Haftalık yazılarımda genel olarak; kendimce sektörün önemli olaylarını, gelişmelerini, beklentilerini okuyucularımla paylaşıyorum.
Geçen hafta yayımyalanan SHGM ile ilgili yazımda olduğu gibi, burada ele aldığım kunularda; sorunları ve çözüm önerilerini zaman, zaman gündeme getiriyor ve olumlu gelişmeleri takdir edip, kamuoyu önünde sergilerken, aksayan, yapılmayan veya yapılamayan yanları deşifre ederek, sistemin daha da iyileştirilmesi adına eleştiriler yapıyorum. Sorunu dile getirirken; genelde, kendimce çözüm önerilerini de beraberinde getiriyor, bunları sizlerle paylaşıyor ve olumlu ya da olumsuz düşüncelerinize yorum köşemde yer veriyorum.
Bu hafta yazımı; geçen haftadan kafamda kalan ve “gerekli miydi?” diye düşündüğüm bir konuda, sizlerin değerli görüşlerinizi almak için yazdım.
Seçim yasası gereği istifa eden Sayın Ulaştırma Bakanımızın faaliyetlerini öven ve bunu tüm kamuoyuyla paylaşma gereği duyarak gazeteler tam sayfa ilanlar veren TÖSHİD (Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği)’in, tutumunu ve bu tutumun ardında yatan niyetleri, sizlerin huzurunda irdelemek istiyorum.
Sayın Bakan bencede gerçekten havacılık sektörümüzde başarılı ve görevini yapmaya yönelik çalışmalar yapmış bir kişidir. Bunu geçen haftaki yazımda da belirtmiş ve “Bakanlığın icraatları” her ne kadar salt havayolu şirketlerimizin beklentilerine cevap verdiyse de, “sektörün sadece şirketlerden oluşmadığını bunun bir de insan faktörü boyutunun olduğunu, SHGM’deki atamaların nitelik problemini, THY’deki tarihi kadrolaşmaya engel olamamanın getirdiği sorunları ve süren mahkemeleri, Türkiye’nin hala EASA kriterlerine uygun koşullarda hizmet üretememesini” sorgulamıştım.
Kişisel olarak düşüncemi belirttikten sonra konuya geçmek istiyorum:
TÖSHİD tüzüğü gereği kendine üye işletmelerin, en yüksek seviyede havacılık emniyetine sahip olarak büyümesine ve rekabetin korunmasına destek olmayı, işletmeler arasında teknik ve ticari işbirliğini artırmayı, güç birliği oluşturmayı, ticari sivil havacılık sektörünü ülke ekonomisi yararına geliştirmek adına faaliyetleri bulunan bir dernek. Üye sayısı 29’u bulan, sektörün önde gelen örgütlerinden ve tüzüğünde; “derneğin hiçbir siyasi faaliyet yoktur” “hiçbir siyasi faaliyeti olmayacaktır” gibi net ve kesin ifadeler bulunan bir sivil toplum örgütü. Sorulduğunda; “bu bir siyasi faaliyet değildir” cevabı alacağımız Sayın TOSHİD yönetimine; seçim sürecine girilen bu günlerde, toplumu, göreviniz olmadığı halde etkilemeye çalışmanız ve bütün büyük gazetelerde tam sayfa ilanlarla Bakan’a teşekkür etmeniz,hangi amaçlara hizmet ediyor? diye sormak gerekiyor…
Sayın Bakan, siyasi bir partinin üyesi ve Ulaştırma Bakanlığı görevine, sektöre hizmet etmek adına Sayın Başbakan tarafından atanmış bir kişi. Bu kişi çok tabiidir ki, ulaştırma sektöründeki aksaklıkları gidermeye ve sektörü Avrupa standartlarında hizmet üretecek bir seviyeye getirmeye çalışacaktır.Başarı ya da başarısızlıkları; TÖSHİD tarafından değil, Başbakan nezdinde değerlendirilecektir. (Aslında kamuoyu değerlendirecektir.)
Hükümetin tek parti olarak, 5 seneye yakın hizmet etmesi ve Bakanın da bu sürede, yeri değiştirilmeksizin görevde olduğu düşünüldüğünde; bu süre içerisinde alt yapı olarak yapılanların, yapılabileceklerin altında olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı karayolu, demiryolu, havayolu, denizcilik, haberleşme sektörlerinin sadece deniz sektöründe denizcilik müsteşarlığı vardır. (!?)
Diğer sektörlerin genel müdürlükler tarafından yönetilmesi, özellikle, çok önemsenen havacılık sektörünün bu kadar önemli olmasına karşın, şiddetle gereksinilen yeni bir yapılanma eksikliği ile gündemini koruması, Sayın Bakan’ın övülen başarılarını gölgeliyor!
Gelelim Ulaştırma Bakanı’nın seçim yasası gereği görevini bırakma zorunda kalmasına; Bakanımız, Anayasa gereği, görevini tarafsız yapacağını düşündüğü Denizcilik Müsteşarına(!) devretti. Ardından, basına, Sayın Bakan’ın; seçim sonrası tekrar görevine dönebilmesi olasılığına karşılık, sektörün belirli kesiminden, gerekli olup olmadığı tartışmaya açık, bir yığın “jest mesajları” yağıyor.
Bu jestlerden birini de sektörümüzün önemli kuruluşlarından birini temsil eden TÖSHİD yaptı. TÖSHİD, Sayın Bakanı kendince değerlendirerek, başarılı bulmuş olabilir. Buna tabii ki saygı duyarım. TÖSHİD, Sayın Bakan’a, bir toplantı, yemek ya da etkinlik düzenleyerek, üstün hizmetlerinden dolayı bir plaket sunabilir. Buna da saygı duyarım ve işin aslının da böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Ya da; Başbakanlığa verilecek özel bir mesajla, Sayın Bakan’a olan minnet ve şükran duyguları iletilip, kendilerince çok başarılı olduğu belirtilebilirdi.
TÖSHİD, her nedense bunları yapmadı; bir siyasi yapının göreve getirdiği bir bakanın, “kendilerince malum olan başarılarını” Türkiye çapında, havacılıkla ilgisi olsun olmasın tüm kamuoyuyla paylaşarak, sektör dışına taşırdı, bağımsız kuruluş kimliğini zedeledi.
TÖSHİD’in basın aracılığıyla gerçekleştirdiği bu reklam teşekkürü, hükümet ve bakanlık için gerçek bir reklam aracı oldu ve ülkemizde şimdiye kadar görülmeyen bir dizi gereksiz ilanların çıkmasına da yol açtı. Deniz Ticaret Odası, Türk Armatörler Birliği, SS. Gemi Armatörleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi gibi birçok kurum ve kuruluş, tam sayfa (aşağısı kurtarmıyor!) teşekkür mesajlarını yayınladılar. Sayın Ulaştırma Bakanımız gibi, Adalet ve İç işleri Bakanlarımız da görevlerinden ayrılmak zorunda kalmışlardır. Bu iki bakanın bağlı olduğu kurumların, kurum bazında olamasa da en azından personel bazında, reklam kokan mesajlarını da içeren ilanlarını, saygın medyamızın gazete sayfalarında bekler olduk (!).
Ayrıca, otobüs firmalarımızın, iletişim ve haberleşme firmalarının da Sayın Bakanımıza teşekkür borçlarını unutmamaları gerekir(!), çünkü Bakan hepimizin, tüm ulaştırma sektörünün bakanıydı!
Şimdi burada durup bir değerlendirme yapalım;
TÖSHİD; Sayın Bakan’ın bir politik yapının üyesi olduğunu bilmiyor mu?
TÖSHİD; verdiği ilanla, Sayın Bakan’dan daha çok, seçim aşamasında bulunan ülkemizde, Sayın Bakan’ın partisinin de reklamını yaparak partizanlık yaptığının farkında değil mi?
TÖSHİD; Sayın Bakan’ın kendilerince oluşan başarılarının reklamını verirken, Türk Halkını da etki altına alabileceğini, dolayısıyla ister istemez taraf olduğunun farkında değil midir?
TÖSHİD; Sayın Bakan’ın tekrar göreve gelebilmesi için öncelikle AKP’nin iktidar olmasının şart olduğunu düşünmüyor mu?
TÖSHİD; Sayın Bakan’ın başarılarını gazete ilanı ile yüceltirken; üyelerinin siyasi yapılarını ve sektörel görüşlerini ve tüm üye şirketlerinin memnun olup olmadığına dikkat etti mi dersiniz?
TÖSHİD: Seçim zamanı, oy kullanacak yurttaşlara yardımcı olabilmek için (!) ek seferler yapmaya kalkışıldığında; özellikle Antalya ve Bodrum hatlarında her hangi bir aksaklığa, istemeden(!) de olsa sebep olunursa, bunun -Sayın Bakan’ın yerine sözde görevini tarafsız yapacağı söylenen – müsteşarının ya da, Binali Bey’in ricası üzerine yapılmıştır denilerek, komplo teorileri kurulabileceğini ve kendilerince aksaklılıklarda haklı olsalar bile, yıpranacaklarını düşünmedi mi dersiniz?
Aslında; TÖSHİD havacılık camiamızın patronlarını, işverenlerini temsil eden, ülkemize milyarlarca dolarlık katma değer sağlayan, istihdam sağlayan, vergisini ödeyerek ülkenin kalkınmasında büyük pay sahibi olan saygın bir yapının temsilcisidir.
Ve her dernek gibi TOSHID’in verdiği bu zamansız ilan yönetimseldir. Tüm üyelerini kapsamaz. Bu konu sanırım ilk genel kurullarında yankısını bulacaktır.
Sayın Bakanı başarılı kılan, aslında TOSHİD’in üye kuruluşlarının yaptığı başarılı girişimlerdir. Buna örnek olarak Türkiye hala Avrupa havacılık otoritesinin onayını alamamış ve EASA kriterlerine uygun havacılık yapamazken ferdi olarak başvurarak bu yetkiyi alan ve kullanan başarılı firmalarımızı gösterebiliriz.
TUSİAD’la TOSHİD arasında fazla bir fark yoktur. Her ikisi de Sivil Toplum Örgütü olmaları bakımından; temsil ettikleri üyelerle birlikte, yaşadığımız ülkenin birçok sorunu ile sektörel yapılarının sorunlarını bir arada değerlendirmek durumundadırlar. Ve tarafsız politikalar güderek, hiç bir politik oluşumun ardında durmadıklarını, kamuoyuna duyumsatmalıdırlar. Tersi tutum, bu kuruluşların bağımsızlığına gölge düşürür ve hükümetlere karşı yaptırım güçlerini kullanamazlar.
Ulaştırma Bakanı kim olursa olsun, hangi partiye bağlı olursa olsun, bu ülkeye hizmet etmek ve ülkenin sorunlarının çözümü adına vardır, görevlendirilmiştir ve bu yaptıkları işler, onların GÖREVİDİR.
TÖSHİD yönetimi, diğer sivil toplum örgütleri gibi, bu tür siyasi polemik yapılabilecek tutum ve davranışlardan kaçınmalı, yıllardır benimsediği partiler üstü yapısını koruyarak, Bakanlığa kim gelirse gelsin ondan azami ölçüde faydalanacak politikaları, bu tür günlük ve polemik yaratacak ilanlarla bozmamalıdır.
İyi haftalar…