Dünyada her gün on binlerce uçak gökyüzüne çıkarak birkaç milyon insanı güvenli bir şekilde varış noktalarına ulaştırıyor. Pencere kenarında koltuk alan şanslı yolculardan biriyseniz, muhtemelen daha önce pencereden dışarıya, uçağa ve dünyaya bakarak biraz zaman geçirmişsinizdir. Kanatlara yeterince uzun süre baktıysanız, kanatların arka kenarlarında (biz havacılar buna Firar Kenarı diyoruz) muhtelif sayıda ince çubuklar görmüşsünüzdür. Bunlar ne için? Bu ince çubuklar aslında önemli bir güvenlik unsuru.
Bir uçak gökyüzünde uçarken, uçağın dış yüzeyinin üzerinden akan havanın sürtünmesi, uçağın statik elektrik oluşturmasına neden olduğunu biliyoruz. Ayrıca fırtınalarda, bulutlarda ve yıldırım çarpmalarında da statik elektrik yükü alabilirsiniz.
Statik deşarj çubuğu genellikle bugün sadece Statik Çubuk (static wick) olarak adlandırılıyor. 1940’larda icat edildi ve o zamanın uçaklarında Deşarj Püskülü olarak adlandırıldı. TWA o zamanlar, bir uçaktan statik elektrik boşaltmayı sağlama teknolojisini geliştirmek için test uçağı olarak 1937 yapımı Lockheed Electra Junior uçağını kullanıyordu . Florida merkezli Dayton-Granger şirketi, 1950’de patent almadan önce, 1940’larda onları yaratan ‘Statik Deşarj Çubuğu’ mucidi olarak anılır.
Küçükler ama çok iş yapıyorlar
Bir uçaktaki statik elektrik birikiminin, uçak gövdesinin ve kanatların ince, keskin arka kenarlarında birikme olasılığı daha yüksektir. Buraları Aileronlar, Flaplar, Wingletler, ve hatta kuyruk parçalarının Elevatörlerin, Rudderların arka (firar) kenarlarıdır.
Statik çubuk, bir silindire sarılmış ve yaklaşık sekiz inç kadar uzunluğu olan karbon fiber demetlerinden oluşur. Bu karbon fiber çubuklar firar kenarından arkaya doğru uzanır.
Deşarj çubukları, elektronların uçaktan hasar veya aksama yaratmadan güvenli bir şekilde ayrılmaları için bir yol sağlar.
Yeterince iyi bir iş çıkarıyorlar ki, bir yıldırım çarpmasının elektriksel yükünü de ortadan kaldırabiliyorlar. Ve yıldırım düşmesi gibi bir olaydan zarar gördüklerinde yenileri ile değiştirilebiliyorlar.
1950’lerde statik çubuklar yapmaya başlayan bir üretici olan SRI International, statik çubuklardan önce uçakların bazen St. Elmo’s Fire (Mukaddes Elmo Ateşi) olarak adlandırılan şeyi veya statik elektrik birikiminden parlayan parlak mavi bir ışığı deneyimlediğini belirtiyor. Bugün, statik elektriğin yaratacağı tehlikeler, statik çubuklar sayesinde çok nadirdir.
Bir dahaki uçağa binişinizde, kanatların arka kenarlarında göreceğiniz bu ince çubuklara, artık ne işe yaradıklarını bilerek bakabileceksiniz.