Havacılık sektörünün son yıllarda büyüdüğü bilinen bir gerçektir.
Thy ve Pegasus en hızlı büyüyen firmalar.
Havayolu firmalarına hizmet veren, havaalanları, yer işletme firmaları, yiyecek içecek sağlayan firmalar v.b. havayolu firmalarının büyümesine paralel olarak büyüdü.
Onurair, SunExpress, Atlasjet, Borajet, Corendon, Freebird, Tailwind
Bu büyüme daha ne kadar sürecek, havayolları bu büyümeye devam edebilecek mi?
Hepsi dar gövdeli uçaklarla seferlerini gerçekleştiriyor.
Tarifeli sefer gerçekleştirenler İstanbul merkezli olarak Türk Hava Yolları ile rekabet etmeye çalışıyor.
Charter seferleri gerçekleştirenler ise özellikle Antalya, Bodrum ve Dalaman’dan operasyonlarını sürdürüyor. Yaz aylarında turizmin hareketlenmesiyle yabancı havayollarıyla rekabet ederken Anadolujet’in de charter piyasasına girmesiyle onunla da rekabet etmeye başladılar. Sonuçta onlar da THY rekabetini hissetmeye başladı.
En çok turistin ziyaret ettiği Antalya’dan Rusya, Ukrayna ve Türki Cumhuriyetlere uçmak mümkün değil. O ülkeler Türk charter firmalarına gerekli uçuş izinlerini vermiyor. Sadece kendi havayolu taşıyıcılarına bu müsaadeyi vermekteler.
Bu sebeple sadece Avrupa tüm havayollarının ortak uçuş noktası. Kıbrıs ve İsrail buna ilave edilebilecek iki ayrı destinasyon. Yani Türk taşıyıcılar turizm destinasyonlarına hemen hemen sadece Avrupa’dan turist taşıyabilir.
Başka ülkelere uçmak istemiyorlar mı, tabiki de istiyorlar ancak uçamıyorlar.
İstenilen her ülke ve destinasyona sefer gerçekleştirmek mümkün değil, gidilecek ülkenin onayına tabi.
İki ülke arasında ticari uçuş gerçekleştirmek için önce iki ülke Sivil Havacılık otoritesinin karşılıklı anlaşma imzalaması gerekiyor.
Açık semalar anlaşması ile her iki ülke taşıyıcıları, diğer ülkeye istediği sayıda ticari sefer düzenleyebilir. Herhangi bir sınırlama mevcut değil.
Türkiye – Almanya gibi.. Türkiye ve Almanya arası her havalimanından her havalimanına ticari sefer düzenlenebilir. Bu tür anlaşma çok az sayıda ülke ile mevcut.
Bir çok ülkeyle ise sınırlı sayıda karşılıklı ticari uçuş anlaşmaları var. İki ülke arasında belli sayıda haftalık uçuş hakkı ve uçulacak destinasyon anlaşması yapılır.
Ülkemizin bir çok ülke ile bu sınırlı sayıda uçuş anlaşması mevcut. Bu ülkelerle yapılan anlaşmalarda anlaşmaya havayolu, destinasyon ve uçulacak frekans sayıları yazılır.
Bu anlaşmaların hepsinde Türk Hava Yolları taraftır ve diğer havayollarımız son yıllarda bu anlaşmalarda kendine yer edinmeye çalışmakta.
Havacılık sektörü bu anlaşmaların şeffaf olmamasından, THY’nin korunduğundan şikayetçi.
Hal böyle iken sektör bir çok noktaya uçuş hakkı alamaz iken nasıl büyümeye devam edecek.
Sadece Avrupa’ya uçarak havacılık sektörü ne kadar büyüyebilir.
Ne kadar rekabetçi fiyatlarla yolcu uçurabilir…
Tüm bunlara ilave olarak THY kaç adet dar gövdeli uçak sayısına sahip ve büyüme planı ne?
31 Mart 2015 tarihi itibariyle filosunda 203 adet dar gövdeli uçak bulunuyor.
2015 sonu bu sayı 220’ye ulaşacak.
2016: 242, 2017:234, 2018:264, 2019:296, 2020:343, 2021: 352
THY’nin bu büyümesi karşısında diğer havayolları ne kadar büyümeye devam edebilir.
Hangi yeni noktalara uçuşlar gerçekleştirecekler.
Antalya, charter havayollarının merkezi. Yaz aylarında yoğun bir uçuş operasyonu, kar elde ediliyor ancak kış aylarında ise uçuşlar çok azalmakta. Uçaklar genelde park pozisyonunda havalimanında bekliyor.
Havayolları bu durumu gözönüne alarak kendi stratejilerini geliştirmezlerse sadece Antalya, Bodrum ve Dalaman’dan Avrupa’ya charter uçuşlar düzenleyen ve bu pazarda da gittikçe kan kaybeden bir konuma düşecekler.
Lufthansa, British Airways gibi büyük havayolları da bu pazarlara seferler başlatmış durumda.
THY’nin de bu pazarlara ne zaman gireceği hiç belli olmaz. Anadolujet ile Antalya pazarından charter seferleri halihazırda gerçekleştirmekte. Buradaki büyüme planı ne bilen yok.
Atatürk havalimanının sıkışıklığı, Sabiha Gökçen Havalimanına ikinci pist yapımında geç kalınmasıyla İstanbul merkezli uçuş gerçekleştirmek önümüzdeki yakın zamanda THY hariç firmalar için zor görünüyor.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, sektörün büyümeye devam edebilmesi için ülkelerle yaptıkları ikili anlaşmaları revize etmeli, şeffaf hale getirmeli ve uçuş sayılarının artırılması veya açık semalar anlaşmaları imzalamak için çok hızlı hareket zorundadır.
Aksi halde THY hariç diğer havayollarının büyüme şansı kalmaz.
İç hatlarda da durum biraz farklı. İstanbul Atatürk havalimanına uçuş planlamak mümkün değil. Uçuş izni verilmiyor hem içhat hem dışhat olarak. Genel olarak THY uçuş gerçekleştiriyor.
Ancak Türkiye genelinde uçuş gerçekleştirilmeyen meydan yok, çapraz uçuşlar hergün artıyor. Karayolundan havayoluna çekilebilecek yolcu potansiyeli hala mevcut.
İç Hatlarda yıllar itibariyle:
2010: %22,7; 2011:%15,2; 2012:%11,1; 2013:%17,7; 2014:%12,2
Ve 2015 ilk dört ayda %8,6 büyüme gerçekleşmiş.
3. meydanın açılması ile sektör nefes alabilir ancak sadece Avrupa uçuşlarını içhata bağlamak yeterli değil, Asya, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Rusya pazarından ne kadar uçuş hakkı alınabileceğine bağlı.
Havayollarının stratejilerini revize etmeleri gerekir. Aksi halde en ufak bir krizde sorun yaşamaya başlayabilirler. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nü beklerlerse, ne kadar beklenileceğini Allah bilir.
(*) Hal i pür melal, bir şeyin can sıkıcı, dertli ve biraz da utanılması gerektiğini belirten bir deyim