Değerli Okurlarımız; Bu yazı, geçen haftaki “BİREYSEL MÜCADELELER CESARETİN OMUZUNDA TOPLUMSAL BAŞARILARA DÖNÜŞÜR”… başlıklı yazılarımın üçüncüsü olacak. Geçmişe yönelik olan bu yazıları yazmamın nedeni, yeni neslin geçmişte yaşananlarla ilgili hak mücadelesini bilgilendirme amaçlıdır. Geçmişte yaşananları bilmeden bugünlerde neyin yanlış yapıldığını ve zamanında sizler için nasıl bir mücadele sürdürüldüğünü bilemezsiniz. Kısaca bugünler dünden çok daha kötü… Bilhassa sendikal faaliyetler tam bir REZALET. Bu duruma gelinmesinde ki suçlu işveren değil işçilerin seçtiği dernek ve sendikaların pasifliği kaynaklıdır. İşveren taraftır. Yasalarımız hem işçiye hem de işverene yönelik yasalar çıkartmış, karşılıklı hak ve menfaatler için kurallar getirmiştir. Ancak çalışanları temsil eden sendikaların ve derneklerin pasifliği nedeniyle mevcut duruma gelinmiştir. Her zaman söylediğim gibi geçmişini bilmeyen geleceğini yönlendiremez, Ben burada haftalardır geçmişi size hatırlatıyorum. Gelecek ise sizlerin elinde…
İki haftadır peş peşe yazdığım, dernekçilik yaptığım zamanlarda kazanılan hak ve menfaatlere ilişkin son çalışmaya geldim. Bu çalışmaların hepsi o zamanki dernek yönetimin eseri idi. Mevcut durumda Teknik A.Ş de iki tane tabela derneği mevcut. Bu iki derneğin, üyelerine yönelik maddi menfaat sağlayan herhangi bir faaliyetini şimdiye kadar görmedim. Sizler gördüyseniz lütfen bana hatırlatın ki, hak yememiş olayım.
Şimdi sizlere benim kişisel olarak başlattığım ve sonra UTED’in o zamanki yönetiminin desteklediği ve sonuçta başarılı olup, üyelerimizin hemen hemen hepsine ev veya araba alabilecek kadar ekstra toplu para sağlayan uygulamamıza..
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 29/2 maddesinde, uçuşa katılan pilot ve kabin memurlarının yanı sıra uçuşlara katılan teknisyenler için bir ibare buldum. İlgili kanununa göre, uçuşlara katılan arkadaşlarımızın da iş tazminatlarından ve ikramiyelerinden vergi alınmaması gerekiyordu.
Kanundaki bu maddenin bizim uçuşlara giden teknisyenlerimizi de ihtiva ettiği iddiası ile mahkemeye vermeden önce THY yöneticileri ile konuyu tartıştık. Biz bu konuyu orada burada seslendirirken, THY Genel müdür yardımcısı Vural Akgün tarafından makamına çağrıldık. (Yusuf Bolayırlı dönemi) Vural Akgün’e ben ve UTED Başkan Yardımcımız Şükrü Ak ile birlikte gittik. Vural Bey, kısa ve net olarak bize “sakın ola ki THY’yi mahkemeye vermeye kalkmayın işinize son veririz” diyerek gözdağı verdi. Şükrü Ak ile yönetim kurulumuzu toplantıya çağırdık. Ben dâhil tam 11 kişi Vural Akgün’ün bizi işten çıkarma ile tehdit etmesini tartıştık.
Yaptığımız araştırma sonucunda, vergi konularının kişisel olduğu ve bu nedenle dernek yönetimi olarak mahkemeye başvuramayacağımızı öğrendik. Ancak ilgili kanunun bizi kapsayıp, kapsamadığı konusu hep aklımızda kaldı.
O zaman ki Atilay Ayçin dönemindeki Hava-İş sendikasına başvurdum. Hava-İş in hukuk danışmanı Abdi Pesok “bu davayı sadece bireysel açabilirsiniz ama kaybedersiniz, bu nedenle vazgeçin” dedi.
Ancak ben tatmin olmamıştım. UTED yönetimimiz de pek istekli değildi. Tam vazgeçecektik ki, genel müdür değişti ve Yusuf Bolayırlı’nın yerine Abdurrahman Gündoğdu geldi. Abdurrahman beyden randevu aldım ve konuyu ona da açtım. Abdurrahman bey, “ Bu vergi konusu bizi ilgilendirmez, konu maliye bakanlığını ilgilendiriyor. Siz isterseniz maliyeye davanızı açın, karar ne karar çıkarsa biz onu uygularız” diyerek yeşil ışık yaktı
Bunun üzerine bıraktığımız yerden devam kararı aldık. Ancak vergi konusu kişisel olduğundan, dernek yönetimi olarak değil bireysel mahkemeye vermek zorundaydık. Dernek olarak mahkemeye veremeyeceğimize göre, aramızdan biri versin, kazanırsa hepimize şamil olur diye karar aldık. Tabii ki gelir vergisi kanununda olduğu halde bize uygulanmayan o maddeyi bulan ben olduğumdan, Dernek yönetimimiz, “Başkan sen Maliye bakanlığı aleyhine davayı aç, kazanırsan tüm üyelerimizi haberdar eder, tek tek dava dilekçesi toplarız” kararı alarak toplantıyı bitirdik.
Davayı ben açtım ve mahkemede kazandıktan sonra ayrıca, mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı da aldırdım. Dava üst mahkemede görülürken bile Yürütmeyi durdurma kararı aldırdığımdan benim iş tazminatımdan vergi kesemediler. Birkaç ay vergi kesintim olmadan iş tazminatımı alırken, üst mahkeme konuyu tartışıp mahkemenin verdiği kararı doğru bulup onayladı.
İşte, maliye bakanlığı bize karşı hem davayı ve hem de temyizi kaybedince dananın kuyruğu o anda koptu. Yüzlerce mi desem binlerce mi takip edemedim ama herkes bireysel olarak dava açtı ve kanuna uygun görev yapan uçak teknisyenleri net iş tazminatı almaya başladığı gibi 5 sene geriye dönük kesilen vergiler geriye ödenmeye başlandı.
THY resmen kaynıyordu. Hava-İş ne yapacağını şaşırmıştı, ücret dengeleri bozulmuştu. İlgili kanunun dışında kalan calışanlar sendikaya saldırıyordu. Hava-İş sendikası bizleri zora sokmak için yasadaki özelliklere uymayan kim varsa işçi, memur, kontuar da çalışanlar, genel müdürlük çalışanları gibi ilgili yasada görev isimleri geçmeyen çalışanlara 100 TL gibi çok düşük ücretle dava açtırmaya başladılar. Hava-İş in gayesi, konuyu sulandırmak ve maliyeyi zora sokup ilgili kanunda değişikliğe gidilmesini sağlamaktı. Çok art niyetli bir girişimdi.
Çünkü sendika diğer çalışanlara dert anlatmaktan yorulmuştu. Kanuna uysun veya uymasın herkese “siz de kazanabilirsiniz” yalanı ile dava açtırdılar…(kazanmaları mümkün değildi) Mümkün olsa idi zaten biz onları da haberdar eder birlikte hareket ederdik.
O zamanlar THY, maliye bakanlığına bağlıydı. (Kemal Unakıtan beyin maliye bakanlığı zamanı) Ben maliye bakanlığına karşı davayı kazandığımda Unakıtan, kendi terbiyesine uygun “Bu ne ya… Atın bu herifi” demiş olmalı ki dediği aynen yapıldı. Her işten çıkartılan gibi bende haksız yere işten çıkartıldım diyerek bu sefer THY’yi mahkemeye verdim. Mahkemeye avukatsız katıldım. Hâkim sizin avukatınız yok mu diye sorduğunda. “Avukata gerek yok Ki bana haksız işlem yapıldı… “Ben size elimdeki belgeyi vereceğim siz zaten neden atıldığımı anlayacaksınız” dedim.
Hâkim mahkemenin gerekçeli kararını okuyunca, gülümseyerek, “hımm, anlaşıldı siz cami duvarına…” diyerek işe iademi ve işe iade edilmezsem, 6 veya 8 maaş ekstra tazminat daha ödenmesine hükmetti. (rakamı hatırlayamadım)
Kısaca THY’nin değil Maliye bakanı Unakıtan’ının emri ile işten çıkartıldım.
Neyse Uzatmayalım;
Bu arada, benim davayı kazanıp 5 yıl geriye dönük vergi iadelerimi alınca, ilgili kanun kapsamı içine giren tüm arkadaşlara da dava açtırtıp, geçmiş 5 yıl içinde verdikleri vergileri geri almalarını sağlattım.
Hangarda büyük bir sevinç yumağı oluşmuştu. Ziraat bankasından parasını alan beni arıyor teşekkür ediyordu.
Kemal Unakıtan mağlubiyeti kabul etmemiş olacak ki, kanun maddesinde değişiklik yapmaya karar verdi. Bunu da duydum ve işten çıkartıldığım halde UTED yönetimini arayarak yeni kanun çalışmasına karsı çıkmalarını istedim. %100 kazanırsınız. Çünkü hazırlanan kanun değişikliği sadece teknisyenleri içeriyor dediğim halde, UTED yönetimi dâhil kimse cesaret edemedi ve ilgili kanundan haksız yere teknisyenler çıkartıldı. (Ben emekli olduğumdan tekrar dava açma şansım olamıyordu) Yoksa o kanunun değişmemesi için uğraşımı sürdürür ve mutlaka yine kazanabilirdim.
Sonuç olarak binlerce arkadaşımız geriye dönük ödedikleri vergilerin, yasa gereği sadece son 5 seneliğini iade aldılar. Bu para öyle az buz değildi. Bu paralar ile birçok arkadaşımız ev veya araba almışlardı.
Hâlbuki Hava-İş sendikasının teknisyen düşmanlığı yapan teknisyen kökenli başkanı Atilay Ayçin, ilgili yasayı sulandırıp yasanın kapsamını değiştirmeye zorlamasa belki de Kemal Unakıtan yasayı değiştirmeye kalkmazdı. İlgili yasadan teknisyenlerle ilgili bölümün kaldırtılmasına çanak tutan zamanın sendika başkanı Atilay Ayçin olmuştur.
sefa abi çok sağol 20 sene uçak bakım teknisyeniydim son senlerde hastalanıp işten atılana kadar anlayış gösterdin hep burda teknisyenlere örnektin hep uted başkanıydın başarılıydın senden sonra arkadaşlarla istifa etmiştik sayende vergi tazminatı aldık hüseyin sağlam da yöneticimdi işten atılmadan odan yardım istemiştim ama atılmıştım sen gereken dersi verdin onada şirkette duramadı inşallah diğerleride bulur belalalrını
Bugunde farklı bir durum yok..10.1 skalası garabeti yargıtay da kazanılmış hak olduğu halde verilmiyor.Teknik Destek saçmalığı ile bir sürü teknisyenin en genç çağlarını üç kuruşa talim ettiriliyor..İnsanların emeğinden kısarak şirketi kar ettirme peşindeyiz.Olan geçen senelere oluyor.Eskiden Thy de çalışmak övünç meselesiydi.Şimdi Thy çalışanları ikinci ek iş yapma durumunda kalıyorlar.Kimisi seyyar satıcı haline geldi malesef.Nereden tutarsak elde kalıyor herşey.Kimse de aynaya bakmıyor yahu ben nerede yanlış yapıyorum diye!.Çalışanın emeğinden kısarak nereye kadar yol alabilirsiniz!.
Hindistanli pakistanlilar dolusmadan Turkiye’ye lisanslarda ve avrupada calismada denklik saglanmali. Shgm ne ise yariyor ? Lisanslara 2-3 ayda tip isleme haricinde ? Gercekten shgm’nin bununla ilgili calismasi nedir ? Var mi ? Shgm sadece gorevi twitterci tk muduru yetistirmek mi ?
Var var aramızda kafasızlar.facede halen metiyeler düzen kafasızlar var.
siyasal islamcıların ne büyük bir bela olduğunu en kafasız teknisyen bile anlamıştır umarım. sendika ,o ,bu şu hikaye yapacağınız tek seçim 2023’te. zamanında sizleri uyardık. bunlar müslüman gümüş yüzüklü adamlar bunlardan zarar gelmez dediniz sendika için. eski sendikacı komunistmiş dediniz. DİNSİZİN HAKKINDAN İMANSIZ GELİR demiş atalarımız. Bunların hakkından ancak ateist komunist vb türü adamlar gelir. Bunlar takkeli şeytanlar. AİDATLARI ARTTIRDILAR TEKNİSYEN AY SONUNU GETİREMİYORKEN BU TAKKELİ ŞEYTANLAR 5 MİLYONLUK BMW’ye BİNİYOR. eski başkan passat aldı diye olay olmuştu. gençler bilmez. dinleyecekleri yaşlıları da emekli ettiler zaten. sarı sendika ile olmaz bu işler.. Bırakın yeni kazanımları elimizdekinden olduk. en kıytırık allahın kayabaşında ev 1 milyon olmuş. en dandik araba 300 bin .. her ay 6 bin tl kenara koysan 18 senede bunları alıyorsun. UYANIN ARTIK BE..
Burası elbette ağlama duvarı değil ama yazdıkça dertleşiyor bi nebze sesimizi duyurduk sanıyoruz… bu şirketten artık nefret ediyorum Habom du vs derken ülkede hiçbirşey artık normal değil. Köpeğin önüne kemik atar gibi muameleden artık bıktım bunaldım. Tüm Thy personeline sabırlar diliyorum umarım ülkemiz biran önce bu asalaklardan kurtulur ve bu durum şirketimize kadar sirayet eder.
Bugün ayın 1’i hiçbir ekstra masraf yapmadigim halde cebimde kalan para 228 lira ! 2 çocuk, ev kirası, faturalar, sayamadığım onca gider. Ya tekniği şehirden alıp kırsal bir yere taşıyın yada bize eğitim verin verdiğiniz maaş ile İstanbul gibi bir şehirde nasıl bütçe yapacağımız ile ilgili. Ya enflasyonu durdurun yada gerçek enflasyona oranla zam verin. Buradaki yazılanlardan yönetimin haberinin olmaması imkansız. Bakın dikkat edin sendikaya tek laf etmedim çünkü sendika diye bir şey göremiyorum ortada. Ama artık yönetime vicdanlarinin sesini dinleme çağrısı yapıyorum. Artık kimse yüksek telden de konuşmuyor kolu kanadi kırıldı umudu kalmadı kimsenin. Yüzler asik moraller bozuk yarından umutsuz fındık fıstık satanların şirketi haline geldi sözüm ona Türkiye’nin en prestijli şirketi !
abi şimdiki tırt sendikacı ve dernekçilerden başımıza gelmeyen kalmadı. İşveren desen çalışana tepeden bakan atama yaranma yada daha iyi yerlere zıplamanın derdinde. Aralarındaki savaş şirketi batırmaya yeter. Adalet ve hak sözkonusuysa bütün kuralları yanlızca bize işler. kur be bi sendikada ölmeden son bir hizmetin olsun şu avanelere. Yoksa özçelik işi bizi bu krokaklarla asgari ücrete kadar düşürecek. görüyorsun ne seçim ne oy da para etmedi. sandıkta kazananları bile işiyle ekmeğiyle tehdit edip yıldırdılar.
39 yaşımda engelli şirkette çalışırken hastalandım son senelerimde atıldım 19 yaaşımda başladığım şirketten uzun seneler çalıştığım büyük bakımdan şef uçakcı acımasız torpilli ayhan a bakım dar gövdeye gönderdi bana ne hastalıklarından dedi naci bey vardı müdür ilk cok anlayış gösterdi sağolsun ama mikail gelince benle çok uğraştı ona kim yaranmak istediyse şef oldu kaç kişi daha müdürken işten attı durumu hastalıklarımı anlatmışken kibarca raporumu isteyip dr gönderdi yetkimi maaşı düşürdü insan kaynakları adımı 37 yaşımda emekliliği doldu diye mikaile gönderdi oda atın dedi ben hep çalışmak istediğimi söyledim yazdım tüm yöneticilere müdür başkan genel müdür ilker aycı ya kadar ama duyan gören yardım olmadı mikail atamadı ama velayeti sülayman müdür oldu ilk işi beni atmak oldu atılmadan 1 hafta önce çağırıp a bakım dar gövdedeki tüm eksik mühür yanlışlardan beni sorumlu tuttu azarlamaya çalıştı kendimi zor tuttum saldırmamak için uyanık asalakta dediniz dışarda denk gelince söyleyin yüzünüze tükürmessem torpilli kul hakkı yiyen acımasızlar Aralık ayında daha az kıdem tazminatı ödemek için çıkardılar şirketten ayrılırken hasta engelli iken güvenlikle eşlik etti yanımda Allah cc büyük kimsenin yanınıza bırakmaz yaptığını bekleyin bendeki tüm inanmadığınız hastalıklar sizide bulsun inşallah yatalak kalsanız üzülmem
O ödemelerden payını alan biri olarak tekrar teşekkür ederiz sefa abi. İnanılmaz birşeydi. Zaten bir daha da teknisyen camiasının yüzü gülmedi.
Sefa Abi öncelikle bizlere sunduğun, mahremiyetine guvendigimiz bu platform için teşekkür ederim. Tek bir sorum olacak artısı eksisiyle cevap verirsen sevinirim. Diyelim ben kendi başına bir teknisyen olarak ( zaten hiçbir hakkımı savunmayan ) bu sendikadan ayrılmak istiyorum. Sirketime kalsın istiyorum param kime ne ! Başıma gelecekler nedir bilmek istiyorum?
Mevcut sendikaya dayanışma aidatı ödeyerek her türlü haktan faydalanabilirsin. Yine bir miktar aidat keseceklerdir ama en azından sendikaya olan güveninin azaldığını gösteren bir hamle yapmış olursun
Burada işvereni suçlamak tam bir budalalık kırmızı liste sendikal olaylara girdiğinde bu işi magazinleştirmek yerine seçim gününü bekleseydi bu olaylar olmazdı. diyelim oldu odasına çağrılan kişiler vardiya müdürleri arkadaş sahada teknisyenlikten gelen adamlar ne zaman işveren oldu bırakın ne diyecekse desin onun yaptırım gücü bir fındık kabuğunu doldurmaz ama kırmızı liste için durum farklı şimdi tehtitleri özelden arkadaşlara anlatma gayesindeler çok ezik ve acınası bir durum gerçekten
Sefa bey bizler hak ettiğimiz maaşı bile doğru düzgün alamıyorken kim bizi vergiden muaf tutacak ? Dil tazminatı bile 5 yıl geçerliyken baktılar herkes yds den dil belgesi getiriyor sonra 3 yıla çektiler A.O da 60 puan dan başlayan tazminat bizde 75 den başlıyor. Haksızlığa gelince sayfalar dolusu yazarız söyleriz ama karşılık alabileceğimiz bir makam yok malesef siz de dile getirmeseniz bu meseleler hiç konuşulmayacak. Söylenecek hiç birşey yok herkesin borcu kredisi var kıstırmışlar kuyruğumuzu kıpırdayamıyoruz korkuyla baskıyla her istediklerini yapıyorlar. Sizin de bildiğiniz gibi küçük Türkiye burası reklamı bol ama içi bizi dışı da sizi yakar işte hedef 2023 belki o saatten sonra birşeyler değişir vesselam.
Her zaman her şey mümkündür. Önemli olan azimli olmak. İptal edilen madde sadece teknisyenler aleyhine olduğundan art niyetli kabul edilebilir. Ancak bu davayı sadece uçak teknisyeni olan biri açabilir. Ben o maddeyi iptal ettirebilirdim ama emekli olunca yapılamıyor. İçinizden birinin bu davayı açıp takip etmesi lazım. Maalesef bizim toplum armut piş ağzıma düş mantığında bakıyor hak ve menfaatlere. Kafa yapısı bu olunca kimse elini bile kıpırdatmaz. .
Sefa Bey sizce yürürlükte olan bu kanunun uçak teknisyenleri lehine iptal edilmesi mümkün müdür?
Sefa Abi thy büyüdü ama biz hep geriye gittik.vergisiz maaş aliyorduk.uçuşa gidince uçuş paramız vergisiz yatıyordu.şimdiye baktığımızda bu gelirlerin hepsini kaybetmişiz.bu yetmemiş gibi haksız yere %30 ücretimiz kesilmiş.havaişe 50 tl aidat verirken çelik işe 250 tl aidat vermişim.ve halen fütursuzca hükemeti savunan arkadaşlarım.Yazıklar olsun.30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.Allah bir daha o günleri yaşatmasın.