İnsan sağlığının her yönüyle teste tabi tutulduğu büyük uzay araştırmaları girişimlerinde fizyoterapinin rolü olağanüstü şekilde önem kazanmaktadır. Gelecekte ülkemizin de milli uzay programı kapsamında uzay istasyonlarına sahip olmasını ümit ediyoruz. Bu uzay istasyonlarında astronotlara verilecek sağlık hizmetleri ile uzay çalışmalarının bir parçası olma düşüncesi ülkemizin ilk uçuş fizyoterapisti olarak beni heyecanlandırıyor. Uçuş fizyoterapistleri olarak astronotların fiziksel sağlığını korumada oynadığımız vazgeçilmez rolü anlatmak mesleğimiz açısından çok önemlidir.
Uzun süreli uzay uçuşu öncesinde ve sonrasında astronotların hazırlanması ve takibine yönelik Avrupa Uzay Ajansı Stratejisinde fizyoterapinin rolü özellikle belirtilmektedir. Son günlerde uzay bilim misyonunu gerçekleştirmek için uzaya giden ilk Türk Astronot Alper GEZERAVCI’nın fiziksel hazırlık ve eğitim süreçleri ABD’nin Teksas eyaletinin Houston kentinde yapıldı. Çünkü ülkemiz henüz bu fiziksel eğitim süreçlerini verebilecek teknik altyapı ve tecrübeye sahip değil. Ülkemizin milli uzay programı kapsamında uzaya yönelmesi ile astronotların fiziksel eğitim süreci için gerekli altyapı oluşturulacaktır.
Uzay Araştırmalarının Fizyolojik Zorlukları
Uzaydaki mikro yerçekimi ortamı insan vücudu üzerinde farklı zorluklara sebep olur. Astronotlar uzayda zarif bir şekilde süzülürken kas atrofisine, kemik yoğunluğu kaybına ve kardiyovasküler fonksiyonlarda olumsuz değişikliklere yol açabilecek koşullara maruz kalırlar. Bu zorluklar, uzay yolcularının görevleri boyunca fiziksel olarak dirençli kalmalarını sağlayacak yenilikçi çözümler ortaya çıkmayı gerektirir.
Uzayda Fizyoterapinin Önemli Rolü
1. Kas Atrofisi ve Kemik Yoğunluğu Kaybına Karşı Mücadele
Uzaydaki mikro yerçekimi ortamında kaslar ve kemikler dünya’dakiyle aynı yüklere maruz kalmıyor. Bu direnç eksikliği kas zayıflamasına ve kemik demineralizasyonuna yol açar. Uçuş Fizyoterapistleri, kas kütlesinin ve kemik yoğunluğunun korunmasına yardımcı olan egzersiz yöntemlerinin geliştirilmesinde çok önemli rol oynarlar.
2. Kardiyovasküler Sağlığın Korunması
Ağırlıksız bir ortamda kardiyovasküler sistem önemli ölçüde etkilenir. Uçuş Fizyoterapistleri, azalan yer çekimi kuvvetinin etkilerini azaltabilecek kardiyovasküler egzersiz programları geliştirmek için astronotlarla yakın işbirliği içinde çalışarak kalbin güçlü kalmasını ve dünya’ya döndükten sonra vücudun taleplerini destekleyebilmelerini sağlar.
3. Nörolojik Adaptasyonların Ele Alınması
Mikro yerçekimi aynı zamanda sinir sistemini de etkileyerek koordinasyon ve dengede olumsuz değişikliklere yol açar. Uçuş Fizyoterapistleri bu nörolojik adaptasyonları ele almak için özel teknikler kullanır ve astronotun genel güvenliğini ve performansını artırmak için uzaysal farkındalığını ve koordinasyonunu geliştirir.
Uzayda Fizyoterapötik Müdahaleler:
1. Dirençli Egzersiz Cihazları
Halter ve direnç antrenmanını simüle etmek için kompakt dirençli egzersiz cihazları kullanılır. Bu araçlar kas atrofisini önlemede ve kemik yoğunluğunu korumada çok önemlidir.
2. Gelişmiş İzleme Teknolojisi
Uçuş Fizyoterapistleri, bir astronotun fiziksel durumunu gerçek zamanlı olarak değerlendirmek için en son gelişmiş izleme teknolojisini kullanır. Bu veriler, egzersiz programlarının her bireyin kendine özgü ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ayarlanmasına rehberlik eder.
3. Sanal Gerçeklik Rehabilitasyonu
Sanal gerçeklik(VR) yalnızca egzersiz için değil aynı zamanda nörorehabilitasyon için de kullanılıyor. VR ortamları, astronotların hem fiziksel hem de bilişsel yeteneklerini zorlayan fizyoterapi egzersizlerine katılmaları için eşsiz bir platformdur.
Uçuş Fizyoterapisti Olmak: Uzayı Yaşamak Demektir.
Bir uçuş fizyoterapisti olarak bu alanda kariyer yapmak isteyen fizyoterapistlere tavsiyem fizyoterapi ile ilgili sağlam bir teorik ve pratik temele sahip olmalarıdır. Ayrıca bu temeli havacılık tıbbı alanında uzmanlık eğitimi alarak desteklemek zorunda olduklarını bilmeliler.
Astronotlar uzay ajansları veya özel uzay araştırma şirketleriyle yapılan işbirliği sayesinde karşılaştıkları benzersiz fiziksel zorluklar ve bu zorluklara karşılık gelen fizyoterapötik müdahalelere kolay bir şekilde ulaşabilmektedir. Ayrıca alanla ilgilenen fizyoterapistlerin uzay teknolojisi ve tıp bilimindeki gelişmelerden haberdar olmaları çok önemlidir. Havacılık ve uzay endüstrisindeki profesyonellerle ağ kurmak, atmosferimizin ötesine geçenlerin sağlığına ve refahına katkıda bulunma fırsatlarına kapı açar.
Sonuç: Uçuş Fizyoterapistliği Önemli Bir Alan
İnsanlık gözlerini yıldızlara dikerken, uzaya yolculuk yapanların sağlığı ve dayanıklılığı her şeyden önemli hale geliyor. İnsan hareketi ve rehabilitasyon konusundaki uzmanlıklarıyla donanmış fizyoterapistler, astronot sağlığının önemli koruyucuları olarak çalışabilirler. Fizyoterapi ve uzay araştırmalarının ortak noktası zorluklar ve fırsatlarla dolu bir alana sahip olmasıdır. Ülkemizin milli uzay programındaki hedeflere ulaşması bu alanın fizyoterapistler arasında daha bilinir olmasını sağlayacaktır.
Uçuş Fizyoterapisti Cumali ALTUNDAĞ