Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Strateji ve Teknoloji Yönetim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, “Ciddi manada hedeflerimiz var. 10 yılda 20 bin personeli hedefliyoruz. Yaklaşık 10 bininin beyaz yakalılar ve mühendisler olmasını bekliyoruz. Ciro hedefimiz 10 yılda 10 milyar dolar. Çok büyük projelerimiz var.” dedi.
Öztürk, “2. Ar-Ge ve Proje Pazarı Günleri” etkinlikleri kapsamında, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Havacılık Sanayindeki Son Gelişmeler” panelinde yaptığı konuşmada, TUSAŞ’ın nereden nereye gelinebileceğini gösteren bir başarı hikayesi olduğunu söyledi.
Şirketin 2005’te yüzde 100 Türk ortaklığı olduğunu ifade eden Öztürk, özgün ürünleriyle gurur duyduklarını, Türk semalarında ANKA, Atak, Hürkuş ve yeni çıkan ürünlerinin başarıyla hizmet verdiğini aktardı.Öztürk, bir dünya şirketi olma yolunda ilerlediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“2018 yılını 1,65 milyar dolarla kapattık. Bu alanda faaliyet gösteren dünyadaki yüz şirketten 64. sıradayız. Genel Müdürümüz, ‘İlk 15’te olmamız gerekir’ dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcımız, ’15 de çok, ilk 10’a girmemiz lazım.’ dedi. Yaklaşık 15 milyar dolarlık iş hacmimiz var. Bunlar sözleşmeye bağlanmış 10 yıl içerisinde bu siparişleri eriteceğiz. Amacımız dünya markası havacılık ve uzay şirketi olmak ve buradaki en önemli değerimiz insan kaynağı, başka hiç bir değer yok. Şirket olarak üniversitelere çok büyük önem veriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcımız, ’15 de çok, ilk 10’a girmemiz lazım.’ dedi. Yaklaşık 15 milyar dolarlık iş hacmimiz var. Bunlar sözleşmeye bağlanmış 10 yıl içerisinde bu siparişleri eriteceğiz. Amacımız dünya markası havacılık ve uzay şirketi olmak ve buradaki en önemli değerimiz insan kaynağı, başka hiç bir değer yok. Şirket olarak üniversitelere çok büyük önem veriyoruz.”
Öğrencilere kurumda staj imkanı sağladıklarını anlatan Öztürk, “Onları Türkiye’nin neresinde olursa olsun şirketimizde ağırlıyoruz. Yol parasını veriyoruz. Bizimle beraber üretim hattında sisteme entegre olsunlar, çalışsınlar, yaşarken öğrensinler. Yani okurken havacılığı yaşasınlar, görsünler istiyoruz.
Bu anlamda ciddi manada hedeflerimiz var. 10 yılda 20 bin personeli hedefliyoruz. Yaklaşık 10 bininin beyaz yakalılar ve mühendisler olmasını bekliyoruz. Ciro hedefimiz 10 yılda 10 milyar dolar. Çok büyük projelerimiz var. Önce inanacaksınız. Reçete sadece çalışmak, çalışmak, çalışmak.” diye konuştu.
Bu anlamda ciddi manada hedeflerimiz var. 10 yılda 20 bin personeli hedefliyoruz. Yaklaşık 10 bininin beyaz yakalılar ve mühendisler olmasını bekliyoruz. Ciro hedefimiz 10 yılda 10 milyar dolar. Çok büyük projelerimiz var. Önce inanacaksınız. Reçete sadece çalışmak, çalışmak, çalışmak.” diye konuştu.
Türkiye’nin, kendi savaş uçağını, helikopterini, uydusunu insansız hava aracını yapacak duruma geldiğini aktaran Öztürk, şu ifadelere yer verdi:
“Belki Türk savunma sanayi tarihinin en büyük ihracatını gerçekleştirdik. Pakistan’la 30 Atak helikopteri satışıyla ilgili anlaşma imzaladık, görüşmeler halen devam ediyor. Hava araçlarına parça imal ediyoruz. En büyük müşterilerimiz, dünyanın en büyük uçak üreticileri Boeing ve Airbus.
Bunun yanında farklı firmalarla zaman zaman çalışmalarımız oluyor. Şu ana ihracatta yarım milyar doları geçtik ve Türkiye şampiyonuyuz. Her yıl bunu artırıyoruz.”
Bunun yanında farklı firmalarla zaman zaman çalışmalarımız oluyor. Şu ana ihracatta yarım milyar doları geçtik ve Türkiye şampiyonuyuz. Her yıl bunu artırıyoruz.”
İmalat konusunda yeteneklerini hızla geliştirdiklerini de dile getiren Öztürk, “Havacılık serüveni içerisinde iş hacmimizi artırabilmek için çalışmalarımızı daha ileri safhaya getirebilmemiz için ciddi manada çalışmamız gerekiyor ve insan gücüne ihtiyacımız var.
Bizim özgün ürün geliştirmedeki en önemli müessesemiz üniversiteler. Üniversiteler, bilginin ilk kaynağı. Teknolojileri burada geliştirebilirsiniz. Yani bizim başarılı olmamız size bağlı. TUSAŞ’ın TUSAŞ olabilmesi güçlü üniversiteye güçlü bilim insanlarına güçlü araştırmacılara bağlı. Sorumluluk sadece TUSAŞ’ta değil hepimizde.” diye konuştu.
Bizim özgün ürün geliştirmedeki en önemli müessesemiz üniversiteler. Üniversiteler, bilginin ilk kaynağı. Teknolojileri burada geliştirebilirsiniz. Yani bizim başarılı olmamız size bağlı. TUSAŞ’ın TUSAŞ olabilmesi güçlü üniversiteye güçlü bilim insanlarına güçlü araştırmacılara bağlı. Sorumluluk sadece TUSAŞ’ta değil hepimizde.” diye konuştu.