UÇAK TEKNİSYENİ LİSANSI VE SORUNLARI-2

Uçak Teknisyeni Lisansı ve sorunları – 2
Bu yazı dizisinin 1. Bölümünde Türkiye’de, SHD-T35 talimatıyla ICAO Annex 1 standarlarında teknisyen lisanslandırma tarihini anlatmıştım. Okuyucularıma, bu bölümü iyi anlayabilmek için, 1. Bölümün okunmuş olması gerektiğini hatırlatmak isterim.
https://airlinehaber.com/ucak-teknisyeni-lisans-sorunlari-nereden-nereye/
 
Lisanslandırmada kırk küsur yıllık ICAO standartları ve SHD-T35’ten SHT/SHY-66’ya geçişle beraber sorunlar oluşmaya başladı. SHGM ısrarla, AB üyesi olacağız düşüncesi ile olacak, önce JAA’in, sonra da EASA’nın dümen suyu girdabında kaybolmaya başladı. Öncelikli olarak, ICAO ve SHD-T35 standartlarında lisans sahibi olup sektörde yıllarca yetkili olarak görev yapan teknisyenlerin durumu ne olacaktı? Mevcut lisansların, yayımlanan SHT/SHY-66 lisanslarına dönüştürülmesine karar verildi. 2000 Haziran ayında THY’deki Uçak Teknik Kontrol Md.lüğü görevimden yaş haddinden emekliye ayrılmış,  2001 Mart ayında Onur Air’de Teknik Kalite Md. olarak çalışmaya başlamıştım. Bir süre sonra sektörde SHGM’nin SHT/SHY-66 kapsamında mevcut lisansları değiştirmeye hazırlandığında tüm uçak tiplerinde, modül uyumsuzluğu nedeniyle, sınırlamalar koymayı düşündüğünü öğrendik.
Sınırlama düşüncesinin yazılı karar haline getirilmeden, SHGM’ye bu düşüncenin yanlış olduğunu, kazanılmış hakların gaspedilmemesi gerektiğini anlatmak gerekiyordu. Çoğunluğunu muhtelif havayollarının Kalite Md. ve öğretmenlerinden oluşan 12-13 kişilik bir grup olarak SHGM’den konuyla ilgili randevu istedik. Randevu günü (17 Mart 2008-Pazartesi) sabah saatinde Ankara’da SHGM’de hazır idik. Bizi bir toplantı salonuna aldılar. SHGM’den de 3 kişinin katılımı ile toplantı başladı. SHGM’de JAR-66’ya geçiş hazrlığını yapan kişi (SHYO mezunu teknisyen bir genç) lisanslara sınırlama konması kararından kesinlikle taviz vermiyor, bu işi Türkiye’de en iyi sadece kendisinin bildiğini, kararının yanlış olmadığını söylüyordu. Akşama doğru anlaşma sağlanamayınca JAA’in JAR-66 ders kitabındaki bir cümleyi(*) gösterip sınırlama koyarak yanlış yaptıklarını, sektörü zora sokacaklarını, kazanılmış hakların gaspı nedeniyle davalar dahi açılabileceğini açıklamaya çalıştım. (*)JAR-66 Protected Rights : Is is essential for flight safety that certifying staff continue to issue certificates of release to service whilst the transition takes place to the new unified system of JAR-66.
Bu cümlede özetle “milli kurallara lisanslandırılmış teknisyenler, JAR-66 sistemine geçilirken,  bunların yetkilerinin kazanılmış hakları (Protected Rights) uçuş emniyeti için birinci önceliktir” diyordu. Bu cümlenin bulunduğu sayfanın fotokopisini aldılar ve bir süre izin isteyip salondan ayrıldılar. İki saat kadar sonra geriye gelip toplantının bugün için sona erdiğini, yarın sabah tekrar gelmemizi söylediler. Anlaşılan kendi aralarında anlaşamamışlardı. Biz, akşam uçağı ile İstanbul’a döneceğimizi planlamıştık. Uçuş rezervasyonlarımızı iptal ettirip otel bulup o gece Ankara’da kaldık. Ertesi sabah söylenilen saatte toplantı odasına girdik. İki saat boyunca SHGM’den toplantıya kimse gelmedi. Sonunda sadece 1 kişi (Türkiye’de bu işi en iyi bilen olduğunu söyleyen genç) geldi. Gecikme için özür diledi. “Konuyu kendi aralarında tartıştıklarını, mevcut lisanslarda yazılı uçak tiplerinde sınırlama yapılmayacağını, ancak SHT/SHY-66 lisansına dönüş yapıldıktan sonra lisansa işlenecek yeni uçak tiplerinde ise tüm sınırlamaların geçerli olacağına karar verildi” deyip salondan ayrıldı. Toplantı bitmişti. Biz bu toplantı ile sadece SHDT-35 lisanslarında yazılı uçak tiplerine sınırlama getirilmemesini sağlayabilmiştik.
Dedikleri gibi de oldu, hemen herkesin SHT/SHY-66’ya dönüştürülmüş lisansına olur-olmaz bir sürü sınırlamalar yazılı olarak geldi. Tüm lisanslı teknisyenler ile sektör başlarına büyük sorun bir almışlardı. Sınırlamalar nedeniyle anlaması zor hatta trajikomik durumlar meydana çıktı. Örneğin, eski lisansında işli A340 tipinde kanat ucu lambasını değiştirme yetkisine sahip B1 teknisyen, SHT/SHY-66 lisansına dönüşüm sonrası A320 tip kursu alınca, elektrik sınırlaması nedeniyle, artık A320 tipinde kanat ucu ampulü değiştirmesi yasaklanmıştı. Eğer lisansında sınırlama olan bir işlemi yaparsa, teknisyen yetki aşımıyla suçlanacak, kendisine ve çalıştığı kuruluşa ceza verilecekti. İşte, SHGM ve bu işi Türkiye’de en iyi bilen olduğunu iddia eden kişi lisanslı teknisyenlerin ve bakım kuruluşlarının ayaklarına sınırlama kurşunu sıkmıştı. Peki bu kurşunu kim ve nasıl çıkaracaktı?
Sınırlaması olanlar, ilgili modüllerde 147 yetkili eğitim kuruluşlarında ders aldıktan sonra sınavlara girip 100 üzerinden az 75 not almaları ve bunu SHGM’ye belgelemeleri durumunda, sınırlama kaldırılabilirdi. Türkiye’de bu yetkiye sahip 147 kuruluşu THY ve MNG Teknik Eğitim kuruluşlarıydı. Bunların SHT/SHY-66 lisans sınavlarını yapma yetkileri de vardı. Bu arada dernek statüsündeki JAA, Mart 2008 tarihinde alınan kararla, 30.06.2009 tarihinde kapanıp yerini AB’nin yasal kuruluşu olan EASA’ya terk etmişti. Artık SHGM’nin her işine bu kuruluş karışıyordu. “SHY-147 yetkili eğitim kuruluşları Temel Eğitim vermedikleri için, lisans sınavı yapma yetkileri de olamaz” diyerek SHGM’den lisans sınav yetkilerinin iptal edilmesini istedi, EASA istedi, SHGM de şak diye yerine getirdi, bu 147 kuruluşlarının lisans sınav yetkilerini iptal etti. SHGM’nin sınırlamalarla ayağa sıktığı kurşun daha çıkarılmadan, bir kurşun da lisans sınavlarına hazırlanan/giren gençlerin ayağına sıkılmıştı. SHGM değil ama, lisanslı teknisyenler ve bakım organizasyonları buna bir çare ararlarken, komşu AB üyesi ülkelerden “kurşunu biz çıkaralım” talepleri gelmeye başlandı. Lisans işi ticarete dönüşmüştü artık. Yunan sivil havacılığının bir 147 kuruluşu olan Helen Aviation Trainig Academy (HATA) tercih edildi.
Arkadaşlarımızdan bazıları Yunanistan’a giderek eğitim alıp sınavlara girmeye başladılar. Schengen vizesi alma zorluğu nedeniyle, bu 147 kuruluşunun öğretmenleri İstanbul’a gelerek sınırlama kaldırmak için modül eğitimleri vermeye ve sınav yapmaya başladı. Bu hizmetin ücretini çoğunlukla teknisyen kendi cebinden veya çalıştığı kuruluş ödüyordu. Sayısını bilmiyorum ama çok sayıda teknisyen bu yöntemle SHGM’nin koyduğu sınırlamaları kaldırdı. SHGM’nin sıktığı ilk kurşun, döviz ödenerek HATA şirketince ayaktan çıkarıldı. Buraya kadar anlattıklarım SHD-T35 lisansların SHT/SHY-66 lisansına dönüştürmenin getirdiği sorunlardı. Bitti mi acaba?
Lisansız teknisyenlerin SHY-66 lisansı alma sorunları
Artık SHD-T35 gitmiş yerine önce JAR-66 sonra EASA Part-66’nın tercümesi olan SHY-66 gelip oturmuştu. Peki, genç arkadaşlar nasıl lisans alacaklardı. Sivil Havacılık Meslek Yüksek Okulları (SHMYO), 2+1 yıllık eğitimle EASA Part-66 modülleri yeteri kadar eğitilemiyor diye 4+1 yıla çıkarılmıştı. 5 sene üniversiteye gidilecek ama ön lisans mezunu olunacaktı(!). Buna rağmen, lisanslı teknisyen mezun etmeleri kaldırılmış, lisans sınav yapma yetkisi de verilmemişti. Bakım kuruluşları eğitim organizasyonlarının sınav yetkileri de, EASA istedi diye, kaldırılmıştı.
Bunların sonucu olarak yıllardır ülkemiz lisanslı teknisyen üretemez hale getirildi. Anadolu Üniversitesi SHMYO, daha sonra SHGM’den lisans sınav yetkisi aldı ama sınavlarda kendilerinden başkasının cevabını bilemediği sorularla sınava girenleri bunalıma sokmaktan başka bir şeye hizmet etmedi.
SHGM personelinin ve SHMYO öğretmenlerinin sektör deneyimleri yok ama içinde hiç yaşamadıkları sektör adına kural yazıp uyguluyorlar. Kâğıt üzerinde varlar, gerçekte yoklar.
Bakım kuruluşları muhtelif nedenler yaratılarak yıllar önce zorla emekliye ayırdığı lisanslı teknisyenleri, denize düştükleri için, yeniden çalışmaya davet etmeye başladılar. Görev, mecburen gene emekli abilere kalmıştı. Bu abilerin bir kısmı birkaç yıl daha çalıştıktan sonra, gerçekten yoruldukları için, tekrar ayrıldılar ama, bir kısmı halen çalışmaya, uçak bakım yükünü taşımaya devam ediyorlar. Peki, sektörün önünü açma misyonu olan SHGM, bu sıkıntılı durumda ne yapıyor? Hiçbir şey yapmıyor. Sanırım “o benim sorunum değil” diyordur.
Ülkemizde lisanslı teknisyen üretme sorumluluğu kiminse, sorun da onun değil mi? SHT/SHY-66’nın derdi, sadece teknisyenleri ve sektörü gerdi. Lisansız genç arkadaş ülkesinden umudunu kesince AB ülkelerinin 147 kuruluşları maden bulmuş oldular. Genç arkadaşlar Yunan, Bulgar, Romanya, Almanya, Avusturya gibi ülkelerin sivil havacılık kuruluşlarına lisans başvurusu yapmaya başladılar. Hatta bunların bazıları sınavlarını tamamlayıp EASA Part-66 lisanslarını da aldılar. SHGM önceleri bu lisansları SHY-66 lisansına dönüştürüyorken sonra caydılar, “sınavlarınızı tamamlayınca, Part-66 lisansını almadan, sınav belgelerini getirin, o zaman SHY-66 lisansı veririm” demeye başladı.
Arkadan Yunan sivil havacılığı, EASA’nın dürtmesi ile, HATA’nın, lisans modül sınavlarında hile yaptıkları şüphesiyle, 147 yetkisini 26 Şubat 2014 tarihinde iptal etti ve konu polislik, adliyelik oldu. HATA’da sınava girip lisans alan bazı arkadaşların lisansları iptal edildi. Hatta SHGM uzun süre, HATA’nın şaibeli olmayan uçak tip eğitim sertifikalarını dahi lisanslara işlemeyi reddetti. Kraldan çok kralcı diye bir söz var ya…
Fırtına diniyor derken SHGM, 12.02.2016 tarihli, “HATA Kaynaklı Modül Sınav Sonuç Belgeleri” konulu, UED-2016/01 numaralı bir Genelge yayımladı. Bu genelgede özetle “HATA kaynaklı sertifikalar ile SHY-66 Hava Aracı Bakım Lisansında işlem yapmış kişilerin, bu Genelge kapsamında, ilgili modül sınav(lar)ına 31.12.2016 tarihine kadar yetkili SHY/Part-147 kuruluşlarında tekrar girerek modül hakkında bilgilerini kanıtlamaları gerekmektedir” denildi. Bu sınavlarda geçme notu 75 ve üstü alanlar sıyıracak, 50-74 arası alanlar çalıştıkları kuruluş tarafından kurulacak bir kurul tarafından değerlendirmeye tabi tutulacaklar, 50’nin altında not alanların HATA kaynaklı sertifikaları geçersiz sayılarak yaptırım uygulanacak. Genelgede ne yaptırım uygulanacağı bildirilmemiş ama HATA sertifikaları ile sınırlama kaldıranlara o eski sınırlamalar tekrar konabilir, HATA sertifikasıyla lisansına yeni uçak tipi işletenlerin bu tipleri lisanslarından silinebilir, HATA’da lisans sınavlarına girip sonuç belgeleriyle SHY-66 lisansı alanların lisansları da iptal edilebilir. Lisans Yunan Sivil havacılığından alınmış Part-66 lisansı ise, bunu sadece veren otorite iptal etme hakkına sahiptir. Döviz ödenerek çıkarılan kurşun tekrar aynı yere sokulmak suretiyle EASA’ya saygılar sunulur.
Akla takılan bir soru var. Bildiğimiz kadarıyla HATA 147 organizasyonunun polise/adliyeye düşen husus “lisans modül sınavlarında hile yapıldı” şaibesi idi. Bunun dışındaki hususlarda bir şaibe yoktu. Hatta EASA bir SIB yayınlamış, HATA ile ilgili şaibelerin sadece lisans modül sınavlarıyla ilgili olduğunu duyurmuştu. SHGM, zamanında HATA’da sınırlama kaldırma sınav belgeleriyle SHY-66 lisanslarına koydukları sınırlamaları kaldırmıştı. Şimdi ne oldu da aradan bu kadar zaman geçtikten sonra SHGM bu sınav sonuçlarını ve tip sertifikalarını tekrar değerlendirmeyi düşündü?   
Görüldüğü gibi, önce JAR-66, sonra EASA Part-66’ya geçişle başlayıp tavan yapan problemler ve lisanslı/lisanssız teknisyenlerin sıkıntısı bitirilmiyor. HATA’dan sertifika alıp bununla SHY-66 lisansına işlem yaptıranlar, atmadıysanız, defterlerinizi, kitaplarınızı dolaplarınızdan çıkarın, bildiğinizi, İngilizce olarak, bir kere daha ispat etmeye hazırlanın.

Exit mobile version