Merhaba,
Ben Ata. Bundan sonra, her hafta bu platformda yazılarımla “elimden geldiği kadar” sizlerle birlikte olmaya çalışacağım.
Böyle bir girişten sonra; dilerseniz yoğun olan gündemimize geçiş yapalım.
Öncelikle, geçtiğimiz Cumartesi sabahı, elim bir iş kazasında hayatını kaybeden “Görev Şehidimiz”e Allah’tan rahmet, kederli ailesi başta olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarına ve dahası tüm havacılık camiasına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Ve elbette 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı da; başta ülkenin emanet edildiği gençler olmak üzere tüm ulusumuza kutlu olsun. Bu vesile ile Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet ile anıyorum.
Yaşanan olaylar gösteriyor ki, son kaybettiğimiz şehidimiz Tuna BEKEN ilk değil, son da olmayacak. 2010 yılında kaybettiğimiz Güven ALKAN, geçen yıl kaybettiğimiz Şentürk ÇAVUŞ gibi…
Peki bu kazalar neden olur? Olmak zorunda mı? Bu olaylar bu işin fıtratında mı var? Elbette değil. Zira tüm eğitimlerde once iş güvenliği denmiyor mu? İlerleyen haftalarda bu konu ile ilgili tespit ve önerilerim elbette olacak. Ancak benim asıl dikkatimi çeken, kaza sonrası Hava-İş’in yaptığı duyuru oldu. Duyuru aynen şöyle:
“Türk Hava Yolları Teknisyeni Tuğrul Tuna Beken vefat etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, çalışma arkadaşlarına ve tüm yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.”
Şimdi “ne var bunda” denilebilir. Ancak olaydan bi-haber birisi bu duyuruyu okuduğu zaman, zanneder ki Tuğrul kardeşimiz herhangi bir sebeple hayatını kaybetti. Oysa ki hepimiz biliyoruz ki, bu kardeşimiz adeta “geliyorum” diyen, “cinayet gibi” bir kazada “şehit” oldu. İş kazası bile diyemeyen bir sendika, sizce çalışanın hakkını işverene karşı koruyabilir mi? Demek ki neymiş? Bu iş öyle Abant ta, tatil gibi seminerlerle olmuyormuş? Bu hamur daha çok su götürür ancak ilk yazımda upuzun yazarak sizleri sıkmak istemiyorum. Dahası, yargıya intikal etmiş bir konu hakkında daha fazla yorum yapmak istemiyorum.
Ancak yeni Yönetim Kurulu Başkanı; Sn İlker AYCI’yı çok zor bir görevin beklediği kesin. Kendisi hakkında aldığımız duyumlar ise, bu işi çözebileceğini gösterir nitelikte. En azından toplumun beklentisi o yönde. Baklım, bekleyip göreceğiz…
Şimdilik sizlere veda ederken, tekrar görev şehidi Tuğrul Kardeşimize Allah’tan rahmet diliyor ve tüm ulusumuzun 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı yürekten kutluyorum.
Esen kalın…
2 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Dilerim başka kaza/kazalar olmaz.Temennim;yönetimin bu işi ciddiyetle takip etmesi.Şimdilik öyle görünüyor.Size de “hoşgeldiniz” demek isterim.
Temenninize yürekten katılıyorum. Ayrıca aranızda olmaktan çok mutluyum. Teşekkürler…