featured

Uzun Mesafe Uçuşu Yapan Kabin Ekiplerinin Zorlu Yaşamı.

“Okyanus aşırı” veya “Transpasifik” uçuşlar, kabin ekibi açısından son derece zordur.

 
THY’da E.R. Uçuşlar (Extended Range Operation/Uzun Menzil Uçuş Harekatı) yönetmeliği, ilk kez 1988 Yılının Ağustos ayında hazırlandı. Literatürde kısaca “Okyanus aşırı” veya “Transpasifik” uçuşlar olarak tanımlanan bu uçuşlar, kabin ekibi açısından son derece zordur.
İngiltere Crawley merkezli Virgin Atlantic ekibinin standart günlerinden biri, en yorucu şekliyle kameralara yansıdı. Ekip, Londra’dan başlayıp Los Angeles’a gidecek Dreamliner uçuşu için hazırlığa başlıyor. Kamera; 25 yaşındaki Emma Ashley’i ve ekip arkadaşlarını takibe alıyor.
Heathrow Terminal3’e gelen ekip üyeleri Boeing 787-9 G-VDIA’a geçiyorlar. İlk konu; güvenlik güncellemeleri ve uçuşta karşılaşılabilecek özel yolcular hakkında brifing.
10 Saat 28 dakikalık uçuş boyunca 233 koltuk kapasiteli Economy Class yolcularına 5 kabin memuru hizmet verecek.
Uçak yerden teker kestiği andan itibaren, acımasız bir hizmet süresi başlıyor.
Atıştırmalıklar, içecekler, sıcak yemek servisi, kahve ve çay derken ikinci servis ve içecekler. Uçuşun tamamında hep ayaktalar. Bir ara Galley’de bir şeyler atıştırıyorlar, o kadar. Ancak her kabin memurunun bir dinlenme sırası var, çok kısa bir uyku vakti. Bunun için özel odalarına geçiyorlar.
Geçtiğimiz ay, uçuş görevlisi ve havacılık blog yazarı Amanda Pleva, işin gerçekten neye benzediğini anlatabilmek uğruna, Flyertalk’daki blogunda işin zor yönlerini açıkladı. Bu iş, uçuş görevlilerini mecburen tuhaflıklara alıştırıyor. Mesela ayakta yemek yemek ve evde de aynısını yapmak ya da Galley’in bir köşesine gizlenip yolcuların servisleri
arasında alelacele bir şeyler yemek gibi.
İşin ilginç yanı şu; THY’nin 1988’de Tokyo ile başlayıp, Singapur, Bangkok ve New York ile devam eden uzun menzil uçuşları için planlanan uçak tipleri A310’lardı. Şirketin elinde mevcut bu uçaklarda kabin memurları için uyuma odaları yoktu. Economy Class bölümü kuyruk kısmındaydı, en arkadaki 6 koltuk, tepeden bir perde ile çevrilerek
kapatılmış ve ekipler burada dinlenmeye alınmıştı. O koltuklarda dimdik oturarak uyumak mümkün değildi. A340’lar gelinceye kadar bu çile devam etti. Blog yazarı ve Virgin Atlantic ekibi o uçuşları görselerdi acaba ne
derlerdi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir