THY’nin 777 handikabı.

Bu hafta; THY’nin 6 ay Wet-Lease, 2 sene Dry- Lease sistemi çerçevesinde 2,5 yıl geçerli olmak üzere, Jet Airways ( Hindistan)’ den kiraladığı 3 adet B–777–300 ER uçaklarının artı ve eksilerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu arada, sizlerin de yorumlarınızla yazıma zenginlik katacağınızdan ve değerli iletilerinizi göndereceğinizden kuşku duymuyorum.
Medyada epey bir zamandır sıklıkla yer alan, THY’nin yeni filo planlaması, maalesef hala bir netliğe kavuşmuş değil. THY’nin uzun mesafe uçuşlarını (long-range) artırmaya yönelik yapılan planlar ve istekler, THY’yi dünyanın diğer büyük havayollarında olduğu gibi, bu mesafelerde uçacak yeni modern uçaklar aramaya itiyor.
Aslında tam da şu sırada, global krizden etkilenen bir çok şirket; ya siparişlerini askıya alıyor veya elindeki yeni alınmış uçakları, kriz bitiminde tekrar geri alabilmek üzere -aynı özel havayollarımızın yaptığı gibi- başka ülkelere wet lease sistemiyle kiralayarak, kriz dönemi zararını minimize etmeye çalışıyor.
THY’de ise; henüz uzun mesafe uçan uçak tipleri arasında bir seçim yapılmadığı ve dolayısıyla alım adına bir netlik belirlenmediği için, artan yolcu talebi ve uzun mesafelerdeki karlılıktan da olmama adına, acele kararlar alınması gündeme geliyor. THY bu nedenle, istediği tip olmasa da, bu gereksinimini bu gün için en iyi karşılayacak durumda olan B-777’leri kiralamaya karar verdi.
THY’nin filo yapılanmasında hükümetin etkili olduğu bir gerçektir.
Çünkü; yüzlerce milyon dolarlık bu tür yatırımlar yapılırken, eskiden beri ABD ve AB ülkelerine karşı bu alımların politik koz olarak kullanıldığını hepimiz biliriz. Türkiye-AB ve ABD ilişkilerinin seyrinin, THY’nin hala karar vermediği veya veremediği filo tip yapılanmasını direk olarak etkileyecek görünüyor. 
Şimdi 777 lere bir göz atalım: 
Bu uzun mesafeli uçaklar; çift koridorlu denilen kabin konfigirasyonunda, 8 First Class, 30 Business Class ve 274 Economy Class olmak üzere, toplam 312 yolcu taşıyor.
THY, daha önceleri de  First Class uygulaması yapmış, fakat, uçaklarını bu çok lüks sınıfta paralı yolcu ile dolduramamıştı. THY’nin First Class bölümü, hükümet yetkililerinin, siyasilerin, gazetecilerin ve THY’nin yönetici, uçuş ekipleri ve eşlerinin yolculuk yaptıkları yer olmuştu.
THY bu kez, bence zorunlu olarak, Firt Class uygulamaya yeniden dönmek zorunda kalacak gibi görünüyor. Çünkü, kiraladığı B- 777’lerin kabin konfigürasyonunda First Class bölümü yer alıyor. Bu bölümü kaldırmak ve business class ya da economy class’a dönüştürmek hiç de kolay değil. Söz konusu uçaklar kiralık ve bu tür değişikliklerin büyük maliyeti var. 
Bu arada, First kabinin olması, belki de THY’yi First Class yolcu almaya itebilir. Pek tavsiye edilmese de; bakanlarımıza, milletvekillerimize, üst düzey bürokratlarımıza ve THY’nin kiralık kalemşorlarına, jest olarak da kullandırılabilir!..
Bu uygulamada, o bölümün en çok talep göreceği kuşkusuz. (Parasız olma kaydıyla!) Bu first class uygulaması, THY yönetiminin karnesine kesinlikle artı puanlar yazdıracak ve hükümet, milletin vekilleri ve diğerlerinin takdir-i şayanına mazhar olacaktır.. First bölümünü paralı yolcu ile doldurmak, rahatlarına çok düşkün ve paralı Japon yolcular dışında bayağı zor oluyor.
First Class uygulamasını, business class uygulamasında olduğu gibi, sadece ikrama yönelik farklılıklar olarak görmek yanlış. Bu çok az şirketin uyguladığı First Class hizmetini alelacele bu özel hizmet alanında yeterli deneyim sahibi olmayan kabin ekiplerine uygulatmaya çalışmak, bu hizmeti başka şirketlerden de almaya alışmış First Class yolcusunu şaşırtacak, hayal kırıklığına yöneltecektir. ’’ Prestij kazanayım, 5 yıldızlı şirket olayım’’ derken, karizmayı çizdirmek de mümkün…
Filoya yeni katılan B–777/300ER uçağı; çok güçlü iki adet GE–90 motorunun çevreci kimliği ve az yakıt yakması ile tanınıyor. Rakipleri, A340, A–350 ve B–787. Halen üretim aşamasında olduğu için, A–350 ve B–787 alınabilmesi şimdilik olanaklı değil.
B–777’leri saymazsak tercih edilebilecek A–340/500 veya 600 kalıyor. Bana kalsa, yeni tip uçak kiralayacağıma, aynı mesafede uçabilecek 340’ları tercih etme yoluna giderdim. Çünkü, yeni tip uçak demek; pilot- ekip eğitimi, uçak teknisyeni eğitimi, kabin personeli eğitimi, malzeme yedeklenmesi, teçhizat gereksinimleri gibi bir çok ek maliyet demek.
3 ekip oluşturacak kadar pilot sayısının, Almanya’da Lufthansa tesislerinde simülatör eğitimleri, onlarca teknisyenin aylarca Lufthansa tarafından eğitilmesi, yeni teçhizatlar alma ve yedek parça bulundurma zorunluluğu, şu an aklıma gelmeyen daha bir çok ek külfeti de beraberinde getirecek. Oysaki A–340’ın uzun mesafeli versiyonu yukarıda sayılan masrafları yapmadan aynı mesafeye uçmak da olanaklıdır.
Ayrıca, THY’nin filosu, değişik uçak tipleriyle bence fazla sulandırıldı.
THY’nin şimdiden; 9 adet 340, 5 adet 330, 3 adet 777 ve 2009’da geleceği kesinleşmiş 2 adet 330 ile toplam 19 adet uzun mesafeli uçağı oldu. Bu uçakları Chicago ve Tokyo hatlarında doldurmak zor oluyor. THY, yeni uzun mesafeli uçak alımı düşünüyorsa, en uygun olanı bence B–787 olur. Çünkü kompozit gövdesi nedeniyle sanırım, Temel Kotil’inde gözdesi (Temel bey’in uzmanlık alanı kompozittir) ve koltuk sayısı B-777’den daha az olması nedeniyle de THY’nin o hatlarda doldurabileceği maksimum yolcu sayısına göre idealdir. Bu uçak, THY’nin bu alandaki gereksinimini tam olarak karşılayacaktır. Fakat bu uçaklar, bu gün evet dense, 2015’den önce alınamıyor.
B-777’lerin 2011’ in ortalarında anlaşması bittiğinde, THY, eğer yeni bir tip almayı düşünürse, işte o zaman 2,5 yıl için yapılan yukarıda saydığım yapılanma bedeli boşa gider. Fakat, görünen odur ki, B–787’ler; 2011’li yıllarda en iyi uçak kategorisinde birinciliği, çoktan almış olacak.
THY’nin hiçbir zaman A–380 alamayacağı ( hangarlarına girmez) ve meydanlarımızın da bu uçak için yetersizliği bir gerçek. Bu durumda, THY’nin alabileceği en modern uçak olarak B–787 kalıyor. Ayrıca; duygusallık mı desem, yoksa–707’lerde başlayan meslek hayatım mı desem; hep Boeing’lere karşı bir sempatimin olduğu gerçeğini dile getirmem gerekiyor: Ben, hala uçak yapımcıları arasında Boeing’i bir numara görüyorum. 
Sonuç olarak; B–777-300ER’lar THY’ye hayırlı olsun! 
Kargo kapasiteleri geniş, az yakıt yakıyorlar, işletme maliyetleri düşük ve bu uçaklar; Pekin, New York, Singapur, Bangkok, San Paola, Washington, Toronto, Los Angeles ve Avustralya rout’larında rahatça uçabilir.
Umarım doldurulabilirler.
İyi haftalar.

Exit mobile version