THY'NİN İKİNCİ PİLOTUNDAN MEKTUP VAR…

Sefa bey, öncelikle yayın hayatınızda başarılar diliyorum. Yıllardır özlemini duyduğumuz bir platformu biz çalışanlara kazandırdınız. Sizi ve köşe yazarlarınızı okuduğumuz zaman “biz yazsak ancak bu kadar yazabilirdik” diyoruz. Bizlere tercüman oldunuz. Sizlere çok teşekkür ediyoruz.
Çalışan hakları konusunda hep yanımızda durdunuz. Havacılık derneklerine, vakıflarına ayna tuttunuz. Haksızlığa uğrayanların hakkını cesurca savundunuz. Özellikle yeni sendika aşamasında sadece bizi değil tüm kamuoyunu bilgilendirdiniz. Gördüğüm kadarı ile pilotlar ve kabin ekibi arasında sizi okumayan neredeyse yok gibi. Herkes birbirine sizi öneriyor. ‘airlinehaber yazdı ‘ cümlesi size olan güveni gösteriyor. Ben bugüne kadar sizin sitede yalan bir haber veya yazı görmedim. Umarım hep böyle gider. Siz de daha önce yazmıştınız. İtibar kaybedeceğime para kaybetmeyi yeğlerim diye. Güven ve itibar çok zor kazanılıyor. Ama kaybetmek çok kolay. Bunun bir örneğini diğer havacılık sitesinde gördük. Eğitimle beraber yaklaşık 7 yıldan beri sivil havacılığın içindeyim. Daha önce hep diğer siteyi okurduk. Ne zaman Hava iş Genel Kurulu faaliyetleri başladı, o zaman gerçek yüzlerini gördük. Hava iş’in sendikacılığını onaylamayan çalışanları açık açık hedef göstermeye başladılar. Sesini duyuramayan, iftiralara yanıt verme olanağı bulamayan pilotları her gün yerden yere vurdular. Kabini kokpite karşı kışkırttılar.  Lufthansa’da pilotların yaptığı iş bırakma eylemlerini ve günlük grevleri örnek gösterip bizlerin Hava iş’te etkin duruma gelmemiz veya yeni sendika kurmamız durumunda şirketi ve ülkeyi batıracağımızı söylediler. Kötü niyetli oldukları kadar bilgisiz olduklarını da göstermiş oldular. Her gün grev yapılıyor dedikleri Lufthansa hala dünyanın en büyük şirketlerinden biri. Batırma olayına gelince, bu şirket ve Türkiye pilotlar hak aradı diye batacak kadar zayıf ve kırılgan değildir.
Hava iş seçimlerine getirilen kamyoncuları görmezden geldiler. Hem niyetleri bozuk hem de gözleri. 100’den fazla kamyoncu delegeyi göremediler. O kamyoncuların oyuyla aidatlarımıza % 50 zam yapılırken, delege sayımız düşürülürken kafalarını çevirdiler, tek satır yazmadılar. Gelen yorumları yayınlamadılar.
Yeni sendika kurulurken de aynı manipülasyonları sürdürdüler. Emekliliği gelmiş kaptanların kurduğu sendika dediler. Benim gibi birçok FO’nun bu sendikayı desteklediğini görmezden geldiler. Emekliliği gelmiş dedikleri kaptan sayısı 100’ü geçmez. Sendikadaki pilot sayısı 3.000’e yakındır oysa. Hava İş’ten istifaları durdurmak için açık açık yalan yazdılar. Haklarınızı kaybedersiniz dediler. Bir yerlerin yayın organı gibi çalıştılar. Taraflı yayın yaptılar. Çalışanların feryadına kulak tıkadılar. THY yönetiminin gözdağı veren söylemlerini manşet yapıp çalışanları korkuttular. Ama hiçbiri fayda etmedi. Hava Sen yoluna devam ediyor.
Sonra bir gün baktık ki, kafalarına saksı düşmüş. 180 derece dönüş yapıp uçucuların safına dümen kırdılar. O kadar ileri gittiler ki, airlinehaber’i bile yaya bıraktılar. Başyazar olan kişi, bundan sonra bizim hakkımız için uğraşacağını yazdı. Sanki 305 olayında kendi çektiği fotoğrafları THY yönetimine teslim edenler onlar değilmiş gibi. Bu fotoğraflardan kabin memurlarının tek tek teşhis edilip işten atılmasına neden olmamışlar gibi. Bu yılbaşından beri de yaptıkları yayınlarla onlarca çalışanın işten atılmasına çanak tuttular. Bu maili yazarken o başyazarın yazdığı yazılara bir göz atmak istedim. Hepsini kaldırmışlar siteden. Bir tane bile yazısı yok. Bir daha yazmayacağım deyip yazılarına son vermişti. Geçenlerde bir siyasi partinin toplantısını TV’de izlerken gördüm ki, başyazar bey de orada. Demek ki, siyaset için yazılarına ara vermiş.
Başyazar bey gidince site onun yerini bir başka yazarına vermiş. Yaşına saygı gereği yaptılar diye düşündüm. Bu yazarı arada bir okurdum. Ne şiş yansın ne kebap türü yazılar yazardı. Eski yazılarına baktım. Hava İş seçimlerinin gündemde olduğu o 3-4 aylık dönemde sendika ile ilgili sadece bir tane yazı yazmış. Son 2 ayda ise devamlı sendika yazıyor. Bu beyefendi sitenin genel yayın tarzını korumaya çalışırken arada bir de THY yönetimine çakar gibi yapardı. Sitenin çizgisinin hafif dışına çıkardı. Son yazılarına baktım da, bayağı muhalif olmuş. Düne kadar Sayın İlker Aycı diye yazarken son yazılarında BU ŞAHIS diye söz etmeye başladı. Okur ve güven kaybettiğini anlayan site birdenbire keskin THY karşıtı oluverdi. Aralarında bir görev dağılımı yapmışlar. Bugüne kadar arada bir üstü kapalı eleştiriler yapan başyazar vekiline muhalefet yapma görevi vermişler. O da yorum sayısını artırmak için her yoruma yanıt yazarak çok yorum aldığını göstermeye çalışıyor. Ben böyle bir şey görmedim. Okuru ile ağız dalaşına giren, onlara laf yetiştiren, bazen de haddini bildiren bir köşe yazarını ilk kez gördüm. Çok genç olan diğer bir köşe yazarı ise daha yavaş dönme hesapları yapıyor.  Beni asıl düşündüren bu arkadaşların uzmanlık alanı olmayan konularda ahkâm kesmeleridir. Lütfen herkes bildiği konularda yazsın. Sokak deyimiyle herkes önünden yesin. İşte airlinehaberin farkı bu. Konusunda uzman havacılar yazıyor. Bu nedenle de güven veriyor.
Karısını aldatan kocaya, hırsızlık yapan veznedara artık nasıl güven sarsılırsa çalışanları aldatan, hedef gösteren bu gibi yayın kuruluşlarına biz çalışanların güven duyması söz konusu bile olamaz. Biz THY çalışanları eğitim düzeyi yüksek, dünyayı gezip gören insanlarız. Kimin bizim haklarımız için yayın yaptığını, kimlerin ise MIŞ GİBİ YAPTIĞINI çok iyi biliyoruz. Bundan sonra ne yaparlarsa, ne yazarlarsa boş artık. Yeter ki Sefa Bey, bu çizginizi bozmayın. Sitenizi kişisel amaçlar için kullanmaya çalışanlara izin vermeyin. İşverenlerden değil çalışanlardan yana tutumunuzu değiştirmeyin.  Uçuş emniyeti için, insan gibi yaşamak ve çalışmak için siz bizim hep arkamızda durdunuz. Biz de çalışanlar olarak hep yanınızda olacağız. Teşekkür ediyor, yayın hayatınızın daha uzun yıllar sürmesini diliyorum.
Saygılarımla,

Exit mobile version