Elimde 3 tane Yargıtay kararı var. Üçü de uçak düşmesi sonucu yaşamını yitiren kabin memurlarına ait. Kararları okuyunca, canını THY’ye emanet ederek görev yapan kabin memurlarına karşı THY’nin takındığı ibret verici tavrı görüyor, Vefa’nın İstanbul’da bir semt adı olduğunu, “ölen ölür kalan sağlar bizimdir.” Yaklaşımının geçerli olduğunu öğreniyorsunuz.
“PARA VERDİK YA, DAHA NE İSTİYORLAR?”
7 Nisan 1999 günü Adana’dan Suudi Arabistan’daki hacıları almak üzere havalanan B 737 tipi Ceyhan uçağı kalkıştan 11 dakika sonra düşüyor. 6 kişilik mürettebattan kurtulan olmuyor Kazada yaşamın yitiren bir kabin memurunun ailesi toplam 250.000 TL maddi ve manevi tazminat davası açıyor. Davalı THY, aileye 25.000 dolar ödendiğini ve ellerinden ibraname alındığını belirterek davacıların talep hakkı bulunmadığını iddia ediyor. Yerel mahkemenin 20.000 TL tazminata hükmettiği dosya, davacı aile ve THY tarafından temyiz ediliyor. Yargıtay’ın 13. Hukuk Dairesi, sıkı durun , verilen tazminatı çok bularak “Manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme, diğer taraf için ise Yıkım olmaması gerektiğine” vurgu yaparak daha uygun bir miktara yani 20.000.-TL’den daha düşük bir tazminata hükmedilmesi gerekçesi ile kararı bozuyor.
“25.000 LİRA MI, BATARIZ YAHU…”
Aynı kazada yaşamını yitiren Kabin memuru Gönül Topal’ın ailesi de yıllar sonra THY’yi dava ederek 3 aile ferdi için toplam 450.000 TL manevi tazminat talebinde bulunuyor. Yerel mahkeme toplam 25.000 TL tazminata hükmediyor. Davacı aile doğal olarak kararı temyiz ediyor. Tazminat oldukça yüksek(!) olmalı ki, THY de temyize gidiyor. Yıllarca kurumun başarısı için çalışmış ve görev sırasında yaşamını yitirmiş bir personeli için mahkemenin öngördüğü tazminat kurumu batırabilir, dikkatli olmak lazım tabii ! Üstelik THY’nin bir talebi daha var: Faizin ölüm tarihinden değil davanın açılış tarihinden işletilmesini istiyor. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2010 yılında dosyayı karara bağlıyor. Daire, verilen tazminatı yeterli bularak ve faiz hesabının da ölüm tarihinden başlatılmasını isteyerek kararın düzeltilmek suretiyle onanmasına hükmediyor.İlginçtir, yukarıdaki 2005 tarihli davada 20.000 TL’yi fazla bulan Daire, Topal’ın ailesi için belirlenen 25.000 TL’yi yerinde buluyor.
“SÜREYİ KAÇIRMIŞLAR, DAVAYI REDDEDİN !”
Devlet Haliloğulları, 8 Ocak 2003 günü Diyarbakır’da düşen RJ uçağının kabin memurlarından biri. Kazadan birkaç yıl sonra aile “davalı şirket THY’nin işveren sıfatı ile 1. Derecede kusurlu olduğunu, kızının ölümü ile maddi destekten yoksun kaldığı gibi, manevi acı ve ızdıraba maruz kaldığını “ileri sürerek 40.000 TL tazminat talebinde bulunuyor. Davalı THY’nin cevabı ilginç: “Hak düşürücü süre geçmiştir.Davanın reddini talep ederiz” Yerel mahkeme de THY’nin talebini uygun bularak davayı reddediyor. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013 yılında konuyu görüşüyor ve gerekçeyi uygun bulmayarak kararı bozuyor.
İşte 12 milyar TL değerinde, Avrupa’nin birincisi, dünyanın bir incisi olan, uçan lokanta ödüllerini silip süpüren, yöneticilerinin altına son model arabalar verip Yunanistan 2. Lig basket takımı Maroussi’ye binlerce Euro ödeyerek sponsor olan dünya markası , bayrak taşıyıcımızın hali…Görev yaparken ölen personeline para ödememek için her türlü yolu deneyen, adeta ailelerini canından bezdiren THY’nin çalışanlarına bakış açısı bu işte… Madem bu insanlar çaresiz kalmışlar, madem böyle bir dava açma noktasına gelmişler, sulh olursun, ele güne rezil olmadan karşı tarafın acısını dindirmese de bir rakamda anlaşırsın. Hem ailelerden dua alırsın hem de kalanlara olumlu bir mesaj vermiş olursun… Ne dersiniz , ben mi yanlış düşünüyorum?