Medyaya da el atmış…
8 Nisan günü yapılan THY Genel Kurulunda çizilerek koltuğu elinden alınan eski Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun medya ile ilişkileri de hep gündemde kalmıştı. Medyada yer alan haberlere göre Topçu nüfuzunu kullanarak bazı siyasi ve ekonomik işlemlerin içinde olmuş, bu faaliyetleri Saraya ayrıntılı biçimde rapor edilmişti. Sonucunda, “Seni 10 dakikada bitiririm, hatta 10 dakika bile fazla !” tepkisini gösteren irade Topçu’yu oyunun dışına itmişti. Özellikle maliye bürokrasisi ile yakın ilişkiler kuran Topçu’nun görevden alınmasına sebep olan “ekonomik işlerde” Yönetim Kuruluna aldığı Maliye Müsteşarı Naci Ağbal ile birlikte hareket ettiği iddiaları yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.
TOPÇU’NUN “İYİ” DOSTLARI…
Topçu’nun görevi boyunca medyayı iyi kullandığı da bir gerçek. Özellikle bazı gazetecilerle olan ilişkileri zor zamanlarında kendisine destek olarak döndü. Hürriyet gazetesi ekonomi yazarı Vahap Munyar, her sıkıştığında sütunlarını Topçu’ya açtı. Objektif gibi görünen çanak sorularla Topçu’nun imaj düzeltme çabalarına katkı sundu. Yine Hürriyet yazarı Uğur Cebeci de, ara sıra eleştirdiği Topçu ile o kadar iyi ilişki kurdu ki, kabin memuru kıyafetlerinin seçim komitesine girmeyi başardı. Sonradan kulvara girip diğer meslektaşlarını sollayan ise Posta yazarı Hakan Çelik oldu. Çelik bir uçuşta, uçağa beraber bindiği önemli gazetecinin Business koltuğa kurulup kendisinin ekonomi bölümüne geçmesini takıntı yapmış olmalı ki, THY ile yakından ilgilenmeye başladı. Daha çok otomobillerle ilgilenen Çelik, uçaklara da merak sardı ve Topçu ile ilişkisini geliştirdi.
HAVACILIK UZMANI POSTACI ÇELİK…
Topçu ile Çelik ilişkisinin en bariz örneği Van depremi sırasında yaşandı. Depremzedelere düşük ücretle bilet verilmesi için twitterda kampanya başlatan yurttaşlara cevap yetiştirmekte zorlanan Topçu, Hakan Çelik’i yardıma çağırdı. Çelik’e “Hakan Bey, rica ediyorum. Van’a uygulanan ücretleri bakıp anons eder misin?” diye soran Topçu’ya Çelik’in yanıtı şöyle oldu: ”Görebildiğim kadarı ile 69 TL. Ki sanırım yakıt maliyeti bu. Daha aşağı çekmek kuruma zarar verebilir.” Böylece Hakan Çelik kapsamlı havacılık bilgisi ile Topçu’yu kurtardı. Yanıt, aynı zamanda seferin maliyet kalemleri hakkında Çelik’in üstün bir analiz yeteneğine de sahip olduğunu gösterdi.
Çelik’in, Topçu’ya desteği zamanla arttı. Posta’daki köşesinde sık sık THY’nin ve başarılarından söz eden Çelik CNN Türk kanalında yaptığı programlarda Topçu’yu birçok kez ağırladı .İnternette kısa bir gezinti yapanlar, Topçu ile Çelik’in birçok videosuna ve gülümseyerek verdikleri pozlara rastlayabilirler.
İşte bu gazeteciler ve burada adını anmaya bile değer bulmadığımız onlarcası, 305 işçi grev yasağını protesto ederken, sendika işveren tarafından ele geçirilirken, çalışan haklarına saldırılırken hep Topçu’nun yanında saf tuttular.
Business koltukları, Skytrax ödüllerini, patlıcan musakkaları, CIP salonlarını öne çıkararak Topçu’yu koruyup kolladılar…
“BAŞINI YAKMA !”
Konumuza dönersek, sadece havacılıktan değil her konudan anlayan Topçu’nun medya ile ilişkilerinin sayılanlarla sınırlı olmadığını anlaşılıyor. Olayın kahramanı Levent Gültekin. Muhafazakâr mahalleden gelen bir gazeteci. Son 1-2 yıldır ana akım medyanın TV’lerindeki tartışma programlarının değişmeyen isimlerinden biri. Star gazetesinde yöneticilik yaptıktan sonra 2010 yılında TMSF kontrolündeki Cine 5 Televizyonuna Genel Yayın Yönetmeni olarak atanıyor. İşe, izlenmeyen programları yayından kaldırmak ve şişirilmiş kadrolardaki personeli işten çıkarmakla başlıyor. Sonrasını Gültekin’den dinleyelim:
“ Çıkardıklarımdan biri de THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun kanala yerleştirdiği biri. Topçu bana ortak bir arkadaşla haber gönderdi “Levent’e söyle, filanı işten çıkarmış. Onu geri alsın. Hem kendi başını hem de Şakir’in başını yakmasın.” diye tehdit etti. Ben de şöyle haber yolladım: “Hamdi abiye selam söyle. O arkadaşı çok istiyorsa, Türk Hava Yolları onun programına sponsor olsun. Ben de onun programını yayına alayım.” Kararımdan geri dönmedim tabii. Kanalda uzun süre kalamayacağımı anlamıştım.”
“GÖREVİMİZ BAŞARILI OLMAK DEĞİL…”
“Hamdi Topçu ve diğer etkili isimler aleyhimde kampanyaya başladı. Hamdi Topçu “Yapma, etme, Levent çok başarılı olur” diyenlere şöyle cevap veriyor: “Bizim arkadaşlarımızın görevi, gittikleri kurumlarda başarılı olmak değil, o kurumlardaki bizim arkadaşlarımızı korumaktır.” Bunu duyunca ilkin inanamadım. Sonra emin olunca çok etkiledi beni. Çünkü bu adam elli yıldır namazında, niyazında. Bir adamın hem dindar olup hem de bu tür bir ahlaki sorunu açıktan gösterebilmiş olması bende derin izler bıraktı. Taleplerini karşılamayınca beni Başbakan’a “Levent bizim arkadaşları işten atıyor” diye şikayet ediyorlardı. Çok baskı vardı, ben de istifamı verip ayrıldım.”
CEM UZAN’IN SİLAHLARINI KİM ALDI?
Gültekin’i, Cine 5’in başına getiren TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül, Hamdi Topçu’nun yakın arkadaşı. Hatta TMSF Başkanlığına atama yapılmadan önce Topçu’nun Gül için kulis yaptığı da basında geniş biçimde yer almıştı. TMSF derken aklımıza takılan soruları da soralım. TMSF tarafından tüm malvarlığına el konulan Cem Uzan’ın silahları ne oldu? Satıldı mı, satıldı ise kime hangi yöntemle satıldı?
TMSF ve Hamdi Topçu açıklama yaparsa öğrenir, sizlerle de paylaşırız…