Cemal Kaşıkçı’yı öldüren infaz timinin Suudi Arabistan’a geri döndüğü 18.20’de kalkan ilk uçaktaki bagajlarda karanlık operasyonda kullanılan aletlerin olduğu ortaya çıktı. Aletler, diplomatik dokunulmazlık adı altında Riyad’a götürüldü.
Sabah gazetesinden Abdurrahman Şimşek’in haberine göre, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’da infaz eden suikast timinin Riyad’a götürdüğü bagajlarda yer alan ve karanlık operasyonda kullanılan aletlerin X-Ray cihazı görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülere göre infaz timini götüren ve 18.20 ile 22.46’da kalkan uçaklara konulan bagajlarda telsiz, birebir görüşme için kullanılan telefon, şok cihazı, kesici/delici alet, şırınga ve zımba makinesi gibi ‘kripto silah’ niteliğindeki cihaz ve alet edevat bulunuyor.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın en yakın adamlarından olan istihbarat tümgenerali Maher Abdülaziz Mutreb’in başında olduğu infaz timinin kullandığı bu cihaz ve aletler diplomatik dokunulmazlık kisvesi altında çıkarıldı ve uçağa sokuldu. Suudi infaz ekibinin X-Ray cihazından geçirdiği cihaz ve aletlerin özellikleri, Kaşıkçı cinayetinin Riyad’da planladığının ve ekibin infaz işini gerçekleştirdiğinin delili niteliğinde.
İKİ RAPOR HAZIRLANDI
Habere göre, güvenlik ve istihbarat birimleri bu ‘kripto silahlar’a dair iki ayrı rapor hazırlayıp ilgili makamlara sundu. Buna göre havalimanında X-Ray cihazından geçirilen cihaz ve aletler, istihbarat operasyonlarında fiziki takip ve tarassut ile suikast faaliyetlerinde kullanılan türden.
Suudi infaz ekibinin X-Ray cihazından geçirdiği cihaz ve aletler şunlar:
Bire bir konuşmalarda kullanılan 10 ayrı telefon, beş telsiz ve o telsizlere uygun kablosuz intercom (kulaklık), ilaç zerk etmek üzere kullanılan iki ayrı şırınga, iki şok cihazı, teknik takip önlemesi için jammer cihazı, üç tane zımba makinesi ve bisturiye benzer bir kesici/ delici alet.
Telefon ve telsizlerin takip ve tarassut maksatlı, şok cihazı ve şırıngaların ise maktulün bayıltılmasında ve öldürülmesinde kullanılmış olabileceği değerlendirmesi yapılıyor. Üç büyük zımba makinesi ise cesedin infaz timince kesilip parçalanmasının ardından poşetlerden sızıntı olmasını engellemek amacıyla getirilmiş olabilir. İstihbarat ve güvenlik birimlerinin analiz raporunda da cihaz ve aletlerin yurtdışı istihbarat operasyonlarında kullanılan türden olduğu değerlendirmesi yer aldı.
Atatürk Havalimanı’ndaki X-Ray kayıtlarının geriye doğru sarılarak kontrol edilmesi sırasında Kaşıkçı’nın ceset parçalarıyla ilgili herhangi bir ize rastlanmadı. Kaşıkçı’nın kaybolduğu ortaya çıktıktan sonra 22.46’da kalkan ikinci uçak zaten MİT görevlileri ile Emniyet tarafından aranmıştı. Ancak görevliler, Kaşıkçı’nın ortadan kaybolduğunun polise bildirildiği saat olan 17.50 ile ilk uçağın kalktığı 18.20 arasında yalnızca yarım saat olduğu için ilk uçağı arayamamıştı.