Değerli okurlar, geçtiğimiz haftanın son gününü THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın önümüzdeki yıllara ilişkin planlarını okumakla geçirdik. Geçmişi kötüleme hastalığından bir türlü kurtulamadık gitti. Bakın ne diyor Ahmet bey? “2003 yılında biz küçük ve yerel bir havayoluyduk.” Okuyan da zannedecek ki, THY ağırlıklı olarak iç hatlarda uçan, Ortadoğu’da ve Almanya, Fransa gibi ülkelerde operasyon yapan bir şirketti. Oysa o yıllarda THY Singapur’dan New York’a kadar network’ü olan bir havayoluydu. Eee karşınızda Hakan Çelik gibi “havacılığın nimetlerini farkedip bu sektöre dümen kıran” bir gazeteci olursa itiraz gelmez tabii… Eş durumundan havacı Uğur Cebeci’nin tahtını sallayan Hakan bey, havacılığımıza bay Hamdi Topçu tarafından kazandırılmıştı(!) Arkadaşlar haklı aslında, bizim gibi eleştirirsen eline ne geçecek? Yap güzellemeni kap bedava biletleri… Açılış seferlerinde yerin de garanti.
Neyse dönelim Ahmet beye… Ne diyor? Son 20 yılda ortalama yıllık % 12 büyümüş THY… Teşekkür ediyorum kendi adıma.. Yıllardır yazarım, “THY plansız, temelsiz, hormonlu ve riskli bir büyüme stratejisi izliyor” diye… Böylece resmi ağızdan doğrulanmış oldu. Dikkatimi çeken, bu büyüme ile övünen Bolat’ın önümüzdeki yıllarda büyüme hedefini neredeyse yarı yarıya düşürerek yıllık % 7’ye çekmesi… “Yeterince büyüdük biraz frene basalım” mı demek istiyor acaba? Bence % 7 bile fazla ya, neyse. Seçimde ne olacak bilemeyiz ama Bolat göreve devam ederse çok daha kontrollü gitmesinde fayda var. Bunu söylerken, ülkede uygulanan çok yoğun seçim ekonomisinin yarattığı ağır riskleri, ekonominin uzun yıllardır süren kırılganlığını ve deprem felaketinin etkilerini gözetiyorum.
Unutmadan, karın % 12’sini dağıttığını söyleyen Ahmet beyden ricam, hazır kesenin ağzını açmışken şu 3 yıldır ödenmeyen pazar ve tatil mesaileri ile banka promosyonlarını da bir an önce ödemesi…
UÇUCULAR YİNE OY KULLANAMAYACAK
Uçuş personelinin yıllardır süren “seçimlerde oy kullanamama” şikayetleri bu seçimde de devam edecek. TALPA’nın yaptığı başvuruya cevap veren Yüksek Seçim Kurulu bu konudaki talebi reddetmiş. Gerçekten tuhaf bir durum. Elin Iraklısı, Katarlısı 250.000 doları bastırıp bir daire alıyor yanında da bonus olarak vatandaşlık ve seçme hakkını kazanıyor. Sınırlardan koşarak geçen Afganı, Suriyelisi vatandaş oluyor ve oy kullanıyor. Bu ülkede doğmuş, çalışmış pilot ve kabin memurlarının büyük çoğunluğu ise oy veremiyor. Yurtdışındaki seçmenler açısından da uygulama adil değil. Adam Almanya’da , Sudan’da, Avustralya’da yaşıyor, emekli olsa bile dönmüyor. Ama bu ülkede yaşayan bizleri kimin yöneteceğine karar veriyor. Buna uygun bir sözümüz vardır hani “Bekara karı boşamak kolay” derler. Kardeşim bu ülkede yaşayan biziz, benzini 20 TL’ye, soğanı 30 TL’ye alan biziz. Tırışkadan bir esnaf lokantasında bir çorba, bir tavuk döner, bir ayrana 150 TL ödeyen biziz. Sen orada geçim sıkıntısı çekmeden oturduğun yerden bize lider belirliyorsun. 500 euro verip Türkiye’de uçak dahil 1 hafta tatil yapıyorsun, biz o otele kadar gidecek yol parasını denkleştiremiyoruz.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun