Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) dünya havacılık ekosisteminin önde gelen kuruluşları için önemli kompozit parçaların tasarım ve üretim faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor. AIRBUS firmasına toplamda 500 set kanatçık teslimatı gerçekleştiren TUSAŞ, A350 uçakları için uçağın yana yatma hareketlerinde kullanılan önemli bir uçuş kontrol yüzeyi olan Kanatçıkların tasarım ve üretimini tek kaynak olarak üstleniyor.
TUSAŞ, geçtiğimiz günlerde Türk Hava Yolları’nın filosuna iki adet dâhil ettiği Airbus A350 uçaklarında kullanılan kanatçıkların (aileron) tasarım ve üretimini gerçekleştiren tasarım sahibi ve tek kaynak üretici olarak teslimatlarını sürdürüyor. Bugüne kadar Airbus firmasına toplamda 500 set kanatçık teslimatı gerçekleştiren TUSAŞ, kompozit uçuş kontrol yüzeyi tasarımı konusunda ivme kazandı ve özgün ürünlerin tasarım ve üretimi konusunda dünyadaki yerini perçinlemiş oldu.
TUSAŞ, kendi özgün ürünlerinin tasarım ve üretiminin yanı sıra dünya havacılık devlerinin ürettiği hava araçları için de önemli kompozit parçaları tasarlayıp imal etmeyi sürdürüyor. Üretimde sıfır hata vizyonu ile çalışmalarına devam eden TUSAŞ, 2012 yılından bugüne dünyanın yeni nesil en büyük yolcu uçakları arasında yer alan Airbus A350 – 900 ve A350-1000 uçakları için uçağın yana yatma hareketlerinde kullanılan önemli bir uçuş kontrol yüzeyi olan Kanatçıkların tasarım ve üretimini tek kaynak olarak üstleniyor. Toplamda 500 mühendis ve teknisyenin görev aldığı A350 Kanatçık programında her bir uçak için 5 metre uzunluğunda ve bir metre genişliğinde tamamen karbon kompozit malzemeden 4 adet kanatçık üretimi gerçekleştiriliyor.
Airbus ve Boeing gibi dünya havacılık sektörünün önde gelen kuruluşları için birçok kompozit parça üreten TUSAŞ, geleceğin hava araçlarında ülkemizin bayrağını gururla göklerde dalgalandırıyor. Bu kapsamda yeni dev kompozit tesisinin açılması için gün sayan TUSAŞ, dünyanın kapalı alanda 4’üncü büyük kompozit fabrikasını hizmete almış olacak. Otonom bir tesis olarak tasarlanan yeni nesil fabrikada, yapay zekâdan yararlanılarak kompozit malzeme üretiminde olası hataların tamamen elimine edilmesi hedefleniyor.