Aileron (Kanatçık), Elevatör (İrtifa Dümeni) ve Rudder (Dümen) nedir, ne iş görürler?
Uçuş kumanda isimlerinin, yukarıdaki satırda parantez içinde Türkçe karşılığı olmasına rağmen, havacılık dili İngilizce olduğu için, biz havacılar bunların İngilizce olanlarını kullanırız. Kanatların uçlarına takılan ve İngilizce adı “Winglet” olan parçalara da dilimizde “Kanatçık” denildiği için kavram karışıklığı oluşturuyor. Bu karışıklığa düşmemek için, kanatların firar kenarında, kanat ucuna yakın kumanda yüzeyleri için “Aileron”, kuyruktaki yatay stabilizelerin arkasındaki kumanda yüzeyleri için “Elevatör”, dikey stabilizenin arkasındaki kumanda yüzeyi için de “Rudder” sözcüklerini kullanacağım. Kanat uçlarındaki kıvrık parçalar yani Wingletler uçuş kumandası değildir, onların görevi kanat üzerinden geçen havanın girdap oluşturmasını önleyerek yakıt tasarrufu sağlamaktır.
Uçağa kumanda edilmesini sağlayan kumanda yüzeylerinin genel adı “Uçuş Kumandaları”dır. Uçuş Kumandaları, “Birincil-Primary” ve “İkincil-Secondary” olmak üzere ikiye ayrılır. Bu yazımda birincil uçuş kumandaları olan Aileron, Elevatör ve Rudder’ı. basit olarak tanıtmaya çalışacağım.
Birincil (Ana) kumanda yüzeyleri ile uçağa 3 eksen üzerinde kontrol edilir.
1-Boylam Eksen (Longitudinal Axis) : Aileronlar
2-Yatay Eksen (Lateral Axis) : Elevatörler
3-Dikey Eksen (Vertical Axis) : Rudder
Uçaklarda Aileron ve Elevatörler birisi solda, diğeri sağda olmak ikişer adet varken Rudder, tek bir parçadan ibaret olan yegane ana uçuş kumandasıdır.
Aileron
Uçağı bir tarafa yatırarak yapılan dönüş hareketine Aileronlar aracılığıyla kumanda edilir. Pilot, uçağın yönünü değiştirmek istediğinde, kokpit dediğimiz pilot kabinindeki löyve (Column) üzerindeki simiti sola veya sağa çevirerek Aileronlar vasıtasıyla kontrol eder. Temel olarak uçuş kumanda yüzeyleri, yüzeyler üzerindeki hava akışını değiştirerek belirli manevraların yapılmasına olanak sağlar. Airbus uçaklarının kokpitinde lövye değil, yan konsollarda Joy Stick (veya Side Stick) vardır.
Aileronlar, kanatların arkasına (firar kenarı) menteşeşer vasıtası ile bağlanmıştır. Uçağın boylam ekseni üzerinde yatış/dönüş hareketini kontrol eder. Boylam ekseni, uçağın burnundan girip kuyruktan çıktığı varsayılan eksendir.
Kokpitten verilen kumanda ile sol ve sağ Aileronlar birbirlerine ters, yani aksi yönde hareket ederler. Yani bir kanattaki Aileron yukarıya kalkarken diğer kanatta olan aşağıya doğru döner.
Aileronların çalıştırılması, bir kanatta diğerinden daha fazla kaldırma kuvveti oluşturmasına neden olur. Kaldırma kuvveti artan kanat yükselirken diğer kanat alçalır ve bu da uçağın sağa veya sola yatmasına yani uçağın dönmesine izin veren bir yatış/yuvarlanma hareketi yaratır. Böylece uçak, alçalan kanat tarafına doğru yatarak dönecektir. Bu yatış hareketi uçağın boylam ekseni üzerinde oluşur. (Roll hareketi)
Elevatör
Uçağın kuyruğunda biri sağda, diğeri solda olan Yatay Dengeleyici (Horizantal Stabilizer) arkasına (firar kenarında) menteşeli olarak bağlı olan Elevatörler, uçağın yükselmesini (irtifa kazanması) veya alçalmasını (irtifa kaybetmesi) sağlayan uçuş kumanda yüzeyleridir. Kokpitteki löyvenin (veya Joy Stick’in) geriye çekilmesi veya ileriye itilmesi ile kontrol edilir. Her iki Elevatör kumanda edildiğinde, Aileronların aksine, aynı yönde hareket ederler.
Elevatörler uçağın enlem eksen üzerindeki hareketini kontrol eder. Enlem ekseni uçağın bir kanat ucundan diğer kanat ucuna olduğu varsayılan eksendir.
Lövyenin geriye çekilme hareketi, sol ve sağ Elevatör yüzeylerinin arka, firar kenarını yukarı doğru döndürür. Buna bağlı olarak uçağın kuyruğu aşağıya inerken burnu yukarıya kalkar ve uçak irtifa kazanır, yani uçak tırmanır. Lövye ileriye itildiğinde işlem bunun tersi olur, uçak alçalmaya geçer. (Pitch hareketi)
Elevatörlerin önünde bulunan Yatay Stabilizeler ise kuyruktaki küçük kanatlar olup uçuşun stabil olmasını sağlar ve uçağın düz uçuş sırasında düz tutulmasına yardımcı olur. Günümüz uçaklarının çoğunda Yatay Stabilizelere de kokpitten kumanda edilebilir. Bunlara hareket edebilen yatay stabilize denir. (Movable Horizantal Stabilizer)
Rudder
Rudder, uçağın kuyruğunda bulunan dikey dengeleyicinin (Vertical Stabilizer) arka (firar) kenarına menteşeler yardımı ile monte edilmiştir, pilotların ayakları ile çalıştıracağı pedallar yardımı ile kumanda edilir. Sudaki bir teknenin dümeni gibi görev yapar. Teknenin gidiş istikametini kontrol etmek, suda dönmesini sağlamak için teknenin arkasına monte edilmiştir. Uçaklar, teknelerin tek eksen üzerindeki hareketinin aksine, 3 eksen üzerinde çalışır.
Kokpitteki sol pedalı itince Rudder sola, sağ pedal itilince sağa doğru sapar. Bu, uçağın burnunun sola veya sağa doğru dönmesine neden olur. Böyle olmasına karşın normal uçuşta sola-sağa dönüş yapması için Rudder değil, Aileronlar kullanılır.
Rudder, diğer uçuş kumandalarının yarattığı bazı olumsuz sapmalara karşı koymada önemli bir kumanda yüzeyidir. Çapraz rüzgarlı inişlerde uçağın sola-sağa savrularak pistten dışarıya çıkmasını önlemek için kullanılır.
Uçakta birden fazla motor varsa ve bunlardan birisi arıza yaparsa uçak, çalışmayan motor tarafına doğru dönme eğilimi gösterir. Bu dönme eğilimi de Rudder kullanılarak önlenir.
Bir faciadan mucize kurtuluş
Buraya kadar anlattıklarımdan Aileron, Elevatör ve Rudder’ın uçağın yapacağı manevralarda ne kadar önemli oldukları anlaşılıyor. Bu sistemlerden herhangi birinin arızalanması çoğu zaman zor durumlara yol açabilir.
2018 yılında Air Astana’ya ait bir Embraer E-190 uçağı Portekiz Lizbon’daki bir bakım organizasyonunda C bakımından geçtikten sonra Kazakistan Almatı’ya yolcusuz intikal uçuşundayken böyle bir olayla karşılaştı.
C bakım sırasında uygulanan bir modifikasyon gereği paslanmaz çelik olan Aileronların kumanda kabloları karbon çelikten yapılmış olanları ile değiştirilmişti. Ne var ki, bu işi yapan teknisyenler, yeni kumanda kablolarını farkında olmadan ters bağlamışlardı. Bakım çıkışında kokpitten Aileronlara kumanda verildiğinde sol ve sağ Aileronların doğru yöne hareket ettiklerinin testini yapmamışlardı. Bu ters bağlama nedeniyle, sağa yatış-dönüş kumandası verildiğinde uçak, beklenenin dışında sola yatış-dönüş, sola yatış-dönüş kumandası verildiğinde de, sağa yatış-dönüş yapıyordu. İntikal uçuşunda bu beklenmeyen ters Aileron kumanda durumu pilotların kafasını iyice karıştırdı. Uçuşta çok tehlikeli bir durum oluşmuş, bu terslik nedeniyle otopilot da devreye girmiyordu.
Kalkıştan kısa bir süre sonra uçak, bir sola, bir sağa kontrolsüz bir şekilde yatmaya, yuvarlanmaya başladı. Pilotlar, herhangi bir uyarı ışığı veya arıza mesajı almadığından, ne olduğunu anlamadılar ve hatayı tespit edemediler. Uçak birkaç defa yatarak tam ters yani, karnı yukarıya döndü. Kısa süre sonra, uçağın sola doğru dik bir yatış yapmasıyla durum tam anlamıyla bir acil duruma dönüştü. Pilotlar MAYDAY ilan ettiler, uçağı kurtaramayacaklarına inanıp denize iniş yapmaya karar verdiler.
Kontrol dışı anormal yatış ve yuvarlanmalar içinde mürettebat değişik ve yoğun G kuvvetlerine maruz kaldılar ama şükürler olsun ki, sonuna kadar vazgeçmediler ve uçağı güvenli bir şekilde kalkış yaptıkları havaalanına indirebildiler.
Olay sonrası yapılan soruşturma, hatanın bakım sırasında değiştirilen Aileron kumanda kablolarının ters bağlanmasından kaynaklandığını, bu ters bağlantı sonucu, Aileronların kokpitten verilen kumandanın tersini yaptığını ve bir faciadan ramak kala kurtulduğunu ortaya çıkardı.
Defalarca aşırı G kuvvetlerine maruz kalan uçağın yapısında oldukça ileri seviyede burkulma şeklinde yapısal hasarlar oluştuğu görüldü. Uzmanların uçaktaki yapısal hasarları inceleyerek yaptıkları teknik değerlendirmelerde bu yapısal hasarların ekonomik olarak onarılamaz (BER-Beyond Economical Repair) olduğu tespit edilince, uçak onarıma alınmadı. Ekibin hayatı kurtulmuştu, ancak uçak onlar kadar şanslı değildi, hurdaya ayrıldı.
Olay, Portekiz’li Uçak Bakım Organizasyonunun “çok önemli bakım hatası” olarak kayıtlara geçti.
Erhan İnanç Şubat 2025