Türkiye hava taşımacılığında Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ülkeleri arasında 10. sırada.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye’nin hava taşımacılığında Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ülkeleri arasında 10. sırada olduğunu belirterek “Bu büyüklüğe erişmiş bir ülkenin ICAO’da daha fazla etkin olması önceliklerimiz arasındadır.” dedi.
Bakan Arslan, Kanada’nın Montreal kentinde devam eden 39. ICAO Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, coğrafi konumu itibarıyla havayolu ağları yönünden Asya, Avrupa ve Afrika’nın kesişim noktasında bulunduğunu ifade ederek “İstanbul’dan 3 saatlik uçuşla 41 ülkeye, 5 saatlik uçuşla 66 ülkeye ulaşılabilmektedir.Türkiye 78 milyon nüfusu, 10 bin doları aşan kişi başı gayrisafi milli hasılasıyla G20’nin önemli bir üyesidir. Diğer taraftan, tarihi geçmişi itibarıyla bir açık hava müzesi olan ülkemiz, aynı zamanda doğal güzellikleriyle dünyada en çok tercih edilen 6. ülke durumundadır.” diye konuştu.
Türkiye’nin stratejik konumu, ekonomisinin büyüklüğü ve turizm imkanlarını da göz önüne alarak sivil havacılık alanında ilerlemeye büyük önem verdiklerini vurgulayan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, 2003 yılında sivil havacılık alanında 2 motto belirlenmiştir: ‘Her Türk vatandaşı hayatında en az bir kez uçacak’ ve ‘Havayolu halkın yolu olacaktır’. Bu kapsamda, iç ve dış hatlarda hızlıca büyük adımlar atılarak liberalizasyona gidilmiştir. Devlete ait olan Türk Hava Yolları özelleştirilmiştir. 2003 yılından bu yana havayoluyla taşınan yolcu ve kargonun ve hava trafiğinin yaklaşık 5 kat artmasıyla bu vizyonumuz bugün hayata geçmiş bulunmaktadır. Bu vizyon doğrultusunda hayata geçirilen projeler sayesinde,Türkiye hava taşımacılığı verilerinde ICAO ülkeleri sıralamasında 30. sıradan 10. sıraya yükselmiştir.
2003 yılında 35 milyon olan yolcu sayımız 2015 sonu itibarıyla 181 milyonu aşmıştır. Aynı yıl dış hatlarda ülkemizden 60 noktaya uçuş yapılırken, bugün en fazla dış hat noktaya uçan havayolu şirketimiz ile beraber 282 noktaya uçuş yapıyoruz. Havayollarındaki uçak sayımız 162’den 538’e, faaliyet gösteren havaalanı sayımız 26’dan 55’e çıkarılmıştır. 2003 yılında 81 ülke ile hava ulaştırma anlaşmamız var iken, bugün bu sayı 166’ya çıkmıştır. Bu liberalleşme süreci ve rekabet, bilet ücretlerinin ucuzlamasını ve seyahat için havayolu tercihinde yolculara daha fazla seçeneğin sunulmasını sağlamıştır. Sivil havacılık sektörümüz bugün 190 bini aşan doğrudan çalışanı ve 23,4 milyar dolar cirosu ileTürkiye’yi iş ve turizm alanında dünyaya bağlayan en stratejik alanlardan biri konumundadır.”
Bakan Arslan, 2003 yılından bu yana havacılık sektörüne 4,35 milyar doların üzerinde yatırım yaptıklarını belirterek “Yap-işlet-devret modeliyle özel sektörün 1,29 milyar dolar değerindeki terminallerini sektöre kazandırdık. Halihazırda özel sektör finansmanı ile 13,5 milyar dolar yatırım devam etmektedir. İstanbul Atatürk Havalimanı, İstanbul Sabiha Gökçen ve Ankara Esenboğa Havalimanları, Avrupa’da ACI (Uluslararası Havaalanları Konseyi) verilerine göre üç kategoride en hızlı büyüyen havalimanlarının başında gelmektedir.” dedi.
İstanbul’da artan trafiği karşılamak ve İstanbul’u daha etkin şekilde dünya havacılığının hizmetine sunmak için beş tanesi paralel olmak üzere altı pistli İstanbul Yeni Havalimanı projesini başlattıklarını ifade eden Bakan Arslan, şöyle konuştu:
“Bu proje de bütünüyle BOT modeli ile yaptırılmaktadır. Bu kadar büyük bir proje Türk sivil havacılığına duyulan güvenin mutlak bir eseridir. Yıllık 150 milyon kapasitesiyle dünyanın en büyüğü olacak olan bu havaalanını 2018 yılı ilk çeyreğinde hizmete almayı planlıyoruz. Türkiye’nin 2023 yılı havacılık planlamasında, hava taşımacılığındaki uçak sayımızın 750’yi aşması ve yolcu sayımızın 350 milyonu aşması hedeflenmektedir. Türkiye ana uçak üreticilerine parça üreten, havacılık sanayisi yanında EASA sertifikalı eğitim uçağı, uçak koltuğu üreten, kendi İnsansız Hava Aracı üretimini de yapan üretici ülkeler sınıfında yerini almaya başlamıştır. Ayrıca bölgesel yolcu uçağı ile sivil helikopter üretimi projesini de başlatmış bulunmaktadır.”
Türkiye’nin tecrübelerini küresel sivil havacılığın faydasına olacak şekilde paylaşmayı arzu ettiklerini söyleyen Arslan, bu vizyon doğrultusunda ICAO’nun “Hiçbir Ülke Geride Kalmamalı” politikasını desteklediklerini vurguladı.
Arslan, Türkiye’nin ICAO’nun kurucu üyelerinden biri olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün, havacılık sektörümüzde kaydedilen dikkate değer büyüme ve geleceğe yönelik hedeflerimiz, ICAO’da daha etkin olmamızı, daha fazla katkı koymamızı gerektirmektedir. Türk sivil havacılığımız, ICAO, ECAC, EUROCONTROL, EASA, D-8 ve diğer bölgesel örgütler ile yakın ilişki içerisinde bulunmaktadır. Ayrıca ülkemiz Avrupa Birliği ile Kapsamlı Hava Taşımacılık Anlaşması’nın müzakere sürecinin başlatılması kararını almıştır.
Türkiye, aynı zamanda ICAO içerisinde en fazla katkı veren 17 ülkeden biri konumundadır. Bu büyüklüğe erişmiş bir ülkenin ICAO’da daha fazla etkin olması bizim de önceliklerimiz arasındadır. Havacılığı son 13 yılda muazzam bir büyüme gösteren Türkiye’nin ICAO Konsey üyesi olmasının, Konsey çalışmalarına katkı sağlamasına imkan vereceğini düşünüyoruz. Havacılık alanında sergilediğimiz verimlilik ve geleceğe yönelik hedeflerimizin bu isteğimizi haklı kıldığını ve dostlarımızın da bu haklılığı teslim edeceğine inanıyoruz.”