SHGM; geçen hafta okuduğunuz gibi, İdari Para Cezaları Yönetmeliğiyayımladı. Bu yönetmelikte cezaların son derece hafifleştirilmesinin yanı sıra,çalışan kesimlere de para cezaları getirilmesini, işin ilginç boyutu olarak değerlendirdiğimden bu konuyu gündemime aldım ve sizlerle birlikte değerlendirmek istiyorum.
Aynı zamanda, SHGM’nin; “Ben nerde yanlış yapıyorum?” diye kendisine sormasını umarak; taslak bile olsa yine de bu yönetmeliği bir kez daha okumasını ve sizin yorumlarınızla birlikte yeniden değerlendirmesini diliyorum.
“VER PARAYI GEÇ…” Yönetmeliği olarak değerlendirdiğim bu yeni ceza koşulları için baştan söylemeliyim ki, hiç, ama hiç beğenmedim!
Neden mi?
Bu yeni yönetmeliğin içeriğine bakıldığında; bu yönetmeliğinin para kazanmak için mi, yoksa caydırıcılık olsun diye mi çıkartıldığını anlamakta çok zorlandım. İlgili ceza maddeleri yoruma açık yapılmış. Kapsama çizgileri net değil. Anlayan okurlarım beni yorumları ile aydınlatmaya çalışırlarsa memnun olurum.
SHGM”nin otorite olduğu gerçeği ile baktığımızda yönetmeliğin para kazanmak amacıyla düzenlemeyeceğini düşünüyorum. Ancak, şirket bazında verilen en büyük para cezasının 10.000.- TL olduğunu görünce para cezalarının neden çok hafif geçiştirildiğini anlamakta zorlandım. Bu rakam hiçbir zaman caydırıcı olamaz. Bence, hata yapmayı önleme değil, teşvik eder hale gelmiş. Listedeki hatalar ve buna karşılık verilecek cezalar çok güdük kalmış.
Ayrıca; çalışana verilecek para cezalarını bir türlü anlayamadım. Çalışan hatayı nasıl yapar? Çalışanın yaptığı hata,
İşverenden kaynaklanan bir takım eksikliklerden kaynaklanıyorsa bunu size savunma verecek olan çalışandan nasıl beklersiniz? İşvereni suçlamak, amirini suçlamak o kadar kolay mı? Pardon, siz üst makamınızı suçlayabiliyor musunuz?
İşverenden kaynaklanan bir takım eksikliklerden kaynaklanıyorsa bunu size savunma verecek olan çalışandan nasıl beklersiniz? İşvereni suçlamak, amirini suçlamak o kadar kolay mı? Pardon, siz üst makamınızı suçlayabiliyor musunuz?
Bulunduğunuz masanın arkasından bu böylemi görünüyor? Siz hiç hangarlarda işçi olarak çalıştınız mı? Şefin veya müdürün bunu böyle yap emrine karşın, mesleki ahlakıyla, cüzdanı (çalışma hayatı) arasına sıkışmış bu insanlardan, nasıl objektif savunma yapmalarını bekleyeceksiniz? Hangi çalışan kişi yaptığı hatanın işveren kaynaklı ve belki de amiri kaynaklı olduğunu size nasıl yazacak. Alacağı 500,-TL cezaya karşın, işverenini nasıl suçlayıp ilerde işsiz kalma riskine nasıl göğüs gerecek.
Pardon, siz haksız yere işten çıkarılmaları önleyebiliyor musunuz?
Öncelikle şirket ve çalışan bazında ayrı, ayrı değerlendirmeye çalışılmış maddelerin içeriğine baktığımızda sapla samanın ayrılmamış olduğu gözükmekte.
Çalışan kişi, cezayı gerektiren bir hatayı neden yapar ki… İşverenin eksik teçhizatı, çalışma ortamının uygunsuz koşulları, alet edevatının yetersizliği hataya neden olduysa, siz hem işverene hem de çalışana ayrı, ayrı mı ceza yazacaksınız? Bunu nasıl saptayacaksınız?
Yoksa kurunun yanında yaşı da mı yakacaksınız?
Önemli olan cezaya neden olan sorunların çözülmesidir. Bunun başında şüphesiz eğitim gelir. Ayrıca, siz bu ceza yönetmeliği ile pilotun veya teknisyenin kendi kendini raporlamasını önlüyorsunuz. Just culture- Adil kültür ve onun vazgeçilmez parçası Raporlama kültürünü arttıracağınıza aksine baltalamışsınız. Bu tarz bir yönetmelik yürürlüğe girdiğinde, bir arkadaşının yaptığı yanlışı görüp te; para cezası ödemesin diye onu raporlamayanlara rastlayacağınız gibi, tam tersine; kendisinden pek hoşlanmadığı birinin, yapmadığı bir yanlışı yapmış gibi gösterip cezalanmasını sağlamaya çalışanlara da çanak tutmuş olacaksınız.
Bunun yanı sıra ilgili ceza listesindeki uçuş emniyetini doğrudan ilgilendirecek, hatta uçağın kaza yapmasına neden olabilecek hatanın bedeli 10.000 TL… Komik oluyoruz, komik! Bu tür bir hata da şirketin AOC’si veya bakım kuruluşunun EASA Part-45’i en azından askıya alınmalı ki, diğerlerine ders olsun. Ceza okşayıcı değil yıpratıcı olmalı.
Bir dolu saçma sapan maddelerin ve caza değerlerinin olduğu bu taslakta yazımın uzamasını önlemek adına sadece birkaç tanesini yorumlayabileceğim;
Gerçek kişilerin savunmalarının alınma usulü:
MADDE 8- (1) “Savunma vermesi istenen gerçek kişi havacılık şirketi personeli ise; savunma istenmesine ilişkin Genel Müdürlük yazısı ilgili kişinin çalıştığı havacılık şirketine tebliğ edilecektir. Bahse konu yazının havacılık şirketi tarafından ilgilisine iletilmesini müteakip alınan savunma ilgili kuruluş tarafından Genel Müdürlüğe gönderilecektir.”
Yorum; örneğin; SHGM olarak, çalışandan kaynaklanan bir hata buldunuz. Bu hatayı yapan da teknisyen… Şirketine yazı yazdınız “savunmasını alın bana yollayın” dediniz. Buraya kadar güzel gidiyor. Şimdi gelelim çalışanın savunmasına; Hangi çalışan bu hatayı yaparkenki çalışma şartlarının kötülüğünü, amirinin onu kasıtlı olarak bu hatayı yapmasına yol açan uygulamaya soktuğunu, alet edevatının yetersizliğini veya belki de bu hatada kendinin değil amirinin veya şirketinin hatalı yönlendirme veya çalışma şartlarının olumsuz koşullarından olduğunu nasıl söyleyecek? Hadi söyledi diyelim sonra o amirle nasıl çalışacak? Geçin bunu ve hemen silin… Teoride doğru ama fiiliyatta tutmaz.
“Yetkisiz personel ile bakım çıkış sertifikası vermek”; 10.000TL
Yorum; Vallahi, çok da caydırıcı yahu! Bakım bitmiş, bakmışsın ki uçağın bakımında yetkili kişi imzası yok. Bence hemen tüm bakımı ve o şirketin yaptığı diğer bakımları da mercek altına almalısınız. Siz bir bakımda bu bulguyu buldunuz diyelim. Bu firmanın, daha önce size yutturduğu bakımlar yok mudur? Bakımda çalışmadığı halde, evinden veya izini yarıda bıraktırılarak alelacele getirilip imza attırtılan yetkili kişiler olmuyor mu dersiniz?
Hemen 10.000 TL ceza yazıp, iş tamam mı diyeceksiniz? Bu kadar ucuz mu bu iş?
“Kalibrasyon gereken ekipman ve cihazların belirlenen süre zarfında kalibrasyonun yapılmaması ve bakım işlemlerinde kullanılması”; 10.000 TL
Yorum; Bakım bitmiş uçak sefere verilmiş, sen bakım kuruluşunu denetliyorsun bir de bakıyorsun ki, bakım aşamasında kullanılan cihazların kalibrasyonları yanlış değerler gösteriyor ve üstüne üstük kalibrasyona girmesi gereken tarih geçmiş. Yani yanlış veri verme olasılığı yüksek. Ver 10.000TL, geç.
“Hava araçları bakımlarında gerekli kontrol işlemlerini yapmamak”; 10.000 TL
Yorum; Sudan ucuz vallahi, bundan iyisi can sağlığı. Bakım yapmaya bile gerek yok. Ver 10.000TL’yi geç… Boşu boşuna bakım gibi saçma sapan bir iş için yolcu bekletilir mi?:). 10.000-TL’yi verme riskine girip uçururum uçağımı… Dimi ama yolcu bekliyor, yolcu… Bir dahakinde bakım yaparız, kaçmıyor ya uçak:) Ver 10.000 TL’yi geç bakalım bu sefer.
“Sahte belge üretmek, sahte ve yanıltıcı kayıt girmek, kasıtlı olarak sahte ve yanlış belge ile işlem yapmak”; 10.000TL
Yorum; Sahtekârlık bile 10.000TL’ye düşmüş. Sevgili SHGM’ciler, Beni gerçekten güldürüyorsunuz.Bunun cezası, anında şirketi kapatmaktır. Sahtekârlıktan bu işlemi yapanları içeriye atmak da yetmez.Bu suç, bilinçli taksire girer. Bu işlem sonucunda uçak düşebilir. Cezası çok ağırdır. Benden söylemesi. İnsan hayatına mal olacak bu tür hatalar bu kadar ucuz olmamalı. Siz verdiğiniz cezalarla bilinçli yapılan hataları caydırma değil aksine teşvik edecek hale getiriyorsunuz.
“Kalibrasyonu gerektiği halde kalibrasyonu geçen teçhizat ile bakım yapmanın cezası 500 lira”
Yorum; Örneğin, motoru veya iniş takımı bağlantı noktalarını torklamak için kullandığınız torkmetre kalibrasyonu yanlış gösteriyor ve motorun bağlantı civatalarının yanlış torklanması ve olası motorun havada düşmesine neden olmak… Sadece ve sadece 500 TL… Vallahi sudan ucuz. .
“Yetersiz yakıt ile uçuşa başlamak” 1000TL (Bin lira) :) YORUM YOK BUNA ANCAK GÜLÜNÜR:)
SHGM yönetmeliğe dönüştürmeden önce birçok konuyu taslak halinde sektöre sunuyor ve eleştirilmesini bekliyor. Güzel bir uygulama. Ancak taslakta olsa biraz doğrulara yaklaşılmalı.
Ceza bir caydırıcılıktır. Siz cezanın gerçekten caydırıcı olmasını istiyorsanız bu cezaya girmesini düşündüğünüz maddeleri tek, tek ayrı, ayrı değerlendirmelisiniz. Bakım personeline verilen cezaları, hayatında hiç bakım kuruluşunda çalışmayan yöneticiler hazırlarsa işte böyle absürt bir yönetmelik taslağı çıkar.
Çalışana yönelik cezaları derhal kaldırın. İşletmeler zaten hataya neden olan faktör çalışanın kendisi ise anında onu cezalandıracaktır. Sivil havacılığımızda hemen, hemen herkes şirketlere bağlı çalışıyor. Bireysel ceza olmaz.
Kısaca; uçuş emniyetini doğrudan etkileyen kategoriler ve karşılığındaki parasal ceza birim oranları uygun olmamış. Nedeni ne olursa olsun uçuş emniyeti ve uçağın uçabilirliğini doğrudan etkileyen olumsuzluklara verilecek cezalar ile kaliteli bakım ve eğitim hizmeti vermediği saptanan merkezlere verilecek cezaları paraya endeksleyemezsiniz. İnsan hayatı ile oynamanın cezasını parayla değerlendiremezsiniz. Bu kadar ucuz değil bu iş…
Bu yönetmelik taslağında RUHSAT İPTAL ve FAALİYETİ ASKIYA ALMAK cezalarını koymadan bu komik ceza rakamlarını uygulamaya sakın koymayın. Siz şirketleri ürküteceğim derken tam tersi şirketleri “Parama geçer nazım” diyerek rahatlatırsınız. Sizin en büyük meblağı bulan 10.000TL lik cezalarınız yerine hemen ruhsat iptalini koyun. Yapacağınız Ruhsat iptali cezasını yayınlar ve en azından bir kere bir şirkete uyguladığınızda sistem artık sizin kontrolünüze geçer ve kimse illegal işlere tevessül etmez.Korkmayın yazın ve uygulayın…
NOT/ Meral Döşemecilerden”HOSTES ODASI” (Tıklayın) isimli makelesi sizi 1967 lere kadar götürecek…
NOT/ Meral Döşemecilerden”HOSTES ODASI” (Tıklayın) isimli makelesi sizi 1967 lere kadar götürecek…