THY’DE KİMSENİN İŞ GÜVENCESİ YOK

THY’DE KİMSENİN İŞ GÜVENCESİ YOK- UÇUŞ İŞLETMEDE SKANDAL -HABOM- TEKNİK A.Ş VE İŞ KOLU

THY’deki iç dinamikler, yerinden öyle bir oynamış ki; bu saatten sonra düzelmesi çok zor. Hangi departmanla konuşsam; sorunlar, sorunlar yine sorunlar… Kimse gelecek hakkında iyimser değil.

Öncelikle THY’deki “verimsiz” kılıfı altında işten çıkartmalara bir göz atmakta yarar var.
THY’de, grev uygulamasının öncesinde; 305’likler olarak adlandırılan ve havacılık sektörü çalışanlarının yasal hakkı olan “havacılık sektöründe grev uygulamasının kaldırılmasını” protesto etmek için yapılan eylem sonucunda işine son verilenlerin, işlerine geriye alınması aşamasında ve daha sonra olacakları yazmış; (“THY’de kabin personeline uygulanacak senaryo” (3 Haziran 2013) ve “Arkadan kabakçı geliyor” (23 Aralık 2013) ve çalışanları uyarmıştım. Bu yazılarımı okumayanlar veya okuyup da unutanlar için, ilgili yazılardan birkaç paragraf sunmak istiyorum.
İşte ilgili yazılardan sunduğum 3 paragraf:
“Bu nedenle, zaman içinde yüksek maaşlı kabin memurlarını yeni part-time kabin memurları ile değiştirmek gerektiğini düşünüyorlar. Aslında ilk düşünceleri, kabin memurlarını taşeron bir firma altında çalıştırıp, oradan kiralamak idi. Belki ilerde onu tekrar gündemlerine alırlar. THY Yöneticilerine verilen yüksek ücretler, bir yerlerden çıkmalı değil mi ama?”
“Grev ‘den dönenler ve uçuş işletmenin kara listesinde olanlar, kendilerine dikkat etsinler. Aceleci yapısı olmayan Hamdi Bey, bunu yavaş, yavaş sindire sindire yapacaktır.”
305 için yazdığım: “Her ne kadar bu tür hassas konulara değinmeyi yani yol göstermeyi uygun görmesem deTHY yönetimine pek güvenemediğimden bu olaya ölçülü yaklaşıyorum. Geçen zaman dilimi içerisinde her hangi bir yerde iş bulup çalışıyor ve bir de üstüne üstük;  THY’den tazminat aldıysanız, bence hiç geriye dönmeyin. Çünkü sizler, ne yazık ki; THY yönetimin gözünde artık fişli olacağınızdan, bir punduna getirilip tekrar kapıya konma olasılığınız yüksek.
Sonuç olarak THY’de kimsenin iş güvencesi yok.  Ancak, bu işten çıkartmalar yasaya göre en fazla 10’ar kişilik gruplar halinde yapılabiliyor. (tabii ki yasaya göre dedim, THY’ye göre değil) Bu konuda ben sorumluyu her zaman en üstte ararım. Bazı yorumcular Emine Lim ve Nevin Çolak’ı günah keçisi ilan ediyor ve onlara serzenişte bulunuyorlar. Bu makamlara kim gelirse gelsin emir kulu olup, üst yönetimden gelen emirlere aynen uymak ya da ceketlerini alıp gitmez zorundadırlar. Kısaca yanlış adrestesiniz.
Görüldüğü üzere; şimdiki verimsizlik adı altında saçma sapan uygulamaların başlayacağı belliydi. Aslında THY her departmanda; kaliteli değil, ucuz işçilik arıyor. Uçak bakımı ve arızaları gibi duyarlı ve hata götürmez bir departmanda bile aynı işi yapan çalışanları; HABOM ve Teknik A.Ş olarak bölmedi mi?  Böylece hangarlarda yabancı teknisyen ve yabancı eğitmenlere gereksinilen bir yapı sergilenmedi mi? Şirketin diğer önemli departmanı olan uçuş işletmede yaşananları, yabancı pilot hastalığını sizlere yazdığımda, atılan okur yorumlarından durumun güçlüğünü daha iyi anlamadınız mı? Yarından çok, sadece bugüne bakan bu tüccar mantıklı yöneticilerle havacılığımızın amiral gemisi THY nereye kadar gidebilir ki?
Umarım THY yönetimi beni utandırır ve verimsizlik adı altında yapılan uygulamayı sürdürmezler.
İkinci konumuz ise THY’nin üvey evlatları olan HABOM ve Teknik A.Ş
THY/Teknik A.Ş-HABOM birleşmesinde henüz netleşmiş bir durum söz konusu değil.  THY, köpeksiz köyde değneksiz geziyor.  THY/Teknik A.Ş sendikaya bile sormadan, toplu iş sözleşmesi maddesi ile belirlenmiş olan vardiya saatlerini, 15 Eylül’den itibaren “ben yaptım oldu” mantığı ile değiştirebiliyorsa, pes doğrusu…
Sevgili Teknik A.Ş yönetimi; siz nasıl insanlarsınız?. İkili bir akit imzalamışsınız (toplu sözleşme) ve birbirinize danışmadan her hangi bir değişikliğe gitmeyeceğinizi beyan edip altına imzanızı koymuşsunuz. Buna karşın, tek taraflı bir değişikliğe gitmeyi, ahlaki, vicdani veya yasal hangi kriterlere bağlıyorsunuz?  Bu değişikliği sendika kabul edebilir mi? Tabii ki etmemeli.  Umarım, THY ve Hava-İş danışıklı dövüş yapmıyorlardır.
İş kolu mahkemesi ve sendikalar savaşı
Habom ve Teknik A.Ş yi yakından ilgilendiren iş kolu mahkemesini hem işveren hem de her iki sendika yönetimi dikkatle takip ediyor. Çünkü Teknik A.Ş nin toplu iş sözleşmesi 2015 in Temmuz ayında bitiyor ve yetkili sendika kim olacak henüz belli değil.
Bu iş kolu davasının sürdüğü Bakırköy 9. İş mahkemesi 6.celsesinde bilirkişilerin verdiği raporları inceledi ve davayı 17.10.2014 gününe erteledi.  
Bilirkişi kurulu 3 kişiden oluşmuş durumda. Bunlardan ikisi mühendis kökenli, biri ise; İTÜ Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ana bilim başkanı Prof Dr Gülsevil Alpagut. Bilirkişi kurulundan iki mühendis Teknik A.Ş ve HABOM’un TAŞIMACILIK iş koluna bağlı olduğuna yönelik görüş verirken, Gülsevil Alpagut  METAL İŞ KOLU olduğuna yönelik rapor sunmuş. Bilirkişi kurulundaki iki mühendisi tanımıyorum ama Prof Dr Gülsevil  Alpagut’un bu tür konularda çok tanınmış ve görüşleri dikkatle incelenen biri olduğunu yakından biliyorum.  Mahkeme bakalım 17.10.2014’de ne karara varacak, ben de sizler gibi merakla bekliyorum.  Hava-İş, Danıştay’da aldığı yürütmeyi durdurma kararı başarısını, bakalım bu mahkemede de gösterebilecek mi?
Bu konuda THY’nin hangi tarafta olduğunu anlayamadım(?). Aslına bakacak olursanız, hangi sendika olursa olsun fark etmez anlamında; “ha Ali Veli, ha Veli Ali” Hava-İş de Çelik İş de bize boyun eğmek etmek zorundalar, güç bizde… diye düşünmüş de olabilirler. Tabii ki mahkeme gününe daha bir ay süre var. Bakalım sonuç ne olacak?
Bana kalırsa oyun açık ve net ortada… Aslında THY, sendikayı hiç istemiyor. Hamdi Topçu, Hava İş Genel Kurulu öncesi THY çalışanlarına: “Bu çağda -küreselleşme çağında- hala ne sendikası ? Bırakın bu sendikayı mendikayı, tutunun işvereninizin koruyucu eline, birlikte şirketimizi büyütelim, geliştirelim…”  sözlerini çoktan unutanınız olmuştur. Habom’da çalışanları sendikasızlaştırmak, sendikaya güveni sarsmak ve örgütsüz bırakmak oyununa dikkatinizi çekerim. İşverenlerin yıllardır uyguladığı işçi düşmanı taktik: YOK EDEMİYORSAN BÖL! dür!!!Tabii ki metal-ametal fark etmez ama işçilerin yararına sendikacılık yapması gereken, bu alanda havacılığın özellikleri az çok bilen ve nispeten birikimli olan  şu anda Hava-İş dir. İşveren güdümünde değil, demokratik, saydam ve işçi sınıfının çıkarlarını gözeten bir anlayışla sendikacılık yapması ve aidatını aldığı üyelerinin ve tüm havacılık sektörü çalışanlarının sesi olmalıdır.
Lise mezunu ikinci pilot alımı:
Gündemi izlemek için gördüğünüz gibi; daldan dala atlıyorum. Kısa kısa konulara değinip kişisel görüşümü belirtmeden geçmek istemiyorum. Biliyorsunuz, gündem çok hızlı değişiyor.
THY’nin resmi web sitesinde verilen en son pilot alım kriterleri göze ve kulağa hoş gelse de, yine ben her zamanki gibi işin altında bir çok buzağı gördüğümü belirtmek istiyorum.
Nasıl mı?
1-    Pilot eğitim seviyesini yabancı pilot alırken alaşağı eden görüş, bu haksızlığa sözüm ona son vermek için, önce Kaptanlarda öğrenim seviyesini aşağı çekmişti. Peki bunca zamandır sadece Kaptana yaptığınız bu seviye düşürme işini, İkinci pilotlara neden uygulamadınız? Aklınız nerede idi? Yoksa sadece tepkilerden çekinip; nasıl olsa “vur ensesine al ağzından lokmasını” olarak gördüğünüz ikinci pilotların sesi çıkmaz mı diye düşündünüz?
2-    Bu seviye ve standardını düşürmelerdeki amacınız, içerine aldığın yabancı ikinci pilotları, hali hazırda lise mezunu diye Kaptan yapamıyorsunuz ya, acaba bunun zeminini hazırlamak için mi bu yola girdiniz? Peki, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğündeki Kaptan pilotluğa terfi şartı olan min. Yüksek okul şartını nasıl kaldıracaksınız diye sormuyorum bile çünkü bir prosedür yayınlandığı andan itibaren, geleceğe yönelik olması gerekirken geçmişi de kapsar şeklinde yayınlayan Türkiye’deki tek kurum SHGM’dir. (PR70.001 Kokpit personeli uçuş kayıt sistemi ) Yazım uzamasın diye bu konuyu daha sonra detaylı yorumlarım, ama zaten numarasını verdiğim prosedürü tüm THY pilotları biliyordur. Onlar bu konuyu yorumlasın daha iyi anlaşılır. Bu geçmişe ve geleceğe yönelik prosedür yayınlamayı beceren SHGM kaptan pilot terfi şartını da arzu edildiğinde lise mezunu yeterli olarak değiştirebilir.
3-    Şeytanın avukatı olmak gerekirse, bu tür yerli aday çıktığında (ki çok zor. 1000 saat uçuşu ve THY’nin filosundaki uçak tiplerinde uçmuş boşta pilot var mı? Varsa kaç kişi?
Bunlar olsa, olsa diğer özel şirketlerimizdeki ikinci pilotları çalma girişimleridir) bu müracaat eden en az 1000 saat uçuşu olan pilotları o müthiş sınav sisteminize sokup değişik aşamalarda yine o müthiş ekibiniz tarafından bu pilotları çaktırdıktan sonra,  medya ve kamuoyuna, işte üniversite mezunu şartını kaldırdım lise mezunu yeter dediğim halde, bizim kriterlerimizi geçen yerli pilot yok diyerek yabancı alımlarına devam etmeyi mi düşündünüz?Kısaca bu ilanı bir tezgah olarak düşünüyorum.
Umarım ben haksız çıkarım ve bu arkadaşlarımızın hepsi seçmeleri geçer. Şunu yeniden belirtmek isterim ki;Benim bütün yazılarımda desteğim, hep kendi pilotlarımızdan yana olmuştur ve olacaktır da…
Durun, durun daha bitmedi…
Kusura bakmayın, gündemi izlemem gerek. Saçmalık görünce yazım uzasa bile dayanamıyorum.
Uçuş İşletmedeki haftanın ikinci fiyaskosuna hazır mısınız? THY Uçuş İşletme Başkanlığı, üst tipe geçiş için Pilotların girdiği ‘sözde’ İngilizce sınavını geçemeyenlere, Eğitim Başkanlığından kurs açılmasını istemiş ve Eğitim Başkanlığı ise şu yanıtı vermiş.
BAŞKANLIĞIMIZ UHDESİNDE TALEP EDİLEN NİTELİKTE,HACİMDE VE SÜREDE BİR EĞİTİMİ VEREBİLECEK YETERLİ EĞİTMEN VE EĞİTİM KAYNAĞINA ŞİMDİLİK SAHİP OLAMADIĞIMIZDAN ,TALEBİNİZE CEVAP VEREMEMEKTEYİZ!!
DAHA ÖNCE BENZER TALEPLER GELDİĞİNDE PİYASA ARAŞTIRMASI YAPILMIŞ ANCAK HAVACILIK İNGİLİZCESİ GİBİ ÇOK ÖZELLEŞMİŞ BİR KONUDA YETERLİ BİLGİ, BECERİ VE İNSAN KAYNAĞINA SAHİP BİR TEDARİKÇİ TESPİT EDİLEMEMİŞTİR! AYNI DURUM HALEN GEÇERLİDİR!
Şimdi bu yanıt yenilir yutulur gibi değildir! Resmen THY, kendi yaptığı bu Level 4 sınavının yetersizliğini kendisi onaylıyor. Hem de sınavı yapan Başkanlık tarafından!
Bildiğiniz gibi; hali hazırda, THY’nin; Kaptan pilotluğa yükselme ve Kaptan pilotların ve ikinci pilotların üst tipe geçme koşullarından birisi; şirket içi yapılan Level 4 sınavından geçerli not almaktır.
Peki, yine soruyorum? Geçmiş zamanda bunu yapabilecek özellikte bir kaynak yoktu da, bu kadar pilotu nasıl değerlendirdiniz? Ya da; bu değerlendirmelerin sizce bir geçerliliği var mıdır? Eğer ki günümüzde bu sınavları İTÜ yapıyor ve okuyor ise; bu HAVACILIK İNGİLİZCESİ GİBİ ÖZEL yeterliliğe sahip olmadığı açık iken, nasıl bir değerlendirmeye tabi tutuluyor bütün pilotlarımızı? Yanıt lütfen?
Bu yanlışlığı ve elle tutulur bir tarafı olmayan koşulu, THY’nin derhal kaldırması ve bu kadar kişinin hakkını yiyen, zaman yitimine uğratan yöneticiler hakkında üst yönetimin soruşturma başlatması gerekir.
Bence, bu konu tam anlamıyla FİYASKO, bir nevi SKANDALDIR. 
Exit mobile version