Değerli okurlar, sendikaların iş yaşamındaki önemi tartışılamaz. Ama gerçekten sendika ise ! Aslında son yıllarda sendikalı olmak da bayağı bir cesaret işi. Bakın bay Hamdi’nin parçala yönet anlayışının bir ürünü olarak yarattığı kuruluşlardan biri olan TGS’de sendika yok… Var ama yok…Hak-İş konfederasyonuna bağlı Öz Taşıma İş burada faal. Ama ne hikmetse yetki alamıyor ! Yetki alacak sayıya bir türlü ulaşamıyor…Tam o sayıya yaklaşıyor derken bir de bakmışsınız sihirli bir el “buraya kadar” diyor. Garip ama gerçek. 15.000 kişinin çalıştığı şirkette yetkili sendika yok. Mesela Öz Taşıma İş’in 20.000 civarındaki üyesinden kaçı TGS çalışanı ? Bu konuyu daha önce Sefa inan ve Ali Gülçiçek’in yazılarında detaylarıyla okudunuz. O nedenle ben daha fazla girmeyeyim.
SENDİKALARIN YENİ GÖREVİ: İŞÇİYİ RAZI ETMEK…
Efendim, gençler bilmezler. Eskiden sendikaların ve konfederasyonların bir ağırlığı, itibarı ve etkinliği vardı. 12 Eylül 1980 ile birlikte bu nitelikleri ciddi darbe yedi. Sendikalaşma oranı düştü. Ama gerek kamunun ve gerekse işverenlerin “işçinin gazını almak için” bu kuruluşlara ihtiyacı vardı. Kontrollü biçimde yürümelerine ses çıkarılmadı. Zamanla sendikalar “işçinin alınterinin karşılığını almak” misyonundan ” işverenin ve kamunun kaşıkla verdiğine “işçiye razı etmek, onları teskin etmek, verilen güdük hakları başarı gibi göstermek ve işçiyi kontrol altında tutmak” misyonuna evrildiler. Yakın zamanda görmedik mi “Bu sene zam yok, yoksa işveren adam atacak.” diyen ve işverenin sözcülüğüne soyunan sendikaları. İşverenin “Halkla İlişkiler Birimi” gibi çalışan sendikaları ? Bu noktada haksızlık yapmayalım ve namusuyla çalışan, işçinin hakkını savunan sendikaları ayıralım…
KAMU, TEKLİFİNDEN DAHA AZINI KABUL ETTİRDİ.
Bu girişi yapmamızın sebebi, bayramda bağıtlanan kamu işçileri sözleşmesi. Biliyorsunuz, bakanlık 200.000 kamu işçisi için ilk 6 ay % 7, ikinci 6 ay için % 6 teklif etmiş, 2020 için ise % 3 + % 3 rakamını masaya koymuştu. Türk_İş’in teklifi ise, 2019’un ilk 6 ayı için % 15, izleyen 6’şar aylık dönemlerde ise enflasyon + % 3 istemişti. Kamu işçileri “Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” şeklinde düşünmesinler diye olsa gerek Bayram günü Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, Türk-İş heyetini davet etti ve anlaşma sağlandı !
Anlaşmaya göre: 2019’un ilk 6 ayında % 8, ikinci 6 ayında % 4 zam verilecek. 2020’de ise, % 3 lük zamlara enflasyon ilave edilecek. Kabaca şunu görüyoruz, Türk İş 2019’un ilk 6 ayında % 15 isterken yılın tamamında % 12.3 zam almış… Bakanlık son teklifinde 2019 yılı tamamı için kümülatif % 13,4 zam teklif ederken anlaşmada bunu % 12.3’e düşürmüş !
2020 yılı için ise, Türk-İş her iki 6 ayda da TÜFE + % 3 refah payı isterken sadece % 3’e imza atmış. TÜFE o 6 aylık dönemde % 3’ü geçerse de kamu bunu ödeyecekmiş.
Oysa, Toplu Sözleşmenin ilk 6 aylık zammı son 6 ayın yani 1 Temmuz-31 Aralık 2018 dönemine göre belirlenmeliydi. Bu dönemde gerçekleşen TÜFE tam % 10,19… Sen ilk 6 ayda ne alıyorsun? % 8… Kafadan 2 puan içeridesin. 2019’un ilk 6 ayındaki TÜFE’yi (% 5) eklediğin zaman açığın % 7’ye çıkıyor. Başarı mı bu şimdi?
GREV KARARI ALMANIN YAŞ SINIRI KAÇ ?
Zaten başarı olmadığını Türk İş Başkanı Ergün Atalay da kabul etmiş olmalı ki, basın toplantısında mikrofonların açık olduğunu unutuverip Bakan Selçuk’a kısık sesle aynen şunu diyor: “UZASA İŞİ KARIŞTIRACAĞIZ. EN AZINDAN KAPATTIM BÖYLE.” Gerçekten haklı Başkan. Şimdi işin yoksa grev kararı al, devletle papaz ol. Değer mi? Zaten bu anlaşmadan 3 gün önce bakın ne demiş Atalay? “Masa başında bitmesini arzu ediyoruz. Ben bu yaştan sonra grev meraklısı değilim ama kanundan aldığımız yetkiyi kullanmaktan hiç çekinmeyiz, onu da yaparız.” Nasıl ama? Grev kararı almanın da grev yapmanın da yaşı varmış meğer ! O yaş kaç acaba? Yani sendika veya konfederasyon başkanı kaç yaşına kadar grev kararı alabilir? Açık kalan mikrofona yansıyan bir ses daha var ki, ibretlik… Türk İş Başkanı bakana “Geçici Tarım bakanlığı geçicilerini çözüleceğini söyle burada sen.” Anlaşıldığı kadarı ile başkan, bakanla senli benli konuşacak kadar samimi. Ama asıl önemlisi, imzalanan sözleşmenin tepki çekeceğini anlayan Atalay geçici işçilerin sorunlarının çözüleceği vaadini söyleterek gaz almayı denemesi. Toplantı çıkışı söylediği ise gerçekten memnuniyetsizliğini ortaya koyuyor: ”Ne söyleyeceğim? Bakan herşeyi söyledi.”
ÜYESİNİ AÇ BIRAKARAK EYLEM YAPMAK…
Bu arada unutmadan, grev kararı öncesinde Türk-İş’in açıkladığı eylem(!) paketini de atlamayalım. Önce işyerlerinde kitlesel basın açıklaması yapılacak, sonra işçiler bir gün öğle yemeği yemeyecek sonra da Ankara da tüm üye sendika yöneticileri toplanacakmış. Bakan hanım da çok korkmuştur hani ? 200.000 yemek iptal, kamunun tasarrufu nereden baksan 3 milyon TL ! Böyle eylem mi olur birader. Eskiden bu eylemler ses getirirdi, topluca viziteye çıkılırdı, iş yavaşlatılırdı. Nerdeeee şimdi bu tür etkili eylemler? Üyesini aç bırakarak eylem yapmak gerçekten dahiyane ! Yaptığı anlaşmayla onları açlığa mahkum etmek ve enflasyona ezdirmek ise daha da şahane ! Ne diyelim en büyük konfederasyon bunu yaparsa, onun altındaki sendikalar ne yapmaz ki? Bir detayı da atlamayalım, dikkatinizi çekmiştir. Sözleşme 2 yıllık… Hava İş’in imzaladığı gibi 3 yıllık sözleşme Türkiye’de kaç işyerinde var acaba ? Yazımızı bitirirken Ali Kemal Tatlıbal’ın, Türk İş’in imzaladığı Kamu Toplu İş Sözleşmesinden dolayı Genel Başkanı Ergün Atalay’ı kutladığını da ekleyelim.
6 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Sendika sanduka tamamen kaldırılsın, boşuna beslemeyelim bunları. Kestikleri aidatlar da son kuruşuna kadar haram olsun.
İşçisini satan sarı sendika Hava İş’in, bağlı olduğu sarı konfederasyon Türk İş. Bir de tebrik etmiş kamyoncu sendikası
Bu sektörde Atillay Ayçin gibi sendikacı çok aranacaktır
Hava İş’in bağlı olduğu konfederasyon hangisi: Türk İş. Başka söze gerek var mı?
Ergün Atalay yabancımız değil. Demiryolu kökenli. Yani havacılığın da içinde olduğu taşımacılık işkolundan.
İşte sendikaların gerçek yüzü. Gerçekten ibretlik.