UTANMAZLAR… SENDİKA AĞALARI… SİZLERİ TEHDİT EDENLERİN İSİMLERİNİ BANA YOLLAYIN

sefa-inan--yeni-köse-yazisi

Değerli Okurlarımız;

Bu hafta daha önce de yazdığım gibi “BİREYSEL MÜCADELELER CESARETİN OMUZUNDA TOPLUMSAL BAŞARILARA DÖNÜŞÜR”…başlıklı yazılarımın üçüncüsü olacaktı. Ancak sendika şube seçimlerinde dönen dolaplara yönelik Teknik AŞ çalışanlarından gelen mailler ve telefonla bizzat arayarak son durumları anlatan arkadaşların sorunları her şeyden önemli olduğundan bu haftada üçüncü bölümünü tekrar erteleme durumunda kaldım.

Bildiğiniz üzere, Özçelik-İş sendikası tarafından yeni kurulan Avrupa Havacılık Şubesinin ilk olağan genel kurulu yaklaşmakta. 29 Ağustos 2021 Pazar günü Saat:10:00 toplanacak olan kurul yeterli çoğunluğu sağladığı takdirde zorunlu organlara yapılacak başvuruların ardından seçime gidilecek. Ancak mevcut sendika yönetiminin, bazı arkadaşları tehdit eder gibi sözlerinin yanı sıra, “bak arkadaşım o listeden ayrıl yoksa ekmeğinden olursun” tarzı ahlaksızca, edepsizce ve şerefsizce söylemlerde bulunulması bardağı taşıran son damla oldu. Özçelik İş arkasına işvereni almasına rağmen bu neyin korkusu anlayan beri gele…

Hatırlayacağınız üzere, baştan itibaren oldubittiye getirilerek yapılmaya çalışılan seçime rağmen üyelerin oylarıyla 66 delege ile sandıktan en fazla oyu alan KIRMIZI liste çıkmıştı.

Her ne kadar;  Beyazı, Mavisi ve Kırmızısı ile listeyi oluşturanların tümü eski şube yönetiminden kişiler olmasına ve aranızdan yeni yüzlerle yeni bir ses çıkamamasına rağmen, sizin aranızdan çıkıp şimdiye kadar kendi topluluğuna en çok hak ve menfaat sağlamış biri olarak sürecin takipçisi oldum.

Bildiğiniz üzere, her zaman tarafsız ve ilkeli bir habercilik anlayışıyla herkese eşit mesafe ile yaklaşarak doğruları söylemeye ve yalnızca sektördeki çalışanların tarafını adalet ve hukuk içinde tutmaya çalışıyorum. Bu açıdan baktığımda, çalışana zorla dayatılan bir sendika yönetimini ve tabii ki istemeden de olsa kendini üye olmaya zorlanan bir sistem içindeyken, şimdi de zorla yönetim dayatılmasını anlamış değilim. Bu şekilde burada kabul görmeyi ve destek bulmayı umuyorsanız çok yanılırsınız.
Eyyyy Özçelik İş sendikası, arkanıza sadece işveren desteğini alarak size muhalif sesleri bastırmaya, onların üstünde baskı kurmaya çalışırsanız bir gün sizler de yok olmaya mahkûm olur, eskimiş bir bez gibi kullanılır atılırsınız.

Değerli Arkadaşlar;

Bu aralar kulağıma çok ahlaksızca ve vicdanlara sığmayan duyumlar ve iddialar geliyor. KIRMIZI listeyi kuranlardan bazılarına sendika genel merkezinden baskı yapıldığı ve bu işten çekilmesine yönelik üstü örtülü tehditlerde bulunulduğunun haberini alıyoruz. Buda yetmez gibi muhalif listeyi çok acemi bir stratejiyle himaye etmeye ve kendi listeleriymiş gibi dedikodular yayarak seçimin her halükarda kazananı olmaya çalışıldığını da görüyorum.

Havacılık sektöründe geçmişi ve hizmeti, deneyimi ve sendikal bilgisi yeterli olmasa da basamakları zıplaya zıplaya çıkarak genel merkez yöneticisini olmuş birinin, eski çalışma arkadaşlarını tehdit etmesini ‘’ Çoluğun çocuğun var bu işlerden çekil !! Biz sizinle çalışmak istemiyoruz, seçilseniz de gerekirse şubeyi kapatıp lağvederiz ‘’ demeye kadar varan hadsiz, ahlaksız ve adaletsiz cesareti anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Bu sözü ancak çok ama çok şerefsiz biri söyleyebilir.

Eğer, şahitleri olduğu söylenen ve birçok farklı kaynaktan aynı biçimde teyit edilen bu iddialar doğruysa hakikaten yazıklar olsun. Bu sektöre bugüne kadar hiçbir şey verememiş ve buranın doğasına aykırı sendikacılığınızla insanları kazanmak yerine daha fazla aidat alıp bir de üstüne tehdit ediyorsanız size söylenecek laf, benim ağzıma yakışmayacağından buradan yazamıyorum. Bu kişi beni ararsa tabii ki yüzüne söyleyebilirim.

Yahu daha düne kadar birlikte yiyip içtiğiniz ve buraları birlikte güttüğünüz adamlar değil miydi zaten bu kişiler? Ne oldu da bu kadar ters düşüp bugün tehdit etmek de neyin nesi oluyor?

Hadi onu geçtim sizinle uyuşmadığı ya da ters düştüğü için bile olsa ekip kurmuş seçime girmiş sandıktan bir şekilde çıkmış bu sonuca neden saygı duymazsınız? Bu öfkeniz neden? Tekrar seçilmeme, koltuğunuzu kaybetme korkunuz mu seçim sonuçlarını size hazmettirmeyen

Hiç yakışıyor mu işveren vekilleri üzerinden yönetime aday olacaklara baskı yaptırmak. ‘’Sen işine gücüne bak, bu işlerle meşgul olma’’ demek bir şirket yöneticisine mi kaldı?

Bu mu sizin milli iradeye saygınız? Bu mu sizin devlet terbiyesi almışlığınız? Bu mu çalışanlarınıza ve aidatını istediğiniz sendikalara peşkeş çektiğiniz topluma saygınız? Bu şekilde mi hizmet ediyorsunuz sizi atayanlara? Bu öfke ve kırgınlıkların her sandığa yansıdığının farkında değil misiniz? yazıklar olsun!!!

Nasılsa kim seçilirse seçilsin zaten son noktayı sendika ve işveren el ele verip siz koymuyor musunuz?

Şubeymiş, temsilciymiş, delegeymiş takan mı var. Zaten size biat edenler ve etmeyenler diye yönetimlerinizi ikiye ayırmıyor musunuz?

Biat etmeyenleri cezalandırarak köşeye sıkıştırmıyor musunuz? Bari bırakında kendi seçtikleri kötü adamlarla bile olsa kendi kötü kaderlerini yaşasınlar… Bu kadarını bile hak etmiyorlar mı?

Hatırlarmışsınız bilmem vaktiyle Cumhurbaşkanımız sendika yönetimleri için İşçi Ağaları demişti. Demek ki oturdukları koltuklardan bunları kaldırmak için ne seçim, ne tüzük, ne hukuk hak getire.. Feodal köy ağaları ve kabile reisleri gibi marabaların sırtından kırbaç ve kötek eksiltmeden, ölmeden yaşamaya mahkûm eden, korkuyla baskıyla yöneten diktatörlerden farksızısınız.

Unutmayın böyle bir sendikacılık eninde sonunda iflas etmeye mahkûmdur. Türk Hava Yolları gibi kurumlar, kişilerden de, derneklerden de ve sendikalardan da büyüktür. Siz bugün arkanıza aldığınız güçle ayakta kalmaya çalışsanız da bu şekilde buradaki ömrünüz çok kısa bilesiniz.

Son bir çift lafım da oy kullanacak tüm delege kardeşlerime.. o toplu sözleşmelerden çıkacak sonuçlardan, kaybedilecek haklardan, işten atılacak arkadaşlarınızdan siz sorumlusunuz. Hepsinin vebali omuzlarınızda. Kullanacağınız oyun rengi ne olursa olsun vicdanınız rengi haktan ve adaletten yana olsun…

Küçük hesaplarla üsttekilerin kuyruğuna takılmış menfaatperestlerin ve hayalperestlerin yalanlarıyla geleceğinizi heba etmeyin. Yoksa hangi yüzle dinlenme odalarına girecek, yemekhanelerde birlikte yemek yiyip, iş başında o arkadaşlarınızın yüzüne bakacaksınız.

Sizin göreviniz kim seçilirse seçilsin her zaman hesap sormak ve oy aldığı bölgedekilerin sorunlarını yönetime karşı savunmak, ödedikleri aidatların nereye ve nasıl harcandığının takipçisi olmaktır. İradenizi kirli vaatlere ve yalanlara satmayın. Yoksa bir gün tarih sizleri de en acımazsız biçimde vicdanlarda yargılar. Hiç kimsenin yüzüne bakamazsınız.

NOT/ Sizi tehdit edenlerin isimlerini bana verin. O şerefsizleri bana bırakın. Bakın bakalım sokağa çıkacak halleri kalacak mı?
Sizlere söz… Kesinlikle isimleriniz deşifre edilmeyecektir.

Exit mobile version