YABANCI PİLOT SORUNU VE DÜŞÜK ÜCRETLİ PİLOT EĞİTİMİ NASIL SAĞLANIR?


Türkiye’de sivil havacılık sektörümüz çok hızlı büyüdü. Doğrusu, büyüdü ifadesini, uçak sayısı ve yolcu sayısının artışından ziyade, imalat, genel havacılık, eğitim ve lisanslandırma alanında atılan adımlar için kullanmak isterdim.
Gelişmiş ülkelerin en büyük gelir kaynağı olan uçak ve motor sanayilerinin sadece en büyük alıcılarından biri olmak ne kadar gurur verici olduğu tartışılır. Türkiye’mizin mükemmel coğrafi konumunun, bilhassa transit yolcu bazında iyi kullanılmasını da es geçmemek lazım.
Bu kadar trafik yoğunluğu ve yolcu artışına sahne olan ülkemizde hala yeteri kadar pilot ve teknisyen yetiştiremememiz gerçekten çok üzücü.
Eskiden hava kuvvetlerinden ayrılan veya emekli olanlar, sivil havacılığımızın ihtiyacını karşılamaya yeterken, mevcut durumda bir dolu pilot okulumuz olduğu halde maalesef bol miktarda yabancı personel istihdam eden bir ülke olduk. Bu konuda ulaştırma bakanlığının büyümeyi alt yapı ile birlikte koordine edememesinin büyük suçu var.
Seneler önce eski ulaştırma bakanı Binali Yıldırım ile bir sohbetimde, yabancı kaptan akımının yeni yeni başladığı senelerde, yabancı pilot alımına ne diyorsunuz soruma, Binali bey, mevcut durumda sadece kaptan ihtiyacımız var,ikinci pilot sorunumuz yok ve olmayacak. Yabancı ikinci pilot isteği yapan şirketlerimiz avucunu yalar diye cevap vermiş ve bu görüşmenin videosunu izletmiştim (tıklayın)
Bu söyleşiden sonra, Binali beyin evindeki hesap çarşıya uymamış ve kaptan ihtiyacının yanı sıra bol miktarda ikinci pilot akımı başlamıştı. Bu akımı en azından biraz frenleme gereği duyan SHGM, ikinci pilot istihdamında yerli kaynaklara yönelmemiz için şirket içindeki yabancı ikinci pilot sayısının, toplam ikinci pilot sayısına oranının %10 u geçmemesi şartını getirmişti ama maalesef sorun çözülmedi.
Ayrıca; Çok kısa bir zaman içinde kendi insan kaynağımızı kullanmalıyız diyen eski bakanımız Binali Bey bu kullandığı ifadeleri mutlaka hatırlıyor ve hala kendi insan kaynağımızın, sadece pilotlarda değil C/S teknisyenler de S.O.S verdiğinin geçte olsa farkına varmış olmalı. (Bu konuyu haftaya yazmayı planlıyorum)
İstim arkadan gelsin mantığında büyüme yaşadık ve hala yaşıyoruz. Hâlbuki ülkemizin coğrafi konumunun mükemmelliği, alt yapı ve imalat aşamaları ile desteklenebilse, Türkiye havacılık sektöründe isminden sadece uçak satın alma, kiralama, yabancı pilot ve teknisyen cenneti olarak bahsedilemeyecekti ve Avrupa’nın gıpta ile baktığı bir ülke konumunda olunabilecekti.
Sektörde hala pilot sıkıntısı çekiliyor. Demek ki bu kadar zamandır kendi insan kaynağımızı kullanabilme adına yeterli adım atamamışız.
Mevcut durumda, sayıları her geçen gün artan yabancı pilot Türk şirketlerinde uçmaktadır. Aslına bakacak olursanız, zamanında insan kaynağımızı kullanabilmeyi becerebilsek ve uçak sayısı, yolcu sayısı artışına verdiğimiz önemin yarısını bu konuda verebilseydik, yabancı pilot sorunu fazla rahatsızlık vermeyecekti.
Bir pilotun yetişmesi yaklaşık 18 ay sürüyor. Pilot olmak isteyen gençlerimizin pilot okullarına ödeyeceği rakam yaklaşık 60-70 bin Euro. Tabii ki bu süreç boyunca kendi kişisel giderleri de var. Diyelim ki bu parayı verdi ve okulu bitirerek ATPL lisansını da aldı. Yetmiyor. Çünkü gireceği şirketin filosundaki bir uçak tipinin kursunu (Type Rating) görmesi gerekiyor. Örneğin, A320-B737 vb… Bu da yaklaşık 30 bin Euro ediyor. Kısaca pilot olmak toplamda 100 bin avro harcamak/yatırım gerekli.
Önerim:
Sektörün pilot ihtiyacını çözülmesini yerli okullarımızla becerebilmeyi arzu eden biri olduğumu eski yazılarımı okuyanlar bilir. Bu konuda güzel gelişmeler oldu. THY AyJet e 30-40 arasında öğrenci vermiş diye duydum. Bunlar güzel gelişmeler ama sayı hala çok az ve zaten AyJet’in kapasitesi de hem kendi öğrencilerine hem de THY’den gelen öğrencilere yetecek kadar değil.
Başka yerli okullarımızda AyJet gibi öğrenci kabul edemeyecek pozisyonlara geldiğinde, sektörde pilot okulu açmak isteyenlerde artış olacak ve bu Türk sivil havacılığının pilot ihtiyacının çoğunu karşılayacak pozisyona gelebilmesine olanak sağlanacaktır.
Mevcut durumda; Sektörümüzün yılda ortalama 30 uçak büyüdüğünü varsayalım. (Bu aslında düşük bir rakamdır.)
Bu 30 uçak için en basitinden uçak başına 5 ekipten 150 ikinci pilot ve 150 kaptan ihtiyacı doğacaktır.
Kaptan ihtiyacı mevcut ikinci pilotlardan gerekli kriterler karşılanması koşuluyla karşılanabilir. Ayrıca çok sayıda yabancı kaptan olduğundan, daha fazla ikinci pilotu kaptan yapmak gerekecektir.
Yani 150 yeni ikinci pilot, 150 kaptan olanların yerine yeni ikinci pilot ile yılda en az 300 yeni ikinci pilota ihtiyaç var. Yabancı kaptan sayısını azaltmak için yapılacak ilave ikinci pilotların kaptanlık terfisiyle bu rakam 400’leri rahatlıkla bulur.
Mademki bu sorunumuz kanayan bir yaradır o halde önce kanamayı durdurmamız gerekiyor. Maliye bakanlığı en azından 5 yıl süreyle pilot yetiştirme okullarına teşvik uygulasa, SHGM-DHMİ hizmet/ücret tarifeleri sıfırlanabilse, yakıt daha indirimli verilebilse, pilot okulları için, Edremit, Çanakkale gibi bazı havalimanlarımız tahsis edilebilse ve o meydanlara eğitim uçaklarının ihtiyacı olan yakıt yollanabilmeye çözüm bulunabilmesi (AVGAS- JETA-1 ) çok mu zor?
Devletin verdiği bu avantajların karşılığında pilot okullarından indirim yapmaları istenir. Bu teşvik indirimlerle okulların gideri ne kadar azalıyorsa öğrencilerine o kadar indirim yapma ve sektöre verilecek teşvikin öğrencilere %100 yansıtılması şartı koşulur.
Bu teşviklerin cazipliği bir çok uçuş okulu açtırabilir ve pilot olmak isteyenlerin çok daha az (kabul edilebilir/makul) bir ücret ödeyerek bu mesleği seçebilmeleri sağlanır Bu teşvikler havayollarının da kendi pilot okullarını açabilmesine ve kendi pilotlarını yetiştirebilmesine olanak sağlayabilir. Üniversitelerle yapılan iş ortaklığı anlaşmaları artar ve bu konuda bir sinerji oluşur. Okullar, ülke ve şirketlerimiz kazanır. Yabancı ülkelere giden milyonlarca döviz ülkemizde kalır.
Ancak;
Teşvik kapsamına girecek öğrencilerin İngilizce ve psikoloji testleri SHGM nin anlaşma yapacağı üniversitelerce sınavları yapılma şartıyla…
Sektöre sadece parası olan değil, maddi acıdan yeterli olmayan ancak iyi üniversitelerden eğitim almış kaliteli adaylarında bu teşvikler sayesinde pilot olması sağlanabilir.
NOT/ Yazılarımı paylaşırsanız daha geniş bir kitleye ulaşmış oluruz.

Exit mobile version