Ayşe Yanık, THY Genel Müdürlük Özel Kaleminde çalışırken bir ara görevinden ayrılmış tekrar döndüğünde ise, Hamdi Topçu’nun dikkatini çekmiş ve Yönetim Kurulu sekretaryasına terfi etmişti. Bir süre sonra ise Topçu’nun özel sekreteri olarak görev yapmaya başladı. Gece geç saatlere kadar Topçu ile mesai yapıyor, onun temposuna ayak uydurmaya çalışıyordu. Topçunun adeta eli-ayağıydı, ama becerisi ile Topçu’yu rahatlatıyordu. Yıllar yılları kovaladı. 2012’ye gelindiğinde, Yanık’ın adı özellikle Karadeniz yerel basında çıkan haberlerde geçmeye başladı. Yönetim ve Kişisel Gelişim Eğitmenliği unvanı bulunan Yanık, Tayyip Erdoğan’ın memleketi Güneysu’da(Rize) ders verecekti.
TRABZONLU’DAN RİZELİLERE DİKSİYON KURSU
Basında yer alan haberlere göre Güneysu Belediyesi ve İlçe Kaymakamlığının koordine ettiği çalışma Güneysu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde yapılacaktı. Trabzonlu olan Yanık, Güneysululara “diksiyon, doğru ve etkili iletişim” konularında ders verecek, İstanbul ağzı ile konuşmayı öğretecekti. Haziran 2012’de açılan ilk dönem kursuna 20 kursiyer katıldı. Yanık, kamu kurumlarında çalışan ve belli bir kariyer hedefi olan kursiyerlere 2.5 aylık sürede 80 saat ders verdi, doğru ve düzgün konuşmayı öğretti. Eylül 2012’de ise ikinci dönem kursu ise diksiyonun yanısıra beden dili ve empati konuları ile zenginleştirilerek planlandı.
HANGİ ARA GİTTİN DE KURS VERDİN?
Buraya kadar herşey normal görünüyor. Ayşe Yanık “yöre halkım” dediği hemşerilerine doğru konuşmayı öğretiyor. Ancak akla gelen bazı soruları da sormadan geçmememiz gerekiyor. THY personeli olan Yanık, Haziran’dan itibaren 6 ay süreyle THY’deki görevine devam etmeden bu kursları nasıl verdi? Yıllık izin deseniz değil, bu kadar uzun süre izin kullanılamaz. Ücretsiz izin deseniz, hangi gerekçeyi gösterdi? Güneysu Belediye Başkanına “sunduğu tüm projeleri desteklediği “ için teşekkür eden Yanık, teklif ettiği ve uyguladığı projeler için Belediye veya Kaymakamlıktan bir ücret aldı mı? Konaklaması nasıl sağlandı? Aynı zamanda THY’den de ücret almaya devam etti mi? Kendisine izin veren kişi Topçu mu? Topçu ise, nasıl ve hangi gerekçe ile izin verdi? Tüm bu sorular yanıtlanırsa, aslında THY’de işlerin nasıl yürüdüğü konusunda da bir fikir sahibi olabiliriz. 80 yıllık kurumsal kültüre zarar veren bir başka uygulama ile karşı karşıya olup olmadığımızı daha net anlarız. Unutmadan ekleyelim, Ayşe Yanık halen THY personeli ve kargo memuru olarak görev yapıyor. Yazıyı bitirirken “daha neler duyacağız?” diye kaygılanıyor ve “Ayşe hanım keşke bu yeteneği ve birikiminden yararlandırmak için Rize’ye kadar gitmeden önce işe patronu Hamdi Topçu’dan başlasaydı da Hamdi Beyin diksiyonu düzelseydi” diyoruz.
10 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Sefa Bey
Ayşe hanım sekreterlik görevi sırasında aldığı hediyeleride bir açıklayabilirmi acaba!!!!
Siteniz hayırlı olsun. İlginç haberler var. Ama bazı haberler kişileri zan altında bırakabilir. Objektif yayıncılık ilkesi gereği habere konu olan kişilerin açıklaması varsa yayınlamanız gerekir diye düşünüyorum. Böylece okuyucu her iki tarafın da görüşlerini okur, karar verir. Haberde ismi geçen kişinin bir açıklaması yoksa veya hakkını kullanmak istemiyorsa o başka tabi.
Haberde ismi geçen kişi açıklama yollarsa aynen yayınlarız.
Bence böyle birşey yaparsanız şu havacılık medyasına örnek olursunuz.Diğer bazı siteler azmı yargısız infaz yaptı?
hic tanimiyorum ama lütfen bu kadinin ismini bu islere karistirmayin,yazidaki imali paragraflar hic hos değil,hepimizin karisi kizi calisiyor,gerek yok ayip
Kardeşim ben de yıllardır alnımın teri ile çalışıyorum.Kimse bizi böyle kollamadı. Turnikede kartı biraz geç bas, maaşından kesinti yapılır, müdürün ters ters bakar, önüne dosya fırlatılır, izin istersen torpilli biri işi bağladığı için izine istediğin tarihte çıkarılmazsın.Eğer yazıdaki iddialar doğruysa nasıl bir personel 6 ay araziye uyabiliyor. Klasik “dayı”desteği dışında başka bir formülü varsa söyleyin bilelim. Sanki taş Kömürü işletmesinde çalışıyoruz. Neyin ne olduğunu biliyoruz, merak etmeyin.Siz yokken de biz bu şirketteydik.
Sefa bey,
Ülkede gücü gücü ancak giydiriyor, gücünüz yetiyorsa thy tekniği hallaç pamuğu gibi atanlara, 1 ay içinde 2 tane uçağı düşürenlere ve kal edenlere, apron kazaları için elini kıpırtatmayanlara, taşeron sistemi milletin kanını emenlere bir el atsanız, ayrıca atatürk havalimanında operasyon yapan onlarca havayolu, yer operasyonu, teknik şirketlerin ne halde olduğundan gram bahsetseniz ve ayrıca ankara, izmir, antalya, adana ve meydanlardaki durumları degerlendirseniz belki bu camiaya bir faydanız olur. Bırakın bunun dışındaki dedikodu haber peşinde koşmayı, bilgi üretin, değer üretin… reklam alacağım iş bağlayacağım diye lehte alehte yazmayı bir kenara bırakın….
Beyefendi öncelikle yazıyı Rauf beyin yazdığından haberiniz bile yok. İsmim geçtiği için cevap verme gereği duydum. Eleştirinizi mutlaka okuyacaktır.Ayrıca benim kadar MRO lara şirketlere,taşeron çalıştıranlar hakkında yazı yazan yoktur. Arama butonuna taşeron deyin veya bakım üssü veya MRO deyin bakalım ne çıkacak.
Sefa bey, ben yeterince dikkatliyim merak etmeyin. Bu sayfanın en başında sizin adınız var, ayrıca haberin yazarının ismi doğru düzgün seçilemiyor bile, bu bizim değil sizin eksikliğiniz.
Eğer böyle bir haber sitesi yaptıysanız hakkını verin, dedikodu ile uğraşmayın. Thy nin içinden magazin haberleri, bu kadın çok çok etkili olsa kargoda memur olmaz, 2500 liraya talim etmezdi. İnsanların haber yapacağız diye kanına girmeyin. Ayıptır yaptığınız. Eski bir thy li olarak sizlere de böyle ucuz işleri yakıştıramıyorum. Aşağıdaki yorumun aksine ben bu ablayı iyi tanıyorum.
Ayşe hnm Kgbt de çalışıyordu,orada bazı gayrı ahlaki işlere bulaştığı için bşk yardımcısı S.Yılankaya kendisi hakkında gereken işlemi yaptı ama arkasında büyük abileri olduğu için kovulmadı onun yerine kargoya gönderildi