THY’deki at izi ile it izi halen ayrıt edilemedi… Sendikaların üzerindeki ölü toprağı kalkmalı!!! Sendikalar THY ve Teknik A.Ş.’nin Genel Müdürleri Arabulucu Oldu…

THY’deki at izi ile it izi halen ayrıt edilemedi… Sendikaların üzerindeki ölü toprağı kalkmalı!!! Sendikalar THY ve Teknik A.Ş.'nin Genel Müdürleri Arabulucu Oldu...
  • Hain darbe girişimin ardından 7 yıl geçti… THY’deki at izi ile it izi halen ayrıt edilemedi…
  • Herkes geçmişin hatalarından dersler çıkarmalı hiçbir makam tarikat ve cemaatin istismarına bırakılmamalı!!!
  • Sendikaların üzerindeki ölü toprağı kalkmalı!!! hizmette ve zamlarda yarış işçi için çok önemli
  • Talihsiz açıklamaların ve sosyal medyadaki polemiklerin gölgesinde verilen zamlar…
  • ZAMLARDAN MEMNUNİYET % 90 MI YÜZDE %10 MU?
  • THY İŞTİRAKLARİNE DE EŞİT MUAMELE…
  • İLAVE 2 İKRAMİYEYİ AHMET BEY GERİ VERECEK Mİ?
  • SENDİKALARLA THY ve Teknik A.Ş.’nin GENEL MÜDÜRLERİ ARABULUCU OLDU…

Değerli Okurlar,

15 TEMMUZ hain darbe kalkışmasının ardından 7 yıl geçti. Demokrasiye ve halkın iradesine yapılan saldırının milletin tarafından geri püskürtüldüğü, 249 vatan evladının şehit ve yüzlerce vatandaşın gazi olduğu bu hain darbe girişimini bir kez daha en derin duygularla kınayarak yazıma başlamak istedim.

Umarım bundan her kesim kendine yeterli dersleri çıkararak, devleti bir daha asla hiçbir cemaat ya da tarikatın istismarına maruz bırakmaz. Cumhuriyetin kurucu değerlerine sadık, Atatürk’ün ülküsüne ve bıraktığı milli mirasa bağlı bir anlayıştan asla ayrılmadan, hangi görüşten olursa olsun, yeter ki hizmet aşkıyla, adalet ve liyakat ile kendi milletimizin milli iradesi tecelli etsin, yeter ülkemize.

Neredeyse yarım asır kadar bir süredir, her kuruma, her alana sızmış, kendini kamufle etmiş, bu hain virüsten kurtulmak hiç de kolay değil. Tabii ki gerçek suçluların ve faillerin yanı sıra, bu olaylardan dolayı mağdur ve istismar edilmiş çok büyük bir kesim de var. Yargıdan siyasete kadar her alanda çok büyük adaletsizlikler yaşandı. FETÖ’den arınmak isteyen devletin kendi imkânlarıyla çifte standartlar yapılıp, vicdanlarda çok büyük yaralar açıldığı kanaatindeyim.

Misal THY’de o dönem bir cadı avı başlamış, gerçek FETÖ’cüler kendilerini kamufle etmek için birçok kademede insanları fişlemiş ve birçok canlar yakmıştı. Objektif ve sağlıklı bir araştırma ya da adil bir yargılama olmayınca gerçekten bu yapıyla hiçbir derin ilgi ve iltisakı olmamış belki en az siyasi ve bürokrasideki devlet erkanı kadar bile yüzeysel temasları olmamış birçok kimse uğradığı ağır ithamlar, hatta aslı astarı olmayan suçlamalar yüzünden çok büyük travmalar yaşadılar. Haksız yere işten atılan, yahut yargıda suçsuzluğu ispatlandığı, suçlamaların hiç hukuki ve insani mantığa uymayan gerekçeli hallerde bile işe geri alınmayan hayatı alt üst olan insanlar oldu. Hala bizleri arayan ve uğradığı haksızlıkları dile getiren kabuslarını bize anlatan insanlar var.

THY’nin yeni yönetimi bu konuda göreve ilk geldiği dönemde bir kıvılcım oluşmuştu. Herkes o dönemin hatalarıyla da yüzleşileceğini ve adaletsizliğe uğrayanların iadeyi itibar ile haklarının geri verileceği beklentisi içine girmişti. Zamanla bu umutlarda tükendi ve ne yazık ki hala at izi ile it izi maalesef ayrıt edilemedi.

Bu haftanın en önemli gündem konusu yüksek enflasyon karşısında THY’deki on binlerce çalışanın son 6 aylık dilim için zam beklentisiydi. Önce Hava İş’in Ahmet Bolat tarafından ilan edilen %21 zam ve 2 ilave ikramiye açıklamasından sonraki tepkisi üzerine geri adım atılarak zammın %41’e çıkarılması ve yaşanan karşılıklı gerginlik ve çıkışlar açıkçası insanları çok yorup yıprattı. Öncelikle Ahmet Bey gibi personeline geldiğinden beri bu kadar cömertçe davranmış bir CEO’nun çok tuhaf anlaşılması güç bir matematik dili ile uzun vadede ana ücrete etki etmeyen, vergi dilimi ve kesintileri de eriyen giden teklifini savunması herkesçe çok yadırganmıştı. Ayrıca sosyal mecralardaki bazı talihsiz yorum ve ifadelerden dolayı verilen tepkilerde geçmişteki pozitif iklimin gölgelenmesine neden olmuştu. Açıkçası hiç kimsenin beklemediği %41 gibi bir rakamın sendikalarında gayreti ile alınmış olmasından personelin büyük bir kesiminde memnuniyet yarattığını gözlemliyorum.

O zaman Ahmet Bey’in % 90 memnuniyet yaratacak ifadesini asıl şimdi sorgulayabiliriz. Çünkü önceki teklifin tam tersi %90 hayal kırıklığı yarattığını gördük ama gelinen bu rakamların bugüne kadar verilenler değerlendirildiğinde küçümsenecek bir oran olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bunun kimilerince sendikaların son dönemlerdeki açıklanan zam ve kâr payı ilanları karşısında pasivize edilmesi nedeniyle stratejik bir oyun olarak kurgulandığı düşünülse de biz netice itibari ile çalışana yansıyan refah payına ve cebine girene bakarız. Bu gerek Hava İş’in +20 puan daha zammı arttırma gayreti ardından gerekse Özçelik İş’in de %34 zam teklifine karşı çıkarak masayı terk etmesi, sendikasız iştirak bir firmaya teklif edilen zammın üstüne düşük ücretlilere % 41 + %5 puan ile toplamda %46 gibi bir zammın uygulanmasını sağlaması bence her iki sendikanın da çalışma hayatına ve üyelerine olumlu bir katkı sunması bakımından ben çok değerli görüyorum. Böyle hizmette ve işçiye daha fazla hak ve kazanımda bir yarışın olması bence tüm camia için daha hayırlı olacaktır. Sendikaların uzunca bir zamandır başta ülkemizde olmak üzere THY’nin işlevsizleştirdiği bir dönemde, çalışanlar için bir şeyler başarma gayreti ve ortaya yeni koyulan yeni modellerle yeni bir yöne ve yeni bir motivasyona evrilmesi de bence çok önemliydi.

Ahmet Bey’inde bu süreçte sosyal medyada kendisini yıpratan bence çok gereksiz polemikler yaşandı. Böylesi zamanlarda yaptığı kıymetli desteği değersizleştiren ifadelerden uzak durulması gerekirdi. Sosyal mecralarda bu kadar çok bire bir yorum ve karşılıklı diyalogların kendisini yıpratacağını düşünenlerdenim. Tabii ki herkesin görevi esnasında ibadeti ya da bazı başka ücret ve sosyal konularda haklı talepleri olabilir. Ama bunların tartışılma yeri sosyal medya olmamalı. Bunlara himayenizdeki organlarınızla gerekli çözümleri üretip kurumsal bir anlayışla hayata geçirmeniz bence daha sağlıklı olurdu. Diğer türlüsü gereksiz ve boş tartışmalara, bu diyaloglarla gündeme gelmeye çalışanlara ucuz malzeme veren, maksadını aşan bir gündeme dönüşür, bu bakımdan bence Ahmet Bey’in danışmanları ya da stratejik konulardaki yol arkadaşlarının daha dikkatli belki de daha doğru yönlendirici politikalar izlemesi gerekir.

Bana babamın vasiyeti ve emaneti olan Teknik A.Ş. içinde bu süreçte hem çok sevindiğim hem de çok büyük bir buruklukla sorguladığım birkaç hususu da dile getirmek istiyorum. Kesinlikle fazlasını hak etseler de pilotlarımızın 4’te 1’i maaş alan Teknik A.Ş. çalışanına TGS gibi sendikasız bir işletmenize uyguladığınız ki bence onlara da haksızlıkta olan zam oranlarını teklif etmenizi hiç içime sindiremedim. Son dönemde bazı söylemlerinizden dolayı size kırılmış, alınmış ve incinmiş bir Teknik A.Ş.’ye bence biraz daha bonkör olabilir ve gönüllerini alıcı adımlar atabilirdiniz. Neyse ki sonuçta geçte olsa THY ile THY Teknik’teki evlatlarınızı ayırt etmediniz. Gönül ister ki diğer tüm THY iştirakleri de aynı muameleyi görsün. Çünkü geçim sıkıntısının ağırlaştığı ve alım gücünün çok fazla düştüğü bir dönemdeyiz. Umuyorum ki siz yine de çok kazanan ve hızlı büyüyen bir THY yönetimine yakışır biçimde onları sene sonunda tekrardan sevindirecek kar payı ve ikramiyeler ile destekleyeceksiniz. Geri çektiğiniz 2 ikramiye maaşı da vererek onları sene sonunda yeniden mutlu edeceğinize inanıyorum.

Yaklaşan toplu sözleşme döneminde onları hem ekonomik sorunları hem de yüksek enflasyon karşısında çalışanları ezdirmeyecek kararların alınmasına vesile olmalısınız. Sendikaların da artık üzerlerindeki ölü toprağını atıp üyelerinin gerçek gündemlerine ve sorunlarına yakışır çalışmalar yapması, onları en güçlü biçimde savunması gereken bir dönemdeyiz. Onların bu ek protokollerdeki motivasyonlarını üyeleri açısından destekliyorum. Toplu sözleşme döneminde de daha fazlasını umuyor ve bekliyoruz. Aldıkları zamların anaların ak sütü gibi helal olsun. Emeği geçene herkese teşekkürler, tüm THY ailesine zamların hayırlı olmasını diliyorum.

Her çalışanı kendi işinde kendi kabiliyet ve sorumluluğunda tartmak, hepsini kucaklayıcı ve koruyucu bir dili benimsemek gerekir. Bilerek ya da bilmeyerek onları kendi içinde tartarak çatışmaya ya da kutuplaştırmaya fırsat verecek ifadelerden kaçınmak lazım. Bu gergin ortamda inisiyatif kullanarak arabuluculuk eden THY yöneticilerini de ayrıca tebrik ediyorum. Hem Bilal Bey’in hem de Mikail Bey’in son dönemde bu anlamda izledikleri politikaların çalışanlarınca karşılık gördüğünü, kendilerine sahip çıkan Genel Müdürlerine duydukları güvenin artarak sergilenen tutumların takdir kazandığını rahatça gözlemliyorum. Bizler her daim iyi işleri takdir, yanlış işleri telkinle mükellefiz. Başarıyı ve olumlu adımları alkışlama erdemini göstermek lazım.

Hepimizin en büyük maksadı sivil havacılığın ülkemizde büyümesi ve markalarımızın hak ettiği değere tüm emektarları ile kavuşması olmalı… Nitelikli iş gücünü ve kaliteli işi ancak tercih edilen bir çalışma ortamı ve yüksek standartlar ile koruyabilirsiniz. Bu anlamda da THY kendi standartlarını ve kalitesini yükselterek başarısını korumalı…

Hepinize sağlıklı ve başarılı haftalar dilerim…

Exit mobile version