Uçak Teknisyeni kimdir, nasıl olunur, ne iş yapar?

erhan-inanç-yazıdi

Sevgili okuyucularım,

1971 yılında 301 nolu Hava Aracı Bakım Teknisyeni lisansına sahip olarak, AirlineHaber sitesinin konuyla ilgisi olmayan bazı okuyucuların Uçak Teknisyenliği mesleğinin kolay elde edilebilir bir meslek olduğuna inandıklarına ve ne iş yaptıklarını bilmediklerine kanaat getirdim. Hatta, Havacılık Üçgeni’nin bir köşesini tutan pilotlarımızın dahi bu konuda yeterli bilgi sahibi olmadıkları gördüm. Havacılığa ilgi duyan bazı okurlarımın soruları ve köşe yazılarına yapılan yorumlar nedeniyle Uçak Teknisyeni kimdir, hangi aşamalardan geçtikten sonra lisanslı ve yetkili uçak teknisyeni olunur hakkında bilgi vermenin yararlı olacağına karar verdim. (Airlinehaber sitesinde yayınlanan bir köşe yazısına bir kabin memuru yaptığı yorumda uçak teknisyeni için; “yazdığımız arızaya, ‘zaman yok, stok sıfır’ deyip arızayı hold’a almaktan başka ne yaparsınız” diyordu.)

  Uçak Teknisyeni (SHGM diliyle; Hava Aracı Bakım Teknisyeni); uçak gövde ve sistemleri üzerinde Fiziki Bakım İşlemi yapmaya ve uçabilirliğini onaylamaya yetkili olan kişidir. Lisanslı/Yetkili bir Uçak Teknisyeni olmak, yıllar alan uzun, yoğun eğitimli ve meşakkatlı bir süreçtir. Yetkili olduktan sonra da, mesleğine devam ettiği süre içerisinde sürekli okumayı, öğrenmeyi, kuralların gerekli kıldığı Süreklilik Eğitimlerini alarak güncel kalmayı gerektirir. Uçak üzerinde yapılan tüm bakım işlemlerinin AMM (Aircraft Maintenance Manual) referanslarına uygun olarak yapılma zorunluğu vardır.

Fiziki Bakım İşlemleri; Genel olarak uçağın bakımını yapmak (periyodik ve periyodik olmayan), arızasını gidermek, parça/komponent değiştirmek, Uçuşa Elverişlilik Emri (AD), Modifikasyon (Mod), Servis Bülten (SB) uygulamak ve uçağın uçuşa elverişli olduğunu yazılı olarak (Tech Log  ve/veya Release to Service Belgesi üzerinde) onaylamak olarak anlatabilirim. Sivil havacılıkta Yetkili Uçak Teknisyeninin yazılı onayı olmadan, uçak uçuşa verilemez.

Uçak Teknisyeni olabilmek için sırayla;

-Teknik Meslek Lisesi, Düz Lise veya Sivil Havacılık Meslek Yüksek Okulu (SHMYO) mezunu olmak, (gerçekte bir okul diploması aranmaz ama, yüksek bilgi gerektiren zorlu Lisans Modül Sınavlarında başarılı olmak için, bu okulların birisinden mezun olunması, gerekli bilgi altyapısı için gereklidir. SHMYO, adı Yüksek Okul olmasına karşın, lise sonrasında oldukça yüksek puanla girilebilen ve 1+4 = 5 yıl süren bir Ön lisans eğitimidir (ki bana göre, 5 yıllık üniversite Ön lisans değil, Lisans Eğitimidir), ilk yıl İngilizce ve havacılık İngilizcesi eğitimi zorunludur)

-Onaylı bir Uçak Bakım Organizasyonunda yetkisiz/lisanssız teknisyen olarak, lisanslı teknisyenlerin nezaretinde, uçak üzerinde en az 3 yıl fiili olarak çalışarak ilgili uçak sistemlerinde Pratik Deneyim Şartı’nı yerine getirmek ve bu pratik deneyimlerini kişisel Teknisyen Log’una, SHGM Lisans Yönetmeliği SHY-66’ya uygun şekilde kaydetmek ve kayıtlı her işlemi belgelemek.

-SHGM tarafından kabul edilmiş bir kuruluştan yabancı dil (İngilizce) sınavından SHT-66L-HS talimatına uygun seviyede geçer not aldığını gösterir belge sahibi olmak.

-Havacılık eğitimi olmayan adayın SHY/Part-147 Eğitim Kuruluşundan Uçak Temel Eğitimi almış olmak.

-Modül Sınavları başvurusunda 18 yaşını doldurmuş olmak. (ancak, hemen hiç kimsenin 18 yaşında Lisans Modül Sınavlarına başvurma şartlarının getirmesi mümkün değildir)

-Yukarıda anılan şartların tümünü yerine getiren aday, gerekli belgelerle birlikte A, B1, B2, B2 vb gibi bir kategoride lisans modül sınavlarına girmek için SHGM’ye yazılı başvuru yapmak.

-Başvuru ekinde gönderilen belgelerin SHGM tarafından değerlendirilmesi sonunda olumlu bulunursa, yönlendirdiği SHGM onaylı bir Lisans Sınav Kuruluşunda Modül Sınavlarına girmek.

Lisans Modül Sınavları (SHY-66’ya göre) :

Matematik, Fizik, Elektrik, Elektronik Temeller, Dijital Teknikler/Elektronik Alet Sistemleri, Malzeme ve Donanım, Bakım Uygulamaları, Temel Aerodinamikler, İnsan Faktörleri, Havacılık Mevzuatı, Türbinli Uçak Aerodinamiği, Yapısı ve Sistemleri, Uçakta Aerodinamik Yapılar ve Sistemler, İtki, Gaz Türbin Motoru / Piston Motoru, Pervane

-Yukarıdaki modül sınavlarının her birinin 100 üzerinden en az 75 (%75) puan almak.

Oldukça zorlu ve uzun süre alan Lisans Modül Sınavlarının tamamını, her birinden %75 veya üzeri puan ile geçen adaya, SHGM tarafından Hava Aracı Bakım Teknisyeni Lisansı verilir.

Lisans belirli bir süre için verilir(5 yıl). İçinde bir uçak tipi kayıtlı olmayan bu ilk lisansa Boş Lisans denir. Boş Lisans kişiye uçak üzerinde fiziki bakım işlemi yapma ve onaylama yetkisi vermez. Boş Lisansın işlevlik kazanması için, SHGM onaylı bir SHY-147 Eğitim Kuruluşundan en az 1 uçak tipinden Uçak Tip Eğitimi, Motor Tip Eğitimi alıp (Örneğin B737-800 + CFM-56, A320/321 + R&R Trent 700 gibi Type Rating) Sertifikasını alması gerekir. Bir Uçak ve Motor Tip Teorik Eğitimi 6-8 hafta kadar sürer, sınavlarda %75 veya üstü not alanlara Eğitim Kuruluşu tarafından Uçak+Motor Tip Eğitim Sertifikaları verilir. Teorik eğitim sonunda ilgili uçak/motor tipi üzerinde SHY-145 Onaylı Bakım Kuruluşunda alacağı 2 hafta süreli Tip Pratik Eğitimi sonunda alacağı Sertifika ve Teorik uçak-motor Tip Eğitim Sertifikalarını SHGM’ye göndererek uçak/motor tipini Lisansına işletmesi gerekir. Bu şekilde boş lisans, dolu lisans durumuna geçer.

Lisansın süresinin (5 yıl) dolmasına yakın, uyguladığı bakım işlemlerini kaydettiği Teknisyen Kişisel Log’u gibi gerekli belgeler eşliğinde SHGM’ye başvurularak lisansın uzatılması şarttır. Geçerlik süresi dolup uzatılmayan lisans, lisans/yetki kaybına neden olur.

Bitti mi? Hayır daha bitmedi.

Teknisyen, lisansın verdiği yetkileri kullanacağı (çalıştığı) SHY-145 Onaylı Bakım Kuruluşu’nun kendine özgü prosedürlerinin (Örneğin güncel MOE vb) ve güncel Süreklilik Eğitimlerini son 2 yıl içinde aldığını belgeleyerek Değerlendirme Komisyonu önünde şirket içi Yeterlilik Değerlendirme Sınavına girip başarılı olması karşılığında, lisansında kayıtlı uçak/motor tipi üzerinde yekilendirilmesi için, şirketin kalite birimi tarafından verilen Yetki Belgesi sahibi olması gerekir. Uçak Teknisyeni bundan sonra, yalnız yetkilendirildiği uçak/motor tipi üzerinde, AMM’e uygun Fiziki Bakım İşlemi uygulama ve Hat Bakımda CS (Certifying Staff) olarak Tech Log üzerinde, Üs Bakımda ise SS (Support Staff) olarak Task Card belgesi üzerinde uyguladığı bakım işlemini onaylama hakkını elde eder. Bu yetki, çalıştığı Bakım Kuruluşundan ayrılması halinde sona erer. Yeni işbaşı yapacağı Bakım Kuruluşunda şirkete özel prosedürlerin eğitim aldıktan sonra yeniden yetkilendirme işlemlerinden geçer.

Üs bakımı tamamlanan uçağın uçabilirliğini Release to Service belgesi üzerinde sadece C-Kategori Lisans sahibi Uçak Teknisyeni onaylayabilir.

Bakım Kuruluşu tarafından verilen Yetki Belgesi de, Hava Aracı Bakım Teknisyeni Lisansı gibi belirli bir süre için (2 yıl) verilir. Süre dolmadan, yani yetkisi düşmeden pratik iş deneyimlerini Teknisyen Log’unda kayıtlı bakım işlemlerini, güncel periyodik Süreklilik Eğitimleri aldığını belgeleyerek çalıştığı SHY-145 Onaylı Bakım Organizasyonunun Kalite biriminden Yetki Belgesi Uzatma (yenileme) onayı alması gerekir. Kalite biriminin değerlendirmesinde son 2 yıl içerisinde kurallarla belirlenmiş minimum sayıda uçak üzerinde fiziki bakım işlemi yapmış ve bunu belgelemiş olması aranır. Bir uçak tipi üzerinde geçerli (güncel) bir Yetki Belgesi olmayan Uçak Teknisyeninin, lisanlı olmasına karşın, o uçak tipi üzerinde bakım işlemi yapması ve onaylaması mümkün değildir.

NOT: 16.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren SHY-66 Hava Aracı Bakım Personeli Yönetmeliği ile, 09.06.1962 tarihinden beri, 43 yıldır yürürlükte olan ICAO Annex-1 Personnel Licencing’e uygun hazırlanmış olan SHD-T 35 sayılı Hava Aracı Bakım Teknisyeni Lisanslandırma Talimatı kaldırılmıştır.

Havacılık Üçgeni nedir?

Yazımın başında değindiğim Havacılık Üçgeninin 3 ana elemanı vardır : 1-Uçak, 2-Teknisyen, 3-Pilot.

Bir uçağın uçabilmesi için, önce bir UÇAK, sonra o uçağın yasal bakım işlemlerini yaparak uçabilirliğini (Airworthiness) onaylayan TEKNİSYEN ve uçabilirliği onaylanmış faal uçağı uçuracak kişi yani, PİLOT asgari şartlardır.

Elbette, bu asgari şartların yanında üçgenin kenar çizgilerinde kabin memuru, dispeçer, harekât memuru, load master, uçağa yakıt ikmali yapacak kişi, hava trafik kontrolörü gibi çok sayıda diğer havacılık meslek sahibi kişiler ve muhtelif yer teçhizatı vardır.

Bu üçgenin ana elemanlarından birisi olan Teknisyen, diğer ana elemanları tanır (uçak ve pilot) tanır, fonksiyonlarını tam olarak bilir. Üçgenin diğer ana elemanı olan Pilot, uçağı genel olarak kokpitten tanır, bilir ama, “bu uçak uçabilir” beyanı altına imzasını atan Teknisyeni layığı ile tanımaz, ne iş yaptığını da tam olarak bilmez. (Pilotun bilmediğini bir kabin memurunun bilmesi zaten beklenemez)

Pilot genel olarak, uçağın hangi işlemlerden geçerek faal edildiğini (uçuşa hazır), hangarlarda yapılan bakım işlemlerini bilmez ve bilgi dağarcığındaki bu önemli eksikliği doldurmak için öğrenmeğe de pek meraklı değildir. Şirketinin uçak bakım hangarını ziyarete eden, her yeri sökülerek boş kovan haline gelmiş bir uçağı gören bir pilot yoktur dersem abartmış olmam. Uçağın bakımıyla ve o bakımı yapan teknisyenle ilgili bilgisi bu kadar olan pilotun (veya kabin memurunun) teknisyen için “onlar ne yapıyorlar ki?” demesini normal kabul etmemiz gerekir.

UTED ve TALPA’ya Bir Öneri

Bir yazısında Sefa İnan beyin Pilotlarımızı Hangar gezisine davet etmesi işte bu nedenle idi…(https://airlinehaber.com/torpilli-is-yasamimiz-ve-is-gruplari-arasindaki-bilinmezlikler/)

Pilotlarımızın bu eksikliğini gidermek için, UTED, TALPA, THY ve THY Teknik işbirliği ile pilotlar için bir ‘tanıtım gezi-eğitim’ plan-programı hazırlanarak, önceden eğitilmiş bir konukçu/mihmandar lisanslı teknisyen ile, en fazla 10’ar kişilik pilot grubuna, İstanbul’daki her 3 havalimanındaki hangarlarda 2 veya 3 saatlik bir teknik tanıtım uygulaması yapılabilir. Talep, UTED tarafından önce TALPA’ya  (gerekçeleriyle beraber) yapılmalı, iki derneğin tanıtım gezi/eğitim üzerinde anlaşmasından sonra konu Uçuş İşletme ve Teknik yönetimlerine götürülerek onaylanması ile işin resmileştirilmesi gerekir.

Bu ‘tanıtım-gezi-eğitim’ programına katılacak pilotlar aylık uçuş programında nerede ‘tanıtım-gezi-eğitim’ programına hangi gün ve saatte katılım sağlayacağını önceden görebilmelidir. Bu programa katılan pilotlara Teknik A.Ş. tarafından bir Katılım Sertifikası da verilebilir.

İçinde bulunduğumuz Covid-19 pandemi nedeniyle uçuşlar azaltılmışken yapılacak böyle bir tanıtım- gezi-eğitim programının, pilotun uçağını ve teknisyeni daha iyi tanımasını, onun ne iş yaptığını bilmesine ve üçgenin 2 ana elamanı arasındaki mevcut sevimsiz sürtüşmeyi kaldırarak empati yoluyla meslekler arası saygıyı, kardeşliği ve dayanışmayı sağlayacağına inanıyorum. Teknisyen ve pilot düşman kardeşler değil, üçgenin 2 as elemanıdırlar.

Yaşanmış bir örnek: Yurtdışından Atatürk havalimanına gelen bir DC-9 uçağımızın Prefligt Check’ini yapan teknisyen sol MLG tekerleklerinden birisinin lastik kaplamasını attığını, dikmede ve flapların alt yüzeyinde hasarlar olduğunu Teknik Kontrolörlüğüne bildirdi. Uçakta yaptığım kontrolde lastik kaplamasının kopmadan önce tekerlek dönü hızında şiddetle döverek sol MLG dikme üzerinde ve kanat arka sparındaki hidrolik borularında ağır deformasyon ve sol flap alt yüzeyinde limit dışı göçük hasarları oluşturduğunu tespit ettim. Bu arada, biz uçağı faal ilan etmeden, uçağın bir sonraki sefer pilotu olan (rahmetli) Hikmet Balkanlı kaptan ve ekibi uçağa geldiler. Kendisine uçakta tespit ettiğim hasarları anlatıp, gerekli hasar onarımı yapılmadan sefere veremeyeceğimizi bildirdim. Anlattığım hasarları merak ettiği için, kokpitten inerek kaplaması atmış lastiği, oluşan fiziki hasarları kendisine gösterdim. Tekrar kokpite çıktık. Hikmet kaptan VHF’den dispeçerliğe uçağın lastik kaplama atması nedeniyle hasarlı ve No-Go durumda olduğunu, teknisyen tarafından uçuşa release edilmediğini bildirdi. Dispeçer “kaptanım, elimizde yedek uçak yok, kaplaması atan lastik değiştirildikten sonra şu Ankara git-gel seferi yapsanız da ondan sonra uçağı tekniğe versek olmaz mı” dedi. Hikmet kaptan, “kardeşim uçakta No-Go limit dışı hasarlar var, Teknik Kontrolör arkadaşım yanımda, uçak onarım görmeden sefere verilemez diyor. Ben teknisyenin No-Go dediği uçakla uçmam, karar teknik bir karardır” diyerek konuşmayı sonlandırdı. Durum ayrıca kuleye bildirilerek uçağımızın iniş yaptığı pist üzerindeki lastik kaplama parçalarının toplanarak iniş-kalkış yapacak uçakların FOD hasarı alması önlendi.

İşte Havacılık Üçgenindeki ana elemanların empati yaparak birbirini anlaması, mesleğe ve kurallara saygı budur.

Exit mobile version