Uçak kazalarında asıl hata kimin? Ulaştırma Bakanlığı ABB’ye vermedi Esenboğa Metrosu 2028 yılına kaldı 

Uçak kazalarında asıl hata kimin? Ulaştırma Bakanlığı ABB’ye vermedi Esenboğa Metrosu 2028 yılına kaldı 

Mazisi 100 yıl olan sivil havacılık tarihi, 2024’ün sonunda sadece bir haftada tam dört uçak kazasına sahne oldu. İkisi ölümlü, ikisi de herhangi bir ölüm olayının olmadığı bu kazaların ortak yanı, kaza yapan iki uçağın da Boeing 737-800 gibi yaygın bir model olması. Bunun dışında hiçbir ortak nokta yok. İlk kaza ülkenin bayrak taşıyıcı şirketi olan Azerbaycan Havayolları’ndan geldi. Brezilyalı, Empresa Brasileira de Aeronáutica’ adlı şirketin ürettiği Embraer 195 tipi uçak, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in tam da Bağımsız Devletler Topluluğu’nun bir toplantısı için St. Petersburg (Rusya) kentinde bulunduğu anda Rusya Hava Sahası’nda askeri saldırıya uğradı.

Bakü’den kalkıp Çeçenya’nın Başkenti Grozni’ye giden uçağa, Rostov Hava Kontrol Kulesi, sis olduğu gerekçesiyle önce Mahaçkale (Dağıstan) sonra da Hazar Gölü’nün Doğu’sunda bulunan Aktau (Kazakistan) Havalimanı’na inmesini emretmiş. Bu meydana inmek isteyen hasarlı uçak ne yazık başarılı olamadı ve kaza/kırıma uğradı.  Bu kazada, ne uçağın teknik sorunu, ne de pilotların bir hatası yoktu. Onlar ellerinden gelen her şeyi yaptı ve birer kahraman gibi sonsuza uğurlandılar.

Bu kaza, Ukrayna tarafından drone saldırısına uğradığını söyleyen ve buna savunma sistemiyle karşılık veren Rus askeri kuvvetlerinin faaliyetlerinin hava sahasını yöneten Rusya Sivil Havacılık otoritesi tarafından duyurulmaması nedeniyle meydana geldiği kesin.  Bölgede askeri faaliyet olduğunu bir notamla duyurmayarak sivil uçağı askeri hedef yapan Rusya Hükümeti, Şikago Anlaşması’nın açık hükümlerine aykırı hareket ederek suç işledi ve özür dilemekte de geç kaldı. Tazminat gidenleri geri getirmeyecek ama Rusya’ya ağır bir ceza verilmeli.

GÜNEY KORE’DE 179 KİŞİ ÖLDÜ

İkinci ölümlü kaza haberi 25 Aralık 2024’te Güney Koreli Jeju Airlines’ten geldi. Bangkok’tan gelen Boeing 737-800 tipi uçak, iniş takımları açılmayınca Muan Havalimanı’na gövde üzerine acil iniş yapmak istedi. Başaramadı pist dışına çıktı ve orada bulunması tartışılan beton (Daha hafif bir malzeme kullanılabilirdi) duvara çaparak alev aldı. Havacılık güvenliği uzmanı David Learmount, bu pistin sonunda bir duvar olmasının felaketin “belirleyici anı” olduğunu söyledi. Bu kazada 179 kişi can verdi, iki kişi kurtuldu. Uçağın son günlerde fazla uçuş (48 saatte 103 sefer) yaptığı ve bu nedenle de bakımlarının geciktiği, kazaya da bu durumun neden olduğu söyleniyor. Hemen söyleyelim ki, bu uçak 15 yaşında ve çok da yaşlı bir uçak değil. Bakım- operasyon kayıtları uçağın ne zaman, ne kadar sefer yaptığını ortaya çıkaracak ve son sözü de nihai kaza/kırım raporu söyleyecek.  Kaza sonrası, ülkede bulunan Boeing 737-800 tipi yüzü aşkın uçak mercek altına alındı. Güney Kore yetkilileri ve Jeju Air yönetiminin yanı sıra, üretici firma Boeing’in dört, ABD Federal Havacılık İdaresi’nden (FAA) bir ve ABD Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu’nun (NTSB) üç üyesinden oluşan soruşturma kurulu inceleme başlattı. İniş takımlarının açılmaması mı, kuş sürüsünün çarpmasından mı veya başka bir sorundan mı kaynaklandı işte bunu bize açıklayacaklar.

KAZALARDAN DERS ALINIR MI?

Ölümlü bu kazalardan çıkarılacak olan dersler, ileride yaşanması olası bazı uçak kazalarını da önleyebilecektir.  Diğer bir kazada 29 Aralık’ta Norveç’e giden KLM’in (Hollanda Kraliyet Havayolları) Boeing 737-800 tipi uçağı, Torp Sandefjord Havalimanı’na acil iniş yaparken pistten çıktı. Uçakta bulunan 176 yolcu ve altı mürettebat kazayı yara almadan atlattı. Burada da hatanın kimden kaynaklandığı yapılacak soruşturmayla belli olacak.  Diğer uçak kazası haberi de Halifax Havalimanı’ndan (Kanada) geldi.  Pal Airlines adlı şirkete ait Bombarder yapımı Dash8-400 tipi bir uçağın iniş takımları düzgün çalışmayınca sol kanadı yere sürttü ve yangın çıktı. Yangın kontrol altına alınırken, 80 yolcu sağlıklı bir şekilde tahliye edildi.

Kaza soruşturulmaya devam ediliyor.  Bu dört kazada, renkleri turuncu olsa da kara kutu diye nitelenen uçuş veri kaydedicileri (FDR) ve diğer kara kutu kokpit ses kayıt cihazlarının (CVR) hasar görmemiş olması, kazaların oluş sebebi hakkında birçok soruyu cevaplandıracağı da bir gerçek. Son söz olarak denilebilir ki, uçakların bakımlarının daha iyi yapılması, pilot eğitimlerinin aksatılmaması, çatışma bölgelerinin zamanında notamlanması ve meteorolojik raporların gerektirdiği koşullara riayet edilmesi uçak kazaları sayısının daha da azalmasını sağlar.  Senaryoları, komple teorilerini ve akıl dışı yorumları bir kanara bırakmalıyız. Havacılıkta kural koyucu ve denetim yapma yetkisine sahip, başta ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı), EASA (Avrupa Hava Emniyet Ajansı) ve ulusal havacılık otoritelerinin aldığı kararlara harfiyen riayet etmek de birçok kazanın yaşanmamasını sağlar.  Yeni yılda kazasız uçuşlar dilerim.

————————————————————

Ulaştırma Bakanlığı ABB’ye vermedi Esenboğa Metrosu 2028 yılına kaldı 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın metro yapımı ve işletilmesi konusunu da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile bir yarışa girdiği ve bu iki kurum arasındaki tartışmanın devam ettiği biliniyor. Bu tartışma devam ederken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sabiha Gökçen Havalimanı ile İstanbul Havalimanı’nın metroyla birbirine bağlanacağını açıkladı. Yapılana “Neden yapılıyor” demek haddimiz değil, ama eskilerin deyimi ile “Ehem mi, muhimme tercih etmek” deyimini hatırlatıp konuya girelim. Muhim önemli demek, ehem ise en önemli demektir. İstanbul Havalimanı aylarca, yıllarca metrosuz hizmet vermeye çalıştı. Neyse ki, şimdilerde 40 kilometrelik mesafeye çok daha ekonomik fiyata gidilmesini sağlıyor.  İstanbul’daki iki havalimanını metro ile birbirine bağlamak Ulaştırma Bakanı ve ekibinin aklına tam beş yıl sonra geldi. Çok mu gereklidir, tartışılır.  Bu açıklamadan sonra aklıma Ankara kenti ile Esenboğa Havalimanı’nın arasındaki metro ulaşımının bugüne kadar neden yapılmadığı geliverdi. Sosyal medyadaki X hesabımdan “Bakan hemşehrim, Sabiha Gökçen’i metroyla İstanbul Havalimanı’na bağlamadan, Ankara’yı Esenboğa’ya bağlayın” diye bir paylaşım yaptım. Bakanlığa yakın çevreler bu işin Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından yapılması gerektiğini söylediler. Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise, “Metroyu yapmak istedik, fakat Bakanlık bize engel oldu” diyor.

İnternete girip baktığımda önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  sonra da, Bakan Uraloğlu’nun yaptığı açıklamaları görünce doğrusu çok şaşırdım. Bir yanda ‘Bu bizim işimiz değil’ diyenler, bir yanda da işe sahip çıkan en yetkili iki makamın “Metro programa alındı. 2028 yılında bitecek” açıklamaları.  Bu haberleri hatırlatınca da “Onlar yapmayınca biz yapmak zorunda kaldık” mealindeki sözlere şaşırdım.  Ankara Büyükşehir Belediyesi ile tartışma 31 Mart yerel seçim öncesi alevlenmişti. Seçim bitince tartışma da bitti diyebiliriz. Normalde her iki kurumun da görevi halka hizmettir.

“Ölü rahmet bulsun da, kimden bulursa bulsun” sözündeki gibi, kim hizmet ederse etsin demek istiyorum.  Yapılan bir başka açıklamada Ankara Esenboğa Havalimanı kapasitesinin bu yıl içinde 30 milyona çıkarılacağını öğrenmek iyi de bu kadar yolcuyu 2028’e kadar karayoluyla taşımak vatandaşa zahmet değil de nedir? Şu anda seçim olmadığı için, metro yapımı erkene çekilmeyebilir. Fakat bu tür acil ve çok gerekli bir yatırımım seçime endeksli olarak düşünmemek gerek. Esenboğa metrosunu uhdesine alan ve 2024 bütçesine sadece 3 bin TL’lik sembolik bir ödenek koyduğunu bildiğimiz Bakanlık işi hızlandırmalı. Gerekirse belediye ile iş birliği yapıp vatandaşın hizmetine sunabilmeli. Çalışmalarını her gün hiç aksatmadan dikkatle izlediğim, doğrusu gayretli bir yönetici olarak, elinden gelenleri yapmaya çalışan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun ve halkın desteğini alarak, bileğinin hakkıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş’ın da bu konuda siyaset üstü yapıcı bir tavır sergileyeceğinden hiç şüphem yok. Çünkü, halk laf değil hizmet bekliyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir