Yağmur, Kar ve Dolu Uçakların Jet Motorlarını Nasıl Etkiler?

jet motoru

Günümüz uçakları, uçuş güvenliğini sağlamak için şiddetli hava koşullarına dayanacak şekilde tasarlanmış ve üretilmiştir. Uçaklar sık ​​sık, fırtınalarda ve zorlu hava koşullarında motor güç kaybı yaşamadan uçarlar. Sağanak yağmurda sürekli su akışı motorları söndürecek gibi görünse de bu, çok nadiren gerçekleşir.

Günümüz uçaklarında kullanılan Turbofan motorları Alçak Basınçlı ve Yüksek Basınçlı kompresör kademe palleri (Low and High Pressure Compressor Blades), ön taraftan alınan havayı basınçlandırıp yakıtla karıştırarak uçağı ileri itmek için, egzoz olarak çıkacağı, yanma odasına sevk eder.

Motorun ön taraftan aldığı havanın önemli bir kısmı, motorun yanma odasından değil, motor kaportası ile yanma odası arasındaki Fan Borusu aralığından geçer. Biz buna Bypass Duct diyoruz. Bypass Duct’dan geçen hava sıkıştırılmış halde motorun arkasında egzos gazının etrafını sararak dışarıya çıkarken motorun yanma odası ve türbin gibi sıcak kısımlarını soğutur ve motorun toplam itme gücünün yarısından fazlasını üretir.

Yağmur, hem yerde hem de uçuş sırasında beklenen bir doğa olayıdır. Uçaklar düzenli olarak gök gürültülü, fırtınalı, yağmurlu havalarda uçuyor ve motorlar büyük miktarlarda suyu hızla emerken güçlerini korumaya devam ediyorlar. Motor tarafından emilen suyun tamamı motorun merkezinden geçmez. Fan Palleri dediğimiz motorun en önündeki paller, suyu ‘Yanma Odası’na göndermemek için, merkezkaç kuvveti ile Bypass Duct’da aktararak arkadan dışarıya atar.

Bypass Duct sistemi olmayan jet motorlarında bile yağmurun yanma sürecini bozması pek olası değildir. Çünkü, bazen 900 °C’ye ulaşan motorun yanma odasının olağanüstü yüksek sıcaklığı, gelen suyu anında buhara dönüştürür. Motorun arkasından dışarı atılan su kütlesi, düşük devirlerde itişi arttırırken motorun soğumasına da yardımcı olur.

Yağmur ve kar, donma sıcaklıklarında motorun giriş ağzında buz birikmesine neden olabileceğinden, problem yaratabilir. Motorun hava giriş ağzında oluşmaya başlayan buz, güç kaybına neden olmadan Bypass Duct kanalına yönlendirilir. 

Teknolojinin motor hava giriş ağzında buz oluşması tehlikesini önlemek için kullandığı birkaç yöntem var. Motorun Hava Alığı dediğimiz Nose Cowl’ı sıcak hava ile ısıtılarak buz oluşumunu önleme sistemi (Engine Anti Ice System) ve kompresör pallerindeki buz yapışmasını önleyici özel kaplamalar vardır.

Şiddetli ve gök gürültülü fırtınaların yakınında uçarken dolu da endişe kaynağı olabilir. İri buz topları, motora olduğu kadar uçağın gövdesine ve kokpit ön camlarına da zarar verebilir. Bu zararı önlemek için, pilotlar, gök gürültülü fırtınaların en az 20 mil uzağından uçmayı tercih ederler. Bir Emirates Boeing 777-300ER, 2022 yılı başlarında Milano Malpensa Havalimanı’ndan kalktıktan sonra tırmanışta çok şiddetli bir dolu yağışı ile karşılaştı, gövdesi ciddi hasar gördükten ve kokpit ön camları çatladıktan sonra uçuşa devam edemeyerek geriye dönmek zorunda kaldı.

Bulut içine yapılan uçuşlarda, dondurucu siste veya yoğun kar yağışında pilotlar, motorların yanma odasına girmesi muhtemel buz veya büyük miktarda su nedeniyle yanma odasındaki sürekli yanmanın sönmesini ve güç kaybı olmasını önlemek için motorların ateşleme bujilerini otomatik ateşleme durumunda sürekli çalıştırırlar.

 

Turbofan motorları, şiddetli fırtınalara dayanacak şekilde üretilir ve kapsamlı bir şekilde test edilir. Motor sertifikasyonunun birçok adımından biri, yerde gerçekleştirilen sert hava testlerini içerir. GE-General Electric, PW-Pratt & Whitney ve RR-Rolls&Royce gibi uçak motoru üreticileri, motorları yerde şiddetli yağışları simüle etmek için son teknoloji test tesislerine sahiptir.

Motorlara, bir kuş çarpmasını simüle etmek için, çalışan motora donmuş tavuk atılması da dahil olmak üzere, çeşitli koşullar altında test edilir. Örneğin, General Electric’in GEnx motorun herhangi bir zafiyeti olup olmadığını kontrol etmek için, çalışan motora çoklu püskürtme ağızlarından dakikada 3 tonluk bir debi ile su püskürtülür, ardından 1 ton önceden hazırlanmış buz topları yağdırılır.

Kokpitteki hava durumu radarı, pilotların şiddetli hava koşullarını önceden görüp kaçınmasına yardımcı olur. Hava radarı, dolu, yağmur gibi büyük yağışları ve kar taneleri gibi buz kristallerini algılayıp gösterebilir.

Genel olarak, yağış nedeniyle uçak motorunun durması (sönmesi), yakıtın bitmesine kıyasla çok daha seyrek gelişen bir olaydır. Emniyetli Uçuşlar. 

Erhan İnanç

Exit mobile version