featured

THY’nin hayalet uçağı ve Kahramanlık hikayeleri

14-15 Ağustos tarihinde, THY’nin kaybolan uçağı hakkındaki haberi okuduğumda, aklıma bir an radarlara görünmeden uçabilen hayalet uçaklar geldi. Okurlarımızın ve basınımızın bu olaya gösterdikleri yoğun ilgi nedeniyle de bu yazıyı yazma gereğini duydum.
Gerçekleşen olay; THY’nin TC-JDA uçağının Nijerya’nın Lagos kenti yerine, Togo Cumhuriyeti’nin Lome meydanına inmesidir. Bu konuda çok spekülatif haberler, yorumlar yapıldı ve hala olay tam olarak aydınlanmış değil.
Hep birlikte bu olayı gözden geçirelim; uçak, A-310/300 tipi ve çift FMS var. Bu FMS’lere bilgi aktaran 3 adet IRS, birbirinden bağımsız çalışıyor. IRS’ler uçağın yere göre koordinatlarını bildiriyor ve bunu sürekli FMS’lere bilgi olarak aktarıyor. THY’nin basın bülteninde belirttiği “arıza vardı” beyanının olasılığı çok düşük ve zaten THY Teknik’te yerde yapılan kontrolde arızanın görülmediğini belirtiyor.
Ayrıca; Uçakta 3 adet VHF ve 1 adet HF telsiz bulunuyor ve elektrik olmasa da, bataryadan çalışabilme özelliği olduğundan bu sistemin arızalanma olanağı yok.
Bildiğiniz gibi, her pilot sefer öncesi gideceği yerin yol boyu koordinatlarını önündeki FMS’lere yükleyerek uçağın oto pilot yardımı ile kendi başına gideceği yere ulaşmasını sağlar. Tabii ki, bu seferde de aynı işlem yapılmış olmalıdır. Burada anlaşılmayan, uçağın ineceği Lagos’u bulamayarak, sahilde gezinmesi, kendine uygun havaalanı araması ve sonunda Togo Cumhuriyeti’nin Lome alanına inmesidir. Diyelim ki; uçakta göstergelerde geçici arıza oldu, yine de uçağın modern FMS’leri dışında standart novigasyon aletleri de var. (DC-10’larda ve B-727’lerde FMS mi vardı?)
 
Şimdi de bu konudaki araştırmaya gelelim; Uçak Lagos’a yaklaşırken: “Terrain!-Terrain!” sözcüğü duyulduğu söyleniyor. (Bu uyarı sesi alındığında, EGPWS (Ground Proximity Warning System)’in uçağın uçuş yönünde bir engele karşı uyarı verdiği anlaşılır.)
Aldığım çok sağlam duyumlara göre; bu uyarıdan sonra THY uçağının Lagosa alçalmaktan vazgeçip yükseldiği söyleniyor. (Bu uyarı; normal rout’unda son yaklaşmaya giren uçakta hiçbir zaman duyulmaması gereken arazi engeli sinyalidir. Rotasında otomatik pilotta giden bir uçağın bu tarz bir sinyal alması için ya rotasında olmaması veya IRS lere uydudan yanlış bilgi(!) aktarılmış olması gerekiyor. Komplo teorisyenlerinin dikkatine İlginç-1
Yine başka bir duyum;  Uçak nerede olduğunu sorguladığında, o bölgede radar hizmeti verebilen ACCRA meydanına yönlendirilmiş ve o meydanla yapılan konuşmalarda, Radarda uçağın görülmediği söylenmiş.( Radar mı arızalı, yoksa uçak oralarda yok muydu?) Radar arızalı ise, kule başka uçakları da göremez veya bizim uçağımız hayalet uçak olmalı…
Sonuçta; Uçak Lagos yerine Lome meydanına pist ışıkları özel olarak yaktırılmak suretiyle inebilmiş. VE BU ARADA UÇAKTA 2 TON YAKIT KALMIŞ. Kısaca 25-30 dakika daha gezinse ve pist ışıklarını yaktıramasa yakıtsızlıktan düşebilir.
Bildiğiniz gibi tüm uçaklar, ineceği meydanda sıkışıklık olasılığına karşı 45 dakikalık bekleme (holding) için fazla yakıt ve yine inemezse yedek meydana kadar gidebilecek fazladan yakıt alma durumundayken, havada bayağı zaman pist aramakla geçirilmiş gibi görünüyor.
Sonuç olarak; THY’nin bu uçağın kara kutularını derhal söktüğü ve incelemeye aldığı biliniyor!. CVR kayıtları tahminen ortalama bir saat arayla silinip tekrar üstüne yeni kayıt yapma özelliğinde olduğundan olay anındaki ses bandına rastlamak olanaklı değil sanırım.( sigortası çekilmediyse…)
 Fakat, DFDR bu konuyu anında çözecek yetenekte olup, indirilmesi ve okunması THY tarafından anında yapılabiliyor. Bu olay SHGM’nin de ilgisini çekecek ve onlar da mutlaka araştıracaklardır. Önemli olan THY’nin veya SHGM’nin dürüst bir yaklaşımla gerçeği, bundan sonra bu tür olaylarla karşılaşılmaması adına, söyleyebilmesidir.
Gelelim, haberi bizden duyup Kahraman Pilot yolcuları kurtardı diye başlık atan meşhur basınımıza…
 Buradan bu arkadaşlara seslenmek istiyorum; Ne kadar kahraman yaratmaya meraklısınız. Önce olayı bir sorgulayın, irdeleyin sonra birçok uzmandan görüş alın, daha sonra kamuoyuna gerçek neyse onu yazın, ilk duyduğunuzu değil.
Uçak yolcularını kahramanlık destanları eşliğinde korkuttuğunuzun, en emniyetli ulaşım aracı olan uçağa binmekten çekinir duruma getirdiğinizin farkına varın artık. 
 Sivil havacılıkta kahraman pilotlara yer yoktur. Havacılıkta en iyi pilot, kurallara uygun hareket ederek risk almayan pilottur. Pilotun, görevini yaparken kurallara uygun hareket ederek yolcusunu her türlü olumsuz duruma, arızaya karşın sağ salim gideceği yere götürmesinin neresi kahramanlıktır?
 Bir yerde kahraman varsa, korkak da vardır. Bence, en iyisi, bütün pilotları tek, tek kategorize edin, isim, isim listeleyin de kurtulalım kim kahraman, kim korkak edebiyatınızdan.
İyi haftalar…
Not/ DFDR da çıkacak netice kesin olup, konu sanırım 18 Ağustos günü tam olarak anlaşılacaktır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir