Gökyüzünde görmüş olduğumuz uçakların uçuş gerçekleştirdiği bütün havalimanlarında her an oluşabilecek bakım durumları için önlem alınmış olmalıdır. Sivil havacılık otoritelerinin kurallarına göre, operasyon yapan bir airline şirketinin uçuş gerçekleştireceği meydanda bakım konusunda; Meydan teknisyeni, bakım hizmeti alma ya da uçucu teknisyen görevlendirmesi gerekmektedir. Havayolu şirketleri yeni istasyon açılışlarında bu konuya büyük önem vermektedir. Uçağın arızalı veya acil durumlarda tekrar sefere verilebilmesi için büyük çabalar harcanmaktadır. Şirketler böyle durumlara karşı anlaşmalar ve önlemlerini almak zorundadır. Aksi taktirde uçak Aircraft On Ground (AOG) durumuna düşer ki bu durumda şirketi büyük zarara uğratabilir. Bu kapsamda bu ay gizli kahramanlarımızdan, Uçucu Uçak Bakım Teknisyenine yer vermek istiyorum…
Uçuş görevini gerçekleştiren uçak bakım teknisyeni; uçuş yapacağı uçakta C/S olarak yetkili olması gerekmektedir. Ancak bu kadarı yeterli değildir!!! Bu göreve katılacak olan kişiler, bu uçak tipine çok iyi hakim olmaları, geçmiş dönemde belli bir süre deneyim yapmaları, yabancı dil konusunda yazılı, sözlü akıcı ve anlaşılır olmaları ve en önemlisi çok soğuk kanlı hareket etmeleri ve çözüm odaklı olmaları gerekmektedir. Bu beklenen durumların bakıldığında hepsinin birbiri ile bağlantılı olduğunu görebiliriz.Uçuş günü katılacak olan personel; gittiği yerdeki meydan koşullarına, uçuş yapacağı uçağın bakım ve geçmiş kayıtlarına, saat ve zaman kavramları gibi durumlarına çok iyi çalışması gerekmektedir.
Uçuş yapılacak uçak tipine hakim olma; bildiğimiz üzere belli zaman içerisinde teorik ve pratik olarak tip kurslarımız olmaktadır. Bu zaman içerisinde; durumlarına sadece sistem ve mantık olarak kafamızda oturturuz. Asıl uçak bu kurs bitiminden sora öğrenilmeye başlanmaktadır. Çalışılan işler, arızalar ve sizin şahsi çabanıza kalmış olan ders çalışma durumları ile finali yapmış olursunuz. Ders çalışmak bizleri her zaman bilgili, güncel ve dinç tutacaktır. Bunun da en büyük karşılığını alacağımız yerlerden biri uçuş görevidir. Çünkü uçuş sırasında o anlık telsizden yardım alınacak bir MCC ya da daha tecrübeli bir arkadaş bulamayabiliriz. Kendini iyi yetiştirmiş bir teknisyen uçuş sırasında çizeceği profil ile kendisinin ve mesleğinin gerçek imajını oluşturacak aynı zamanda mesleğininin önemini de en can alıcı noktada gösterebilecektir.
Havada teknik anlamda çok acil durumlar oluşabilir… Uçağın sorumlu kaptanının herhangi bir arıza ve acil durumunda uçuşta görevli olan teknisyeni kokpite alır ve istişare etmeye başlarlar. İşte tam burda uçucu teknisyenimiz bilgi ve deneyimini konuşturmalıdır.Sorumlu kaptanla o an alınacak olan ortak kararın önemi tartışalamaz…
Kendi karşılaştığım küçük bir anımı paylaşmak isterim.
Görevlendirildiğim bir uçuşta, sorumlu kaptan pilotun “kalkışta uçuşta ve inişte kokpitte oturmanı rica ediyorum” şeklinde bir yaklaşımı olmuştu. Tabii ki kabul ettim. Ama ilk fırsatta neden böyle bir talebi olduğunu sordum.. Şöyle bir cevap aldım;
“Biz bu uçağı kullanıyoruz ve bazen bozuyoruz. sen de bu durumu gideriyorsun ve uçağı sefere veriyorsun. Oluşabilecek acil durumda iki pilot da aynı şeyi düşünecek ama sen hep farklı bakacaksın…“ Çok düşündüm ve kendisine teşekkür ettim. Mesleğimin önemini ve değerini bir kez daha çok iyi anlamıştım.
Görüldüğü gibi yapılan iş sıradan bir teknik iş değildir. Bazen dakikalar içinde verilecek kararlar büyük önem taşımakta ve hayati olmaktadır. Hızlı düşünmek, doğru düşünmek ve elindeki toolları en etkili şekilde kullanmak ve bazen de bu uçak uçuşa elverişli değildir diyerek iradeyi ortaya koymak gerekmektedir.
Yazılı ve sözlü akıcı yabancı dile sahip olma; uçuş görevleri süresince hep uçuş ekibi ile olsun, hemde gidiceğiniz meydanda bu özelliğiniz ekmek su gibi değerli olacaktır. Kokpit ekibinin yabancı olması durumunda bütün ekipçe adeta yabancı dil üzerine eğitim gerçekleşecektir. Sadece teknik terimli yabancı dil değil, normal yaşantımızdan da konuşmalar olmaktadır. Gideceğiniz havalimanında da operasyon gereği yabancı dile çok ihtiyacınız olacaktır. Yakıt alımları, teknik destekler, arıza durumlarında istasyonla olan durumlarda buna net örnek verebiliriz. Göreve gittiğinizde, yerde konaklama gerçekleştirdiğinizde, havalimanına girdiğinizde dil anlamında farklı bir dünyanın olması gerekir. Otel, kişisel ihtiyaçlarınız, yemek ve içmek, alışveriş gibi durumlarda da farkını anlayacaksınız yabancı dilin… Teknik ve günlük yaşantı yabancı dili bizler için değerini bu bahsettim konuların içine girdikçe ve yaşadıkça daha net anlamaktayız.
Soğukkanlı olma; Normal problemsiz geçen uçuşlarda her şey normal ve olağan olarak devam etmektedir. Ancak acil durum ya da arıza oluşan durumlarda havada veya yerde her şekilde sakin ve soğukkanlılığımızı korumamız gerekmektedir. Karşımızda düşünmemiz gereken konu insan hayatı olduğundan, bu bizi panik yapmaya yöneltecektir.Biz bilgimiz, deneyimimiz ve konularımıza hakim olduğumuzu hissederek, düşünerek bu durumu en hafif şekilde geçirmeliyiz. Risk almamız gereken durumlar olacak tabi… Risk, vicdan, mantık, duygusallık, prosedür… Hepsi var bizim mesleğimizde…
Tüm bunları yoğun bir zaman baskısı ve dolayısıyla ticari baskı altında yapmak ve dünyanın bir ucunda veya havada yalnızken yapmaksa uçucu teknisyenliğin zorluğunu bir kez daha ortaya çıkarmaktadır. Dünyanın gelişerek büyüdüğü sistemlerin kurulduğu bu platformda; Türk Uçak Bakım Teknisyenleri olarak mesleğimizi her yer ve her şartlarda en iyisini gerçekleştirmemiz gerekmektedir.
Hak ederek apoletleri omuzuna takan bütün meslektaşlarıma hayırlı ve emniyetli uçuşlar dilerim…
ERSİN ADIYAMAN, Uçak Teknisyeni (UTED Dergi)