Bilindiği üzere Teknik A.Ş ile Çelik İş arasındaki Toplu İş sözleşmesi kilitlendi. Çelik İş in son derece mütevazi isteklerine karşı Teknik A.Ş yönetiminin tavrı gerçekten endişe verici. Çelik İş sendikasının zam istek çıtasını %14 gibi çok düşük bir seviyede tutmasına rağmen Teknik A.Ş, dolayısıyla THY yönetimin anlaşmaya yanaşmama tavrını anlayabilen beri gele…
Ne yapmak isteniyor?
THY A.O şemsiyesi altında %100 THY AO sermayeli Teknik A.Ş çalışanları her nedense üvey evlat gibi görülmekte.
Bu yanlış bakış açısına nasıl gelindi anlamak mümkün değil. THY A.O nun, Teknik A.Ş çalışanlarına yönelik ne garezi olabilir ki diye düşünüp duruyorum.
THY A.O ile Teknik A.Ş nin birbirinden ayrılmasına sebep olan çalışanlar değil ki…
THY çalışanlarına sözleşme sonrası 5000 TL verilir. Tekniğin sesi çıkmaz. Çünkü onların toplu iş sözleşmesi bitmiş ve 1500 TL ile geçiştirilmiştir. (itiraz edecek değiller ya)
Antalya’da yapılan motivasyon toplantılarında İlker Aycı AO çalışanlarına ve yöneticilere ekstra ikramiye verir Teknik A.Ş ye yönelik yine ses yok. İşin ilginç yanı Teknik A.Ş yönetimi bu yanlışı dile bile getiremez. Sonuçta, İlker Aycı bir şekilde (!) ikna edilir ve Teknik A.Ş çalışanları da bu ekstralardan nemalandırılır.
Burada suçlu İlker Aycı değildir. Ağlamayana meme verilmez denir ya işte öyle bir şey…
Gelelim pas bilet sorunlarına;
Bu konuda da üvey evlatlık devam etmekte. Bir çok kere hem de THY’nin Genel kurullarında,pas bilet kullanımındaki yapılan yanlışlığı izah ettiğim ve İlker Aycı’nın olumlu baktığını söyleyip, not aldığı pas bilet ve sinyorite konusunda hala gelişme yok.
THY A.O ana şirket Teknik A.Ş yan şirket gibi düşünülüyor olsa gerek…Halbuki THY’nin uçaklarının tüm bakım ve arızalarını giderip gerek uçuş ekibinin gerekse yolcuların emniyetli bir uçuş yapabilmelerini sağlayan Teknik AŞ çalışanları. Aynı zamanda da müşteri uçaklarına hizmet edip,yüksek miktarda maddi katkı sağlıyorlar.
Örneğin; Teknik A.Ş de Müşteri uçakları bölümünün ilk yöneticisi olmam nedeniyle yabancı uçaklara verilen hizmetin adam/saat ini çok iyi bilirim. Biz dar gövdeli uçaklarda,teknisyen adam saatini 80 dolar geniş gövdeli uçaklarda ise 130 dolar gibi bir rakama fatura (workorder)edip muhasebeye sunarken, Teknik A.Ş’nin çalışanları, teknisyenin yabancı uçaklara hizmet verirken kazandırdığı saat ücretini bir günde alamıyor.
Teknik A.Ş nin yönetim kadrosuna baktığım zaman son derece korkak bir yapı görüyorum. Yönetim kadrosunun aldığı ücretlerle çalışanların aldığı ücretlerde çok büyük fark var. Hal böyle olunca koltuğunu makamını korumak adına sorunlar yukarıya aktarılmıyor.
İlker Aycı Bey, Teknik yönetimine, nasıl gidiyor işler, var mı bir sorun dediğinde, her şey normal efendim. sorun yok diyorlardır. Malum sorun getiren yönetici sevilmez diye düşünüyorlardır.
İlker Aycı beyin zamanı olsa da Airlinehaber deki yorumlara bir baksa…Baksa da görse sorun var mı yok mu?
Teknik A.Ş yönetimi baksa da önemi yok. Ağızlarını açmaya korkarlar. Onlar zaten sorunu biliyor ama insanımızın genel yapısı gereği, “aman bana ne ben kendi maaşıma bakarım” diyorlardır.
Anlayamadığım konu; Sendikayı işveren seçti/seçtirdi…Sendika 3 senelik toplu iş sözleşmesi için %14 gibi çok ama çok komik bir istek yapıp yönetimin gözüne girmeye çalıştı. Buna karşı Teknik A.Ş yönetimi %8 dedi.
İşte o zaman ben tamam dedim. Bunlar,%14 de anlaştılar ve sendikayı sen %14 iste biz önce %8 diyelim sen itiraz et, pazarlık yapar gibi görünelim ve sonra sendikanız isteği olan %14 ü verelim diye senaryo hazırlamışlar diye düşündüm.
Yanılmışım…Teknik A.Ş nin son teklifi %9,17 Allah akıl Fikir Versin İnşallah…Ahmet Karaman sözleşme görüşmelerine girmiyor diye duydum. işi Fazıl beye ihale etmişler. Fazıl bey hesap uzmanı 2008 de THY’ye girmiş. Mesleği hesap uzmanı ya hemen ona devretmişler toplu iş sözleşmelerini. Adamcağız havacılığı ne bilsin. Sıradan bir iş yeri gibi görüyordur. Onun bakış açısı ile hepsi sıradan işçi.
Hesap uzmanına, iki kere iki kaç eder diye sormuşlar oda düşünüp siz kaç olmasını istersiniz efendim demiş misali.
İşte aynı böyle bir durum yaşanıyor. İlker Bey’in iki kere ikinin kaç olması gerektiğini bir an önce Fazıl beye söylemesi gerekiyor.
Toplu sözleşmelerde önemli olan ilk yüzdeli rakamdır. Sonraki dilimlerde enflasyon ve enflasyon +1 -2 gibi rakamlar hep fasa fisodur. (reel enflasyon hesaplanmadıkça)
Sevgili THY yönetimi;
Siz bu kafayla giderseniz önce sendikadan istifalar başlayacak. İlk önceleri dayanışma ödemek zorunda kalacaklar ve sonra bir başka sendika çatısı altında toplanmaya çalışacaklar. Sizler de boş durmayacaksınız e-devlet üzerinden kim nereye geçmiş onu bulup atmaya başlayacaksınız. Huzursuzluk diz boyu olacak. Bu iş veriminin düşmesine ve teknisyenin dikkatinin dağılmasına sebep olacak. İş dikkati dağılırsa ne olacak? Ona da siz cevap verin…
Ne gerek var ki. Sendikayı seçtiren sizsiniz. Sendikacılar şirketi sizden iyi düşünmüş ve %14 le karşınıza gelmişler. Belki de Fazıl Bey ile sendikacılar anlaştı ve son dakikayı bekliyorlardır. Birde bakarsınız ki %9,17 bir anda %14 olmuş. Tabii ki yerseniz.
Şimdi ne yapmak istiyorsunuz. Grevi isteyeceğinizi aklımdan bile geçiremiyorum. Ancak gidişat da greve doğru. Yasalarda başka çözüm de yok.
Her ne kadar yapılan toplu iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi bekleyen diğer kurum ve kuruluşlar tarafından örnek teşkil edilme riski varsa yani çalışma bakanlığı sendikalara ve devlet teşekküllerine ikaz edip % li rakamları fazla vermeyin tarzında görüş ilettiyse (Gerçi THY özel şirket statüsünde ama yinede dikkat çekebilir) onunda kolayı var. Toplu iş sözleşmesi öncesi yapın bir iyileştirme sonra sözleşme maddelerini tartışın. Veya, her kadroya seyyanen verilecek rakamları yüksek tutun. (seyyanen verilen rakamlar dikkat çekmez aralara kaynar gider)
Neyse artık yazıyı sonlandıralım.
Sonuç olarak;
Top yine İlker beyin ayağına geldi… Hadi İlker bey, sıktı bu iş artık. Fazıl beyi arayın ve iki kere ikinin kaç olması gerektiğini tekrar söyleyin.
NOT/ Tüm havacılık çalışanlarının sesi kulağı olan Airlinehaber’e iş yerlerinde erişim yasağı konduğunu duymaktayım. İyi yapmışsınız. Çalışma saatleri içinde okumak ve tartışmak bence de yanlış. Okumak isteyen mesai saatleri dışında evden,cepten her yerden okuyabilir.