım anda üyeliğimi iptal etti. Havaiş şirketin uzantısı gibi davranıyor maalesef. O yüzden aksini beklemeyin.
Hala hava iş te üye olarak duran kaptanlara şaşıyorum.Kim temsil edecek orda bizleri bu arada ilker kaptanı tebrik ediyorum DİK duruşundan dolayı,ey sendika yönetimi hala kul hakkı yemeye devam ediyorsunuz.Pazar mesaileri noldu sesiniz çıkmıyor.Biz neden aidat ödüyoruz hala bunlara yazık hemde çok yazık…….
Küçük enişteyi ……Hava iş uçuyor……..
Şu şirkete girdiğimden beri benim gelirimi ve haklarımı artı yönde etkileyen 1 karar dahi alınmadı. Başkasına iyilik yapacağız derken benim haklarım hep olumsuz etkilendi. Söyleyeceklerim bu kadar.
Dil tazminatı yıllardır alamayanlara batan alanlara düşman olunan bir olgu maalesef.Tazminat hakkında karar verenler bu ödemeden yararlanamadığı için mümkün olduğunca az para vermeleri gayet normal Nasıl o puanların alındığı ne kadar çalışılması gerektiği adamların hiiiiç umrunda değil.
Sevgili Rauf beycim, hukukta kazanılmış hak diye bir kavramdan bahsetmişsiniz. Lakin bunu daha önceden de teknisyen genelgesinde yaşadık. Gasp genelgesi diye de adlandırabileceğimiz bu genelgede sendikanın ekstradan aldığı avukat parası mı , mahkemelerin çalışan lehine verdiği karara mı yoksa işverenin çalışan lehinde verdiği karara rağmen önceden kazanılmış hakkın gaspedilmesi mi desek bilemedim şimdi. Hukuk bu şirkette işlemiyor maalesef peki ya ahirette??? Sosyal medyada adalet çerçevesinde yazılan bazı yazılara karşılık olarak Silivri soğuktur diye cevap veriliyor. Peki ya cehennem sıcak değil mi? Günde 5 vakit namazını eda eden yönetici kardeşim ahirette ne olacak haliniz? Nasıl bu hukuksuzluğa cevap vereceksiniz? Müslümün dediği gibi yakarsa bu dünyayı garipler yakar.