THY/Teknik A.Ş Mağdurlarına!

Sevgili okurlarım; Çelik İş ve Birleşik Metal arasında geçen iş yeri kapma yarışında malumunuz olduğu üzere taraftım. Her zaman bildiğiniz ve burada çok net yazacağım üzere tarafım şimdiye kadar hep çalışanlardan yana olduğu gibi gelecekte de aynı olacaktır. Sizlerin arasından gelip sizleri satamam.
Bu taraflı yapım gereği, Teknik A.Ş de çalışan meslektaşlarımın sorunlarına Çelik İş in değil Birleşik Metal’in sahip çıkabileceğini yazmıştım. Halada öyle düşünüyorum. Ancak, nasıl olduysa oldu bir şekilde Çelik İş,Teknik A.Ş’nin toplu iş sözleşmesini yapıverdi.
Tabii ki bana ve bir çoğumuza göre, çoğunluk esaslı yetki alma konusunda mahkeme süreci bitmeden bu sözleşmenin geçerli olmaması gerekirdi. Ancak bir şekilde oldu. Tabii ki, mahkeme ve yargıtay ne karar verir bunu bilemem. Mahkeme ve Yargıtay farklı bir karar verse de uygulanır mı, uygulanmaz mı bunu da bilemem.
Biz günümüze bakalım.
Bu gün sizlerden bir mesaj aldım ve bu sizlere hitaben yazılmış bu mesajı yorumlama gereği duydum.
İşte o sizin elinizdeki mesaj  
zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
Bu mesajda görüldüğü üzere, sizlere söz verilen aidat miktarının uygulanamayacağı yazılmış.
Şimdi size bu konuyu hukuken açayım ve sevgili Çelik İş’i biraz zora sokayım.
7 Kasım 2012 den evvel sendikaların işçiden alacağı aidatlar maksimum ve minimum olarak belirlenirdi. (Çıplak ücret,giydirilmiş ücret vb.) Ancak bu yasa değişti. Mevcut durumda 6356 sayılı kanunun 18.maddesine baktığınızda aidat rakamlarında sınır olmadığı görülmekte. Kısaca minimum ve maksimum yüzdeler yok. Bu aidat konusu ilgili sendika veya konfederasyonların tüzüklerine bırakılmış.
Bizim toplumumuz maalesef bu tür konularda fazla bilinçli değildirler. İş hayatınızda ki topluluğun  fertleri, kime ve  nereye ne kadar verdiği ile ilgilenmeyeceği gibi o kurumları denetlemeyi de beceremez.  İşçi için önemli olan kendi cebinden ne kadar para çıkacağıdır. Halbuki, işçiden alınan aidatlar genelde çok büyük meblağlara ulaşır. Aynı yanlış düşünce derneklerde de vardır. Kişi üye olur ve verdiği aidatların nasıl kullanıldığı ile hiç ilgilenmez. Mali rapor okunur ve divan başkanı sorar. İtirazı olan var mı diye sorar. Ses yoktur.
Divan başkanı tekrar sorar. Yine ses çıkmaz. Derneğin veya sendikanın büyüklüğüne göre 2 veya 3 senelik milyonlarca lira aklanmak üzeredir. Sonuç olarak ibra edenler etmeyenler derken ibra olunur. Sorgulamayan üye yapısı ile isterseniz milyonları yanlış kullanabilmektedir. Tersinde bir durumda ise, faaliyetler yapılarak (Kutlama gecesi,dergi reklam karı, teberru vb.) kazançlı olunsa bile kimsenin umurunda değildir.
Mülk veya mülkler alırsın, kasanda aldığın aidatlardan çok nakit para vardır. Fark etmez. Bu para nereden ve nasıl geldi sorgulanmaz. İşte biz buyuz. Kısaca; Yesen de aynı…Yemesen de…Kişinin sütüne kalmış bir durum söz konusudur.
Bu araştırmayan,sorgulamayan,bana neci yapımızla her zaman kaybedenler arasında kaldık ve kalacağız da.
Şimdi sizler adına Çelik İş e buradan sormak istiyorum.
Sevgili Çelik İş yönetimi; Siz kendi beyanınızda da görüldüğü üzere işçilere %1 aidat alacağız demişsiniz. İşçilere bu rakamı söylerken tüzüğünüz den ve ilgili kanunlardan habersiz olamazsınız. Çünkü siz sendikasınız.
Bu söz ağızdan çıktıktan ve ilgili kanunlar, %1 değil %0,5 Aidat almaya bile müsaitken siz kalkmış %3,33 veya %2 lerden bahsediyorsunuz. Yasalar mı bunu belirliyor? Koskocaman bir HAYIR. 
Şimdi kalkıp ta bana Sefa Bey bu rakam bizim konfederasyon olarak belirlediğimiz bir rakamdır. Tüzüğümüz de yazar ve bu bizi bağlar derseniz…
Bende size işçiye %1 aidat keseceğiz sözünü verirken bu tüzüğünüz yok muydu derim.
Sevgili Çelik İş yönetimi; Büyüklerimizin bizlere söz namustur derlerdi. Biz bu yaşlara bu tavsiyelerle geldik. Bende hala kendi çocuğuma söz namustur diye nasihatte bulunup harama yönelmesin isterim. Büyüklerimiz, ağzından çıkanı kulağın duysun derdi. Bizlerde çocuklarımıza, ağzından çıkanı kulağın duysun deriz. Bir şekilde bu söz verilmiş ve siz sayın başkan,bu yazılı ve sözlü beyana rağmen farklı bir rakamla aidat alamazsınız.
Sakın ola ki tüzüğümüz böyle demeyin. 
Tüzüğünüzü çok araştırdım ama bulamadım. Ancak fark etmez. Çünkü tüzük sizin tüzüğünüz ve tüzükler istenirse değişebilir.
Sizin yapacağınız iş; Konfederasyon başkanınızla konuşun. Biz Teknik A.Ş yi örgütleyebilmek için onlara %1 Aidat sözünü verdik ve bu sözle kazandık. Şimdi karşılarına farklı aidat rakamları ile çıkamayız. İnsanların yüzüne bakamayız. Çok yakında bu yüzdeleri değiştireceğiz gibi çocukların bile inanmayacağı laflar edemeyiz deyin.
Bu uygulamada yasal bir sorun yok. Bu konuyu kendi içimizde çözmemiz lazım. Gerekirse,sendika başkanının ilk genel kurulda, genel kurula hitaben,%1 lik aidatı neden önerdim açıklamasını yapabilmesi gerekir. Veya ülkemizde son zamanlarda görülemeyen istifa mekanizmasını çalıştırıp koltuğunu bırakması işin etik olanıdır. Aksi takdirde toplum içine çıkmaz zor olur.
Sonuçta bu uygulama yapılırsa kimse buna kişisel bir suistimal diyemez. Gerek duyulursa, sendika başkanı ve denetleme kurulu bu konuyu genel kurulun tasvibine sunar ve %100 kişisel bir suistimal söz konusu olmadığından çözüme kavuşur. Sonuçta söz ağızdan çıkıyor.
%1 Aidata dönülebilir mi? Tabii ki EVET. 
Yapılamaz diyen biri varsa hemen açıklasın ki bende öğrenmiş olayım.
Sonuç olarak; 
Yaparlar mı? Ben bilemem. Tanımadığım insanlar hakkında hüküm vermek zor.
Peki sizce yaparlar mı?  
 
 
 
 
 

Exit mobile version