Değerli okurlar, THY’deki kriz büyüyerek devam ediyor. İlk çare olarak çalışanları kapıya koyma girişiminde bulunan işbilir THY yönetimi 23 Aralık akşamına kadar maaşsız emeklilik ve ikale başvurularını topladı. Sayı kaçtır, bilemiyoruz. Ancak 3 gün önce airlinehaber sütunlarında okuduğunuz gibi yeni bir hamle yaparak Sendika ile görüştü ve çalışanlardan özveri beklediğini sendikaya bildirdi. İşçiden yana(!) tavrını hepimizin bildiği sendikamız da, bir sitede ropörtaj maskesi ile işverenin isteklerini çalışanlara duyurdu. Amatörlük, işbilmezlik, acemilik paçalarından akıyor. Zaten böyle bir sendikan varsa hiç düşünmene gerek yok. İşveren seni lisan sınavında çaktın diye ücretsiz izne çıkartır, bizim hayırsever sendika tutar kurs verir. Yarın işten atılanlara da biçki-dikiş, el işçiliği, ebru, gergef kursu verirlerse şaşırmayın. Eee bu işler ince işçilik ister !
Kes % 4’ü , çöz sorunu… Öyle mi?
Dönelim tekrar konumuza…Sayın Sendika Başkanının beyanlarından anlıyoruz ki, THY 250 milyon dolar kadar tasarruf peşindeymiş. Bunun 60 -80 milyon dolarını çalışandan çıkartacakmış. 2016 yılının ilk 9 ayında THY’nin personel gideri 1.451.000.000 dolar…Bu rakamdan hareket edersek THY, 2016 yılını 2 milyar dolar personel gideri ile kapatacak. 2017 yılının ilk 6 ayındaki % 4 oranındaki zammı vermediğinde 80 milyon dolar tasarruf edecek. Veya ilk 6 ayda % 2, ikinci 6 ayında % 2 zam verse yine aynı hesaba gelecek ve sorun çözülecek…
Uçakları yatırma, kirala…
İyi de çözüm bu kadar basit mi? Yaşanan krizin ne kadar süreceği belli mi? Bu yapacağın tasarruf seni ne kadar idare edecek? Suriye ve Irak’ta işler giderek karışıyor. terör saldırıları durmuyor. Başkanlık gerginliği yaz aylarına kadar devam edecek. Belki Ruslar gelecek ama diğer ülkelerden gelen turist sayısı düşecek. Sonuç, tam bir belirsizliğe doğru yol alıyoruz. Bu krizin tek pozitif yanı, Türkiye’nin krizi olması…Yani dünyada kriz falan yok…Terör ve ortadoğu’daki savaşın bize yansıması sadece…Peki bu ne demek? Paketleyip meydanlara parkettiğin uçakları wet lease (ekipleri ile birlikte) başka ülkelere kiralayabilirsin demek…Dünyaya açılmaya ve havacılıkta tekrar atılım yapmak isteyen İran orada…Kirala uçaklarını hem para kazan hem de ekiplerin işlerini korusun…
Hamdi beyin ülkeye armağanı: 122 Katrilyon borç
Tasarrufa tekrar dönelim…2015 yılında ortalama 52 dolar seviyesinde olan petrol 2016 yılının ilk 9 ayında ortalama 42 dolara düştü…Yani THY’nin Giderlerinin dörtte birini (% 26) oluşturan en büyük kalemde % 20 avantaj ortaya çıktı…Buna rağmen zarar ortada. Peki neden THY toparlanamıyor? Hamdi Topçu’nun fırıncılıktan ve bakkallıktan gelen ticari zekası(!) sayesinde THY ha babam de babam uçak aldı. Bakın size vereceğim rakamlar olayın vahametini çok çarpıcı biçimde ortaya koyacak. THY, 2013-2023 arasında teslim almak üzere tam 259 uçak için anlaşmalar imzaladı. Bu anlaşmaların toplamı tam 34.7 milyar dolar...Eski parayla ve bugünkü kurlarla 122 katrilyon ! 2016 yılı Türkiye bütçesinin gelir tarafının yaklaşık 540 katrilyon olduğunu düşünürseniz, Fırıncı kökenli, muhasebeci Hamdi beyefendinin sadece THY’yi değil Türkiye’yi de nasıl bir yükün altına soktuğunu daha iyi anlarsınız. Unutmadan bu 259 uçaktan 87’si teslim alınmış durumda...Bunu niye anlattım? THY aslında giderek bir “umutsuz vaka” haline geliyor…Bu sıcağa kar dayanır mı? En son Eylül 2016’da 987 milyon dolar ödemiş THY uçaklar için….
Havacılık Dehaları nerede şimdi ?
Peki THY’de personel fazlası var mı? 2003 yılında personel başına düşen yolcu sayısı 1017 iken 2016 yılında bu rakam 2212’ye kadar yükselmiş. 2016’da bir personele düşen yolcu sayıları; Lufthansa’da 1970, Singapur Airlines’ta 1174, Emirates’te 869, Air France-KLM’de 820…Bakınca THY’deki personelin verimsizliğinden söz etmek mümkün değil. Zaten personel giderleri de yıllara göre düşüş gösteriyor. 2003 yılında toplam giderin % 23’ünü oluşturan personel giderleri 2016 yılında % 18’e gerilemiş…. Petrolde düşüş, personele verilen toplam parada düşüş var ama THY’miz dibe vuruyor. Neden? Havamız olsun, en genç filo bizde olsun, uçak sayımız fazla olsun, en çok noktaya biz uçalım hırsı ve kompleksi ile yapılan işler bakın bizi nerelere getirdi. Fırıncı kökenli, muhasebeci Hamdi beyimizin üstün ticari zekasının(!) sonuçları ortada… Bu işi en iyi biz biliriz, artık dünya sivil havacılığında biz de varız palavraları, üç kere beleş geziye götürdüğü avantacı gazetecilerin gaz vermesi ile kendini “havacılık dehası” zannetmeler koskoca milli havayolumuzu ne hale soktu. Peki, bu havacılık dehası THY’nin işbilir yönetimlerinden kimse hesap sormayacak mı?
Afrika’dan alacağınız 200 milyon lirayı tahsil etsenize…
Değerli okurlar, çalışanın cebine göz dikmeden başka tasarruf yollarının da var olduğunu anlatan haberi bugün airlinehaber’de okumuşsunuzdur. Ben farklı bir-iki noktaya değineceğim. “Afrika’ya açılıyoruz” palavraları ile neredeyse uçmadığımız kasaba kalmamıştı Kara Kıta’da…Şimdi durum ne? Uçaklar boş…Her sefer zarar yazıyor… Bu kadarla kalsa iyi…Çalışanın 60 milyon dolarına göz diken THY yönetiminin Afrika ülkelerinde tahsil edemediği para ne kadar biliyor musunuz? Tam 204 milyon TL…Peki hangi ülkeler bunlar? Fas, Etiyopya, Gana, Nijer, Sudan , Mısır, Nijerya, Mali, Fildişi, Senegal, Eritre, Mozambik, Benin, Burkina Faso ….İşte bu, gerisi faso fiso…Sen paranı Afrika’da kaptır, alacağını alma, sonra gariban işçinin cebine elini uzat…
Bosna’da batan 20 milyon Euro’yu kim ödeyecek?
İnsanda biraz düşünce olur birader. Herşeyin tersyüz olduğu 2016 yılının ilk 9 ayında tam 182 milyonu reklama gömmüşsün. Geçtim…BosnaAir vakasını hatırlayan var mı? Hani 3 uçaklı dandik Bosna Air’e THY ortak olmuştu sonra da yediğimiz madikle ve havaya uçan 20 milyon Euro zararımızla başbaşa kalmıştık… Hatırlayın Hamdi Topçu, birçok havayolunun “gelin bizi de alın” dediğini şişinerek anlatıyordu…Ne oldu kardeşim bu devletin 20 milyon euro’su? Hamdi bey çıkıp konuşsana… Bosna Air’in Genel Müdürü yapılan Altan Büyükyılmaz nerede?
Bunlarla kalsa iyi, en son Stockholm’de buharlaşan 6 milyon dolarlık THY parasını da airlinehaber ortaya çıkarmıştı. Sahi ne oldu o iş? Eyy THY çıksana ortaya “Yalan kardeşim.” desene…Bu nasıl iştir yahu…Yapanın ve yiyenin yanına kar kalıyor..
Tasarrufu bırak,Zanzibar’a bak…
Geçtiğimiz günlerin en neşeli haberlerinden biri de THY’nin Zanzibar seferlerine başlaması idi…İstanbul’un soğuk, yağışlı ve puslu havasından kaçan THY’nin mümtaz yöneticileri, uçağa doluşmuş ve kapağı bu güzel adaya atmıştı. Resimlere baktım, şirket zor durumdaymış, önünü göremiyormuş falan böyle şeyleri düşünmeden şortları, tişörtleri çekmişler, atmışlar kendilerini kumsala…Helal size bu yollar...
Tasarruf dediğin böyle olur…Bu arada, işler tepetakla giderken “yeni hat açma” fikrini THY yönetimine hangi ileri zekalı arkadaş verdi merak ediyorum. Yahu birader, yeni bir hattın oturması için en az 1 yıl gerekir. O zamana kadar hep zarar yazar. Yaptığın dünya kadar reklam da zarar hanesini kabartır. Sen mevcut hatlarla, frekanslarla oynayarak zararı azaltacağına yeni hat açarak zarar hanesine yeni bir kalem daha ekliyorsun…Aferin sana…. Boşuna “işbilir yönetim “demiyoruz sana !