Condé Nast Traveler’ın tesbitleri ile; 1940’larda özel ve profesyonel üniformalar, 60’larda parlak-renkli harikalar ve gelecek için potansiyel tasarımlar yaratılmıştı.
Güzel ve başarılı hemşireler ilk hostesler olmuştu. 1930 yılında, kilise hemşireleri güvenlik ve sağlık için kişilere yardım etmişti.
1930’lı yıllardan itibaren havayolu şirketleri yolcu güvenliği ve konforu için uçuş görevlilerini tercih etmiş.
Kabin ekibi kıyafetleri devamlı değişti. Gökyüzünde şık ve havalı kıyafet, yolculara gösterilen önem ve özen demek.
İlk hostesler gri yün pelerin ile eşleşen, koyu yeşil yünden yapılmış üniforma giyerlerdi. O zamandan sonra ortaya çıkarılan tüm hostes üniformaları birbirine benziyordu 1940’larda, 1950’lerde ve 1960’ların başlarında uçuş görevlisi üniformaları hemen hemen aynıydı. Kullanılan tek renk lacivert ve koyu yeşildi. Kış üniformaları için kahverengi ve açık mavi birlikte tercih edilirdi. Yaz üniformaları için ise açık yeşil ve bej birlikte kullanılırdı.
Eski üniformalar çok muhafazakar bir görünüm sergilese de ilgi odağıydı.
Hostes kıyafetleri 1966’lardan sonra değişikliğe uğradı. Havayolları moda tasarımcıları ve reklam ajansları ile çalışmaya başladı. Özellikle uluslararası havayollarındaki hostes kıyafetlerine önem verildi.
Hostes kıyafetleri genelde elbise, etek, pantolon, ceket, yelek, gömlek ve fulardan oluşur. Ancak Kore’ye bakıldığında elbiseleri karışık geleneksel ezgilerle süslüdür. Arabistan’a bakıldığında ise modern şekilde eşarp bağlandığı göze çarpar. Yani hostes kıyafetleri havayolu şirketinin tercihlerine göre değişiklik gösterebilir.