“İşte bu Türkiye’nin gücüdür. Türkiye’nin her türlü olağanüstü gelişmeye karşı her zaman hazır olduğunun bir göstergesidir”
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin TBMM Grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Srebrenitsa soykırımının 21’inci yıl dönümü dolayısıyla hayatını kaybedenleri anarak başlayan Yıldırım, BM’nin yaşananlara seyirci kalmasını eleştirdi.
Yıldırım, “Bu güvenlik güçlerini oluşturan ülkeler dünyaya bugün medeniyet dersi vermeye çalışan batılı dostlarımızdır. Onlar bölgede, Türkiye’de terörle mücadeleye laf yetiştireceklerine, teröristlerin daha fazla insanlık dramı yaşatması için bizim yasalarımızı değiştirme öğüdü vereceklerine Avrupa’nın göbeğindeki bu insanlık suçuna karşı neden duyarsız kaldılar, neden gereğini yapmadılar önce bunun hesabını versinler” diye konuştu.
Rekor kalkış iniş
Yıldırım, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşanan terör saldırısının ardından bayramın son günü Cumhuriyet tarihinin rekor uçak inişi ve kalkışının gerçekleştiğini belirtti. Yıldırım, şöyle konuştu:
‘İşte Türkiye maffoldu’ dediler. ‘Artık kimse gelmez, kimse gitmez. Turizm biter. Türkiye bir daha ayağa kalkamaz’. Yaşanan bu şartlarda bu ülkeyi, bu milleti tanımayanlar bir kez daha yanıldı.
Atatürk Havalimanı bayramın son günü Cumhuriyet tarihinin rekor uçak inişi ve kalkışı gerçekleşti. Tam bin 443 uçuş-kalkış gerçekleşti Atatürk Havalimanı’ndan. 13 yıl önce AK Parti iktidara gelmeden önce Türkiye’nin bütün hava sahasındaki uçak sayısı bin 100’dü. Sadece Atatürk Havalimanı’nda bir günde bin 443 uçak indi ve kalktı. İşte Türkiye bu. Türkiye’ye gözdağı vermek isteyenler, terörle yıldırmak isteyenler bir kez daha Türkiye’nin gücünü görmüş oldu. Aynı şekilde Sabiha Gökçen yine tarihinin rekor trafiğine ulaştı. Bütün bunlar havaalanı saldırısından sonra oldu.
“Brüksel’de havaalanı saldırısı oldu ve havaalanı 10 gün açılamadı. Ama Türkiye’de İstanbul Atatürk Havaalanı saldırısından sonra aynı gece, saat 02.00’de her şey normale döndü. İşte bu Türkiye’nin gücüdür. Türkiye’nin her türlü olağanüstü gelişmeye karşı, riske karşı her zaman hazır olduğunun bir göstergesidir.”
Meclis’te bu hafta İsrail mutabakatı
“İsrail’le ve kuzey komşumuz Rusya’yla ilişkilerimizi normale döndürdük. Şimdi İsrail mutabakatıyla ilgili ileri geri laflar edenler var. Biz eğer Gazze’de, Filistin’de perişanlık içerisinde dünyaya kapalı yaşayan kardeşlerimize bir faydamız olacaksa elbette mutabakata varız. Türkiye’nin liderliğinde bölgede şartlar normale dönecek ve sıkıntı yaşayan Filistinli kardeşlerimiz bir nefes alacak. Bu mutabakat bu hafta içerisinde Meclis’e gelecek ve uluslararası ikili anlaşma olarak Meclis onayına sunulacak. Ümit ediyorum ki bu mutabakatla birlikte bölgede Filistinlilerin yaşamı çok daha iyi şartlara kavuşmuş olacak. Bundan sonra gerilimlerle, kavgalarla değil; bölgede dostluklarla bölgenin kalkınmasını, gelişmesini sağlamayı hedef alıyoruz. Bu anlayışımız sadece İsrail’le sınırlı kalmayacak.”
50 bin 153 şüpheli
IŞİD’le mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulunan Yıldırım, “Dünyanın DEAŞ örgütünden haberi yokken 2011 yılında Türkiye, El-Kaide’den sonra Irak işgalinden sonra dünyanın başının belası yeni bir örgütün doğduğunu bütün dünyaya duyurdu. Duyurmakla da kalmadık, 2013 yılında 50 bin 153 şüpheliyi bütün dünya ülkelerine bildirdik. 144 ülkeye. 3 bin 560 tane şüpheliyi yurt dışına deport ettik, bin 560 kişiyi de mahkemelere sevk ettik.”
“NATO ülkeleri artık Cumhurbaşkanı’mızın da belirttiği gibi bu bölgelerdeki karışıklıklar, terör olaylarının tırmanmasına karşı çok daha duyarlı hareket etmek mecburiyetindedir. Türkiye’nin beka mücadelesinde, terörle mücadelesinde daha ciddi NATO üyesi olarak destek alma hakkı vardır. Felaketin boyutlarını bütün insanlık, bütün ülkeler artık görmelidir. Şam’ın güvenliği Paris’in, Londra’nın güvenliği İstanbul’un güvenliğidir. DEAŞ kurulmuş bir devlet değil, DEAŞ otorite boşluğundan çıkmış dini, inancı, kutsalı olmayan çapulcuların bir araya geldiği bir yapı. İnsanlığın baş belası bir yapı.”