Bildiğiniz üzere, ikiyüzlülüğü sevmeyen ve kalemimi çalışanlardan yana kullanan biriyim. THY’nin tüm genel kurullarına katılmakta ve her genel kurulda mutlaka çalışanların sorunlarını genel kurula aktarmaktayım. İlker Aycı döneminde ki genel kurulların birine katılıp, İlker Aycı’dan yediği fırça ile bir daha genel kurullara gelemeyip, Ahmet Bolat döneminde yanına yamağını alarak tekrar katılmaya başlayan malum kişi gibi yanardöner bir grafik çizmem.
Yanar Döner benzetmem, zamanında AKP aday adayı olup seçilemeyen, daha sonraları Binali Yıldırımın yanında yer alarak, seçim gezilerine katılarak broşür dağıttığı halde, AKP de kendine yine yer bulamayıp, bukalemun misali tekrar renk değiştirip, AKP’nin tam tersi bir politika izleyen İyi Parti’de yer bulabildikten hemen sonra, sark kurnazlığı yapıp, siyasi konumunu kullanarak, Gözüne kestirdiği bir bölgede, yasak olmasına rağmen BÜFE kondurup, gerçek niyetinin, ülke menfaatleri değil, kendine çalışmak olduğunu belli eden sürüngenlerden de değilim.
Kısaca; Havacılık mazisi SIFIR olmasına rağmen zaman zaman sağdan soldan aldığı duyumlarla bilmediği her konuda ahkâm kesmeye çalışan bir zavallı kişicik… (isim yazmıyorum çünkü siz o kişinin kim olduğunu anında anlamış olmalısınız)
Neyse, sektöre yeni giren birçok çalışanı, yukarıda sizlerin de tanıdığı ilgili kişi hususunda bilgilendirme görevimi yaptıktan sonra bu haftaki konuma gireyim.
Yıllardır başta Teknik A.Ş çalışanları olmak üzere birçok kesimin uçuş önceliği sıralaması yüzünden yaşadığı haksızlığı ve sorunları defalarca detaylıca gündeme getirdim. Hatta son THY genel kurulunda, Yönetime dönerek,” Bunlar THY’nin üvey evlatlarımı diye seslendim. Her nedense, genel kurullarda dikkat çektiğim bu aslında halledilmesi çok kolay olan konu bir türlü çözülemedi. (Aldığım duyuma göre bu seferde Teknik AŞ çalışanları, bir sürpriz olmazsa yine üvey evlatlığa devam edecek gibi görünüyor) Skalalar hazır ama henüz imza yok…
Bu skala, duyumlarım gibi imzalanırsa çok adaletsiz olduğu ispatlanmış ve söz alınan bir durum devam edecek gibi… Bir veya iki aylık bir eğitimle şirkete giren bir kabin görevlisi, 25-30 sene hizmeti olan lisanslı ve sertifikalı teknisyenin, pas bilet önceliği ile önüne geçerse işte orada çok büyük bir sorun vardır. Bu örneği, diğer çalışanlar ile de çoğaltabiliriz.
Sendikalar ve zaman zaman kısık sesle olsa da belli başlı stk larında dillendirdiği bu mağduriyetin giderilmesi için her dönem ucu açık vaat ve sözler verilerek durum hep geçiştirildi.
Ahmet BOLAT beyin göreve gelişiyle konuyu tekrar tekrar dile getirip, THY Yönetimin Kurulu toplantılarında da resmi kayıtlara geçtiği üzere söz hakkı alıp yine ricacı oldum. Ahmet Bey İGA’da yaptığı iftar yemeğinde, bu konudaki çağrılarımızı karşılıksız bırakmamış TEKNİK A.Ş’nin ikinci sınıf muameleye maruz kalmayacağını ilan ederek, THY A.O neyse Teknik A.Ş de odur sözleriyle herkes de umutları yeniden filizlendirmişti. Böylece yıllardır çalışanların aileleriyle uçak kontuarlarında yaşadığı rezaletin son bulacağı ümidi doğmuştu.
Fakat henüz teyit edilmeyen aldığım bazı duyumlar beni ziyadesiyle hayretler içinde bırakarak büyük hayal kırıklığına uğrattı. Ahmet beyin uçuşun artık tüm personellerde sicil sırlamasına göre yapılacağını ilanın üstüne Teknik A.Ş personelinin eskiden R5 olan uçuş sıralaması, THY A.O İÇİN R4A, TEKNİK İÇİN R4B biçiminde revize edildiği iddia ediliyor.
Yani kısaca yine aynı skala korunarak THY A.O çalışanları, THY TEKNİK çalışanlarından öncelikli olacak. Burada 4A VE 4B ile yine ikinci sınıf muamele görecek. Şimdi Buradaki illüzyonla sadece pilot adayı personelin önüne geçirilen Teknik A.Ş çalışanlarının aklıyla alay edilmiş olunmaz mı?
Bu çalışmayı yapan birimler Ahmet beyin sözünü ve herkeste uyandırdığı umutları yıkarak imajına zarar vermenin peşindeler mi anlayamadım? Böyle bir rezalet olamaz. Patronun lafının üstüne laf koyarak iş güz arlık yapılıyorsa bunun sorumlularından mutlaka hesap sorulmalıdır.
Anladığım kadarıyla bugüne kadar kendi okul ve tebaalarıyla her yerde kadrolaşmaya çalışanlar içeride Yönetim Kurulu başkanına rağmen kendi statükolarını korumaya devam ediyorlar. Sırtını mezun oldukları okul ve vakıflardaki abilerine yaslayarak oluşturuldukları kast sınıflarıyla kafalarına göre at koşturuyorlar. Adeta siyasal mafya tik gruplaşmaya dönmüş bu sınıflar hemen hemen her kurumda en üst tabakaya oturmaya ve terör estirerek onlara güvenip görev verenlere de zarar vermeye devam ediyorlar.
Kendi fetöcülüklerini ve fetöcülarını gölgeleyerek skor yapmak için rast gele duyumlarla adam işten çıkarıp, memlekete ve kurumlara düşman sınıflar oluşturmak dışında ne işe yaradılar?
Çoğunun elinde hakkı hukuku çiğnenmiş emekçilerin kanı var. Bunlar artık başta THY olmak üzere diğer bütün kurumlardan ayıklanmalı, sırtını bir zamanların cemaati gibi okullarına vakıflarına yaslayanlarla değil kurumlarını liyakatle özveri ile omuzlayanlarla yürünmeli.
Şirketin İnsan Kaynakları Yönetim anlayışı, personel istihdam etme ve kadrolar ihdas etme alışkanlıkları kati suretle gözden geçirilmeli. İnsan kazanmak yerine düşman yaratmakta mahirlermiş, aşağıdakilerin huzurunu ve motivasyonun oturduğu klimalı odalardan bozanlarından, yönettiklerini hakir görenlerin bu şımarık düzeni artık yıkılmalı.
Ahmet Bey herkeste uyandırdığı; adaletin ve liyakatin esas alınacağı, personelin insan odaklı ve karşılıklı verimlik esasıyla yönetileceği tezini çürütmesine fırsat verilmemeli. İvedilikle başta haksız yere atılanların ve keyfi kadrolaşmalarla uygulamaların sona erdirilmesi gerekir. Ülkenin ekonomik olarak zor günlerden geçtiği bu sıkıntılı günlerde ülke ekonomisine katkı sunan her şeye rağmen kar eden böyle güzide kurumlarımıza kimsenin zarar vermesine müsaade edilmemeli..
Pass ve ced bilet uygulaması olmak üzere THY den TEKNİK A.Ş ye geçişteki tüm hak kayıpları iade edilmeli. Yönetim ile çalışanlar arasına perde ören ve şirketteki aidiyet duygusuna zarar veren, verimi düşüren ara ve ana kademedeki hangi statü yada pozisyonda olursa olsun kötü yöneten hiç kimseye fırsat verilememeli.. Gereği ivedilikle yapılmalı. THY’deki sağlıklı bir operasyon, ancak sağlıklı düşünen ve hisseden personellerle gerçekleştirebilir. Yeterince geçmişte yaşanmış travma ve kötü hafıza varken üstüne yenilerini yazmak için çırpınmayın…