THY'DEN "HEM KEL HEM FODUL" DEDİRTEN UYGULAMALAR

Bir şirket düşünün ki kendi şirketini pazarlarken kendi eğitim teşkilatını hiçe saysın. THY’nin internetten havacılığı öğrendiğini iddia eden şimdiki yönetimi, kendi şirketini diğerlerinden üstün görürken yine kendi ülkesinin eğitim kalitesini diğer ülkelerden daha aşağı görüyor.
Nasıl mı? Buyurun birlikte değerlendirelim.
Tüm dünyada pilot olabilmek için belirli kriterler konmuş. Bu kriterleri SHGM de aynen uyguluyor. Pilot olabilmek için istenilen tahsil seviyesi lise ve üstü olarak belirlenmiş. Bu sadece pilotlarda değil kabin memurlarında da, teknisyenlerde de aynı. Bu saydığım mesleklerde lise ve üniversite mezunları birlikte aynı görevi yapabiliyorlar.
Ülkemizde sivil havacılıktaki gelişmelerin çok hızlı ivmelenmesi, lisansiye mesleklerden olan Pilot ve uçak teknisyeni sıkıntısını had safhaya çıkarttı.
Tüm şirketler deneyimli, bilgili ve lisanslı personel peşinde. Örneğin; uçak teknisyenleri içinde lise, sanat enstitüsü ve yüksekokul mezunları birlikte aynı yetki çerçevesinde çalışıyorlar. Tahsil ve seviye farklılıkları iş tazminatlarında değil, kıdem ücretlerinde çok küçük farklılıklar yaratıyor. Uçak teknisyenliğinin de en az uçuş ekipleri kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yok, ama yine de altını bir kez daha çizmekte fayda var.
Uçak teknisyeni sıkıntısı çeken THY/Teknik A.Ş, geçenlerde bir ilan vererek, daha önce işten emekli ettiği teknisyenler dâhil hepsini tekrar işe alabileceğini belirtti. Yani birçoğu THY’den ayrılmış bir dolu teknisyene acilen ihtiyacı olduğunu ve bu ilana uyarak gelecek olan teknisyenlerin sektör kıdemini kabul edeceğini (Sendika nasıl kabul etmiş hayret)ve maaşlarını sektörde çalıştığı seneleri kapsayacak şekilde değerlendireceğini afişe etti.
Tek şart olarak lisanslı ve tip kurs lu olması isteniyor. Yani tahsil seviyesi önemsenmiyor.
Şimdi de çifte standartlı pilot ilanına bakalım:
Uluslararası ve ulusal mevzuatta gereklilik yok ama illa da üniversiteli olmalı deniyor. Peki, üniversite şartını anladık diyelim; “ben kurum olarak üniversite istiyorum, var mı!” diyebilirsin. Ancak bu şartını genele uygularsın. Sen kendi ülkenin lise mezununu kabul etmeyip, diğerlerini kabul edemezsin. Bu uygulamanın adı çifte standarttır. Sen dünyanın her yerinden aldığın pilotların hangi liselerde hangi kalitede eğitim aldıklarını biliyor musun ki onlara “evet” bizimkilere “hayır” diyebiliyorsun. Bu nasıl bir mantıktır?
Bu ülkenin milli eğitim bakanı veya ulaştırma bakanı olsam ve bu ilanı görsem inanın ki kanıma dokunur ve ilgililere iki laf ederim. Üniversite mezunu olmak tabii ki bir artıdır. Hatta yüksek lisans ve üstüne üstük doktoralı olsunlar da diyebilirsin. Ancak bu meslek diploma dışında da bir dolu özellikleri içeriyor. Bunların başında da her meslekte olduğu gibi deneyim geliyor.
Mevcut koşullarda talep beklendiğine göre öncelik tabii ki Türk pilotlarının olmasıdır. Türk pilotları yetmiyorsa tabii ki yabancı pilot alabilirsin. Ancak şartları eşit uygularsın. Pilot olmanın şartları mevzuatta var. Kriterlere uygun olmayan üniversite mezunu da olsa, lise mezunu da olsa tabii ki almamalısın. İngilizcesi verdiğin kıstaslara uygun değilse tabii ki almamalısın. Ancak lövye başında 3000-5000 saate yakın uçmuş ve hala uçmakta olan pilotları mevzuata uygun olmasına rağmen, “sen lise mezunusun” diye almayıp yabancılara, “sen ne olursan ol gel” diyemezsin.
Sevgili THY Yönetimi, siz gerçekten havacılığı bilmiyorsunuz. Pilotluk ve uçak teknisyenliği gibi mesleklerde en önemli kıstas lisans, bilgi ve deneyimdir. Tahsil seviyesi ikinci planda kalır. Tabii ki havacılığın ana dili İngilizce tartışılmaz. Ancak bu seviyede gerçek Level-4’ten az olamaz (SGHM’nin eskiden herkese ezbere işlediği Level-4’leri kastetmiyorum).
Kurallar minimumda Level-4 yeterli diyorsa sizin yapacağınız iş gerçekten o pilotun İngilizcesinin en az Level-4 seviyesinde olduğunu anlamaktır. Bunun için kendi öğretmenlerinizi kullanıp karar verebilirsiniz. İngilizce kursu veren okullarla ortaklığınız varmış gibi davranmanıza ve yarış atları gibi milleti oradan oraya koşturmanıza gerek yok. Ayrıca sizin önerdiğiniz KPDS den 75 alan kişi çok iyi İngilizce bilir anlamına gelmiyor. Konuşamayabiliyor.
Benim kızdığım konu aslında bu değil. Benim kızdığım THY gibi bayrak taşıyıcı bir şirketin yaptığı çifte standart uygulamalardır. Yabancı pilotların lisan ve mezuniyet kriterleri ile Türk pilotların alım kriterleri arasında Türklerin aleyhine yapılan uygulamaları yani oluşan çifte standart ı anlamakta zorluk çekiyorum.
Ülkemiz insanları arasında sıklıkla kullanılan bir deyişimiz vardır. Bir insanda iki istenmeyen özellik bir arada olduğunda, “hem kel hem de fodul” derler. Ben de bu güzel deyişimizi THY’ye uygulayıp siz hem “hem kel hem de fodul” gibi davranıyorsunuz diyebilirim. Çünkü bir yandan pilot ihtiyacım var diyorsunuz, bir yandan da yabancılarda önem vermediğiniz özelliklere konu Türkler olduğunda “üzümün çöpü armudun sapı” diyerek mazeret uydurup onları almaktan imtina ediyorsunuz. Sonra da “ İstediğim kıstaslarda Türk pilot bulamıyorum diyerek yabancı alımlara geçiyorsunuz.
Madem uçuş emniyetine ve İngilizce yeterliliğine önem veriyorum diyorsun, o halde ana dili İngilizce olmayan her ülke vatandaşını Türkler gibi sınava sokacaksın. Türklerde üniversite şartı arıyorsan onlarda da arayacaksın ki ben senin samimiyetine inanayım.
Gerçekten THY’nin bu yönetimini anlamakta zorlanıyorum. Özel havayollarında lise mezunu pilotlar uçabiliyor ama iş THY’ye gelince olmaz deniyor ve buna SHGM değil bakanımız bile bir şey diyemiyor. Bu THY’nin nereye bağlı olduğunu ben anlayamadım. Başbakan ve tüm bakanlar sefer açmaya uçak alımına, ortaklıklarına kadar karışıyor ve THY hala ben özel şirketim diyor :)
THY yönetimi sadece sembolik bir yönetimdir.
Ayrıca, THY dışında tüm sektör ulaştırma bakanlığına bağlı iken konu THY olunca Akan sular duruyor ve direk başbakan bile devreye girebiliyor. Bir gecede grev yasağı çıkartabilecek kadar güçlü(!) yönetim kurulu başkanları bile var:-)
Havacılığı internetten öğrendik diyen değerli THY yöneticileri; İngilizce seviye, bilgi seviyesi, deneyim süreçleri, her pilot için yapacağın DLR testleri vs… Hepsi çok önemlidir ve kurallar da böyle istemektedir. Ancak özel havayolları lise mezunu pilot alırken, sen hangi kural gereği ben almam diyebiliyorsun. Kendi ülkenizin öyle liseleri var ki senin yabancılarına taş çıkarır. Ancak senin için Robert, Amerikan, Alman ve Anadolu liselerimizin bile farkı yok. İlla ki üniversite olsun da ne olursa olsun.
Yani Robert Kolej mezunu bir pilotumuz gelse almayacaksın, gidip yabancının okulunun ismini ve seviyesini bile bilmediğin liselisini alacaksın. İnanın ki akıllı işi değil bu.
Pilot sıkıntın mı var? Öncelikle bu lise üniversite saçmalığını bırakacaksın ve Türklerin aleyhine kararlar almayacaksın. Şüphesiz bilgi, beceri, İngilizce ve deneyime yoğunlaşacaksın. Örneğin; yabancı şirketlerde uçan lise mezunu bir kaptanımız THY’ye ikinci pilot olarak gelmek istese kimliğinde TC yazıyor diye almayacak mısın?
Genel havacılıkta ve özel havayollarında 3000-5000 saat arası uçan bir dolu deneyimli ve bilgili pilotlar varken onları nasıl almazsın? Üniversiteli olup 220 saati olsun, bir de bir şekilde tip kursu işli olsun yeterli diyor alıyorsun da, 3000-5000 saat lövye sallamış ve fevkalade İngilizce bilen pilotu sırf lise mezunu diye müracaat bile ettirtmiyorsun. En azından liseli-üniversiteli ayırımı yapmadan onlarında müracaatını serbest bırak ki adil olabilesin.
Çifte standarttınız sadece bununla kalmıyor ve yabancı pilot alırken, yerli pilotlara uyguladığınız kriterleri daha da yumuşatıyorsunuz. Türk pilotta DLR şartı koyuyorsunuz, üniversite şartı arıyorsunuz; yabancı pilota bunların hiçbirini sormadan koltuğa oturtuyorsunuz.
Sanıyor musunuz ki Türkiye’deki bir pilot başka bir ülkede çalışmak isteyince doğrudan pilotluk koltuğuna oturabiliyor! Lisansı bile geçmiyor. Yeniden sınav yapıyorlar.
Üstüne üstük bir de yeni eleme sistemi bulunmuş. Tüm alım kriterlerini yerine getirenleri nasıl eleyeceksin ve torpil mekanizmasını nasıl çalıştırabileceksin? İşte buna da çözüm bulunmuş.
Yerli pilot alımlarında tüm kriterlerinizi yerine getireni elemek istediğinizde, psikolojiden geçememişin diye almıyormuşsunuz. Sayenizde birçok aday psikopat oldu :) Yabancı pilot denince sorun yok. Bu yabancılar tinerci midir, psikopat mıdır, tacizci midir bakıyor musunuz? Varsa yoksa Türkler. Maşallah, kendi kendimizi inkâr etmede üstümüze yok.
Hadi bunlara uymadın, peki şimdi tüm yurtdışında üniversite mezunu olmadan çok önemli havayollarında uçan Türk kaptan ve F/O’lara yönelik bir çağrı yapsan ve onlar da kabul edip gelmek isteseler, onlara da“armudun sapı üzümün çöpü” diyerek almayacak mısın? Kriterlerime uymuyorsun diyerek bu bir Türk olarak uçmanın çok zor olduğu yabancı ülkelerde lövye sallayanları damı almayacaksın?
THY bence yabancı pilota devam edebilmek için yolu yokuşa sürüyor.
ÖNEMLİ NOT: Havacılık sektörümüzde isimlerini vermek istemediğim bir iki tane genel müdür kendi şirketlerinden bir şekilde ayrılan çalışanları bir başka şirkete geçmek istediklerinde o şirketleri arayarak bunları almayın diyorlarmış.
Bu son derece çirkin ve yakışıksız istekleri yapan ve bu ahlaksız teklife karşı olumlu yaklaşarak basiretsiz davranan yöneticilerden bu yanlış tutumlarını bırakmalarını ve ekmekle oynamamalarını rica ediyorum. Bu tutum insanca değildir.
Exit mobile version