Yıllardır gitmek istediğim, fakat fırsat bulup gidemediğim kardeş ve komşu ülke Azerbaycan’a geçen hafta dört günlük bir seyahat gerçekleştirdim. Türkiye’nin yeni havayolu şirketi olan A Jet’in BBN Airlines’ten kiraladığı A 321 tipi TC-GPE tescilli, VF 179 sefer sayılı uçağıyla Sabiha Gökçen (SAW) Havalimanı’ndan Bookingagora.com adına Murat Karaman’ın liderliğindeki şirket gezisine (fam trip) katılan 15 seyahat acentesi yetkilisiyle Bakü’ye (GYD) hareket ettik.
Alanda, güvenlik ve diğer hizmetlerde hiçbir sorun yaşanmazken, seyahate A Jet adına katılan Yasin Üke uçağın vaktinde (On time) kalkması için gayret göstererek A Jet’in artık iyi bir konuma geldiğini gösterdi. Seyahatimizde Kokpitte BBN ekibi görev yaparken 139 yolcuya A Jet kabin görevlileri Şeyma G, Hatice Sude D, Doğa E, Hilal Z. ve Özlem A. tüm yolculara çok iyi hizmet verdi. 2,5 saatlik rahat bir yolculuktan sonra kar yağışı altında, terminalleri Türk şirketi Alarko tarafından yapılan Bakü’nün çok modern Heydar Aliyev Havalimanı’na indik.
Yarım saatlik bir yolculuktan sonra Absheron Gurubu otellerinden Courtyard by Marriott Otel’e vardık. Azerbaycan’ı keşfeden Hintli turistler otelin en kalabalık müşterisiydiler. Ertesi sabah eksi iki derecedeki soğuk yürümeyi bile zorlaştırdığı için birçok kişi Londra’dakilere benzeyen bordo renkli taksilere binerken, bazıları daha ucuz olan Bolt adlı taksilere binmeyi seçti. İlk gün doğal gaz kaynağı bulunan ve Yanardağ denilen dağı ziyaret ettik. Devlet Bayrak Meydanı’ndaki dev bayrak direği tam 165 metre uzunluk ve 350 kilo ağırlıkla bir rekor kırmış. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Turizm Ajansı’na bağlı Ateshgah Temple adlı tapınağı gezdik.
Ateşe tapan Zerdüst inancını ve çilehane denilen hücreler doğrusu görmeye değer. Rüzgarlar şehri de denen Yeni Bakü’nün mimari yapısı Avrupa şehirlerini aratmıyor. Çok geniş caddeler, eski özellikleri yansıtan çok büyük apartmanlar ve gökdelenler dikkatimizden kaçmadı. Tarihi bir binayı yıkmamak için Çinliler temelini kazarak 60 metre ileri aynen götürmüşler. Bu tarihe saygılarından. Ali (Anayasa) Mahkeme göz alıcı tarihi bir binadayken, Milli Meclis yeni ve modern binada faaliyet gösteriyor. Bakü’nün simgesi haline gelen devlete ait olan Frame Tower adlı üç kuleden biri otel, ikisi de ofis olarak kullanılıyor. Karabağ Savaşı’nda Türkiye destek olunca kulelere aylarca Türk bayrağı yansıtılmış. Vefa, işte bu olsa gerek. Onlarca şair, yazar ve devlet adamının heykeliyle birlikte mezarlarının olduğu kabristanda Haydar Aliyev’in mezarı ve heykeli dikkat çekecek bir yerde.
Ebülfeyz Elçibey’ın de mezarı burada. Ardından Bakü’nün kalbinin attığı yer olan Şehidler Xıyabani’ni ziyaret şart. Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanıp devlet olmasından tam bir yıl sonra 26 Şubat 1992 tarihinde Hocalı’daki soy kırımda şehit olan 613 Azerbaycan Türk’ünün yattığı bu şehitliğin düzeni ve temizliği büyük dikkat çekiyor. Ruhları şad, mekanları cennet ola. Burada bir de Bakü Türk şehitliği bulunuyor. Anadolu’nun her yerinden gelip savaş sırasında şehit olan fidanlar burada. Giderseniz, görüp ruhlarına bir ‘Fatiha” okumadan geri dönmeyiniz lütfen.
Azerbaycanlıların müziğe önem verdikleri biliniyor. Bir köyde piyano fabrikası var denilmesi meselenin önemimi ortaya koyuyor. Kitaba değer verem kardeş milletimiz bununla yetinmemiş 700 minyatür kitabın olduğu bir müzeyi açmışlar. Ardından, Harbi Kanimatlar Parkı’na gittik. Video çekmenin yasak olduğu arazide İkinci Karabağ Savaşı sonucu ele geçirilen düşman araç, gereç ve mühimmatı sergileniyor. Bu savaşta Türkiye’nin destek olması ve savaşın kazanılması Azerbaycanlıların bize olan sevgilerinin daha da artmasına sebep olmuş.
Birçok evin balkonunda Azerbaycan bayraklarının yanı sıra Türk bayraklarının da olması gurur verici. Bakü seyahatimizin son günü Azerbaycan Otomobil Federasyonu tarafından kurulan Otomobil Müzesi’ni gezdik. Atlı arabalardan sonra motorlu arabalardan en seçkin 77 örneğin yer aldığı müzede Sovyet limuzinlerinin yanı sıra Porsche marka traktör ve bütün ünlü markalar var. Gerçekten görmeye değer. Bakü’nün yanı sıra diğer şehir ve kasabalarda (reyon) farklı tarihi ve turistik yerleri de görmek gerek, tabii mümkünse. Azerbaycan halkı ile dostluğumuz ülkenin bağımsızlığını kazanmasından sonra merhum Cumhurbaşkanları Hayder Aliyev ve Süleyman Demirel döneminde başladı. Şimdilerde de bu dostluk ve kardeşlik ilişkileri iki devlet bir millet şiarıyla sürdürülmektedir. Karabağ Savaşı’nda Türkiye’nin verdiği askeri ve moral destekle ilişkiler en üst düzeye çıktı.
Bu nedenle pasaport ve vize sorunu olmadan gidilen ve fiyatları bize göre daha da ucuz olan Azerbaycan’ı görmekte fayda var. Soydaşlarımızım sıcak ilgi ve alakası her şeye değer. Seyahatimizi dördüncü günde bitirip ikinci bayrak taşıyıcı A Jet’in BBN Havayolları’ndan kiraladığı A321 tipi TC-GBP tescil işaretli uçağıyla dönüş yapmak için çok modern ve işlevsel bir havalimanı olan Heydar Aliyev Airport’a geldik. Kısa ve seri bir check in işleminden sonra uçağımızda bizi kokpitte BBN’den Alper G. ve Yağız T. adlı pilotlar ile Kabin Amiri Duygu U. K. yönetimindeki Çağla Gonca S, Şeyma U., Zeynep A. ve Muhammet Emin D. adlı kabin görevlileri sıcak karşıladı. Bookingagora.com, A Jet ve Absheron Hotel Group iş birliğiyle yapılan bu güzel seyahat böylece sona erdi. Son söz olarak demeliyim ki Azerbaycan sizleri bekliyor. Mutlu yarınlar Türkiye’m..
