2010 yılının Nisan ayı… Çocuklarının dershane parasını ödeyemeyen anne cezaevine girince oğlu kendini asarak intihar etti.
2012 yılının Mart ayı… Adana’da eşi bir yıla aşkın süre işsiz olan 26 yaşındaki Emine Akçay, 8 aydır kirasını ödeyemediği evde iki çocuğunun ısınması için saç kurutma makinesini çalıştırıp, diğer odada kendini tavana asarak yaşamına son verdi…
2018 yılının Eylül ayı… Okulun istediği pantolonu alamadığı için dersten çıkarılan oğlunun yaşadığı aşağılanmayı dayanamayan işsiz baba İsmail Devrim intihar etti.
Bunlar ilk aklıma gelen örnekler… Evladı olan herkes bu acıları yüreğinde hissetmiştir. İnsan ise tabii… İşsizlik, çaresizlik nedeniyle kendini yakanlara ise alıştı artık bu toplum…
Alışmamalıyız….
DOLAR UÇTU, THY KREDİ PEŞİNDE…
Enflasyonun bu yıl % 20’yi geçeceği, büyümenin tabana vuracağının, işsizliğin önümüzdeki yıl % 12’ye çıkacağının en yetkili ağızdan ifade edildiği bir ülkede yaşıyoruz. Doların 6.20 TL, Euronun 7.40 TL seviyesi artık normalleşti ! Bu yıl işsizlik parası alanların sayısı 800.000 kişiye dayandı…
Kurumların ve şirketlerin ayakta durması için artık ince eleyip sık dokuması gerekiyor.
Peki THY ne yapıyor? Bay Hamdi zamanında bol keseden alınan uçaklara pilot bulamayan bayrak taşıyıcımız şimdi bir de ekonomik krizle karşı karşıya… Nisan ayından itibaren başlayan döviz kurlarındaki yükselişi es geçen THY yönetimi ne yaptı? 1 milyar dolar civarında olduğu söylenen bir kredi için bankalarla masaya oturdu. Düşünebiliyor musunuz, döviz kurları yıldırım hızıyla yükseliyor, THY’miz içeriden dövizle borçlanıyor.
EN KÖTÜ ÖDÜLLERİ ALAN FİLMİN SPONSORU
Geçtim, geleceği okuyabilen, ekonomik gidişatı sağlıklı tahlil ve tahmin edebilen bir şirket yönetimi ne yapar? Hadi frene basmasın ama en azından ayağını gazdan çeker…İşçisine vereceği paradan nasıl kırparım diye kafa patlatırken öte yandan da para saçmaz… Sahi ne oldu “marka elçiniz” Morgan Freeman’a çektirdiğiniz filme? Ya şu Batman-Superman filminin sponsorluğu? Hani şu sadece TV’de 2 kez yayınlanması için 10 milyon dolar ödediğiniz reklam filmi? Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İlker Aycı!ya ” Bu sponsorluk THY’nin bilançosuna nasıl yansıyacak? Ben, kârlılığınıza bir katkısı var mı ona bakarım.” dediği film…Hani en kötü filmlerin ödüllendirildiği(!) Raspberry Ödülleri gecesinde tam 4 dalda ödül kazanan(!) film…
AT ZIPLATMA FESTİVALİNE THY DESTEĞİ
Sadece bu mu? Yunanistan 2. liginde oynayan basket takımından tutun Amerikan futboluna sponsor olmadığı alan kalmamış. Rugby takımına da destek vermiş, Chio Aachen Equestrian Festivaline de…Neymiş bu festival? Almanya’da düzenlenen etkinlik, “atlı zıplama, at terbiyesi, binicilik yarışması, four-in-hand driving ve atlı jimnastik” gibi farklı spor disiplinlerini barındırıyormuş. Valla atla zıplamaya sponsor oluyorsunuz da, bakalım çekirge olarak kaç kere sıçrayacaksınız. ABD’deki Super Bowl finaline milyon dolarlar akıtırken “170 milyon kişi izliyor.” diye savuruyorsunuz da, IFK Helsinki Buz Hokeyi takımına sponsor olmanızı nasıl açıklıyorsunuz? Finlandiya’nın nüfusu sadece 5.5 milyon kişi çünkü…Ya şu İngiltere’de, ABD’de, Danimarka’da organizasyonlara verilen destekler?
VAN DEPREMİNDE TOPÇU NE DEMİŞTİ?
Geçenlerde rastladım. Bay Topçu zamanında THY meğer bir de Er Meydanı diye bir kitaba sponsor olmuş. Kırkpınar Güreşlerinin tarihçesini anlatıyormuş… Kitabın yazarı Mücahit Demir diye bir arkadaş… Eeee ne alaka, diyeceksiniz. Alaka şu; Mücahit bey bir siyasetçi… Hatta Çanakkale’de 2015 seçimlerinde AKP’den Milletvekili aday adayı olmuş. Kitabın tanıtım töreninde konuşan dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu “‘Er Meydanı kitabı THY için bu herhalde bir sadaka pozisyonundadır, biz bu işin zekatına talibiz.” demiş… Bence doğru söylemiş de, ne hikmetse şunu eklememiş “Topçu bey, sizi sosyal sorumluluk projelerinde de görmek isteriz.” Sosyal sorumluluk deyince aklıma 2011 Van Depremi geldi. Hani depremden hemen sonra Van seferlerinin bilet ücretlerini indirmeyen THY’ye gelen tepkileri Bay Topçu nasıl püskürtmeye çalışmıştı? “Bekara karı boşamak kolay. THY hayır kurumu değildir.” Nasıl ama? Arkadaş sanki THY’nin sahibi. Sanki yarısı devletin değil de Hamdi beye miras kalmış…
Siz hiç THY’nin Iğdır’ın, Bitlis’in, bir köy okuluna giyecek yardımı, kitap yardımı yaptığını duydunuz mu? Milletin sırtından kazandığı paranın, Bakan beyin deyimi ile sadakasını garip gurebaya fakir, kimsesiz çocuklara ayırdığını gördünüz mü? Çok değil daha iki ay önce Azerbaycan’ın Neftçi takımına sponsor olan, zamanında Hamdi beyin dünyamıza teşrif ettiği Çayeli’nin vakfına yardımda bulunan THY’nin, pantolon alamayan, ayakkabısı olmayan, kışın ince bir kazakla okula giden yüzbinlerce çocuğun varlığını görmezden gelmesi ayıp değil mi? Bir Fransız internet fenomeninin çağrısına uyarak Somali’ye kargo uçağı kaldıran milli havayolumuzun burnunun ucundaki çaresizliklere Fransız kalması utanılacak bir davranış değil mi?
Ne dersiniz utanmaz mı THY yönetimi sizce?
Yardımsever(!) THY…
