Son sözü 4 yılda bir en güzel şekilde seçmen söylüyor.
Demokrasinin güzel tarafı, sandıktan vatandaşın her zaman haklı olarak çıkmasıdır…
Seçim sonuçları vatana millete hayırlı olsun.
Ülkenin bütününü ilgilendiren bu sonuçlar havacılık sektörünü de oldukça yakından ilgilendirmekte. En fazla THY ve ortak kuruluşlarını…
Nasıl mı? Şöyle;
THY’ye yönetici atamalarının nasıl yapıldığı hepimizin malumu.
Bu gerçekliğe bağlı olarak sormak istiyorum: Bu seçim sonuçlarından sonra atamalar kim tarafından yapılacak, hangi kriterler göz önüne alınacak; Maliye Bakanlığı mı, Başbakanlık mı, Cumhurbaşkanlığı mı?
Bu seçimin gerçek kaybedeni kim ve kimler?
İktidar seçimi kaybedince kendi bürokrasisi de otomatik olarak kaybeder.
Liyakat temelinde olmayan, siyaset temelinde yapılan atamaların ömrü siyasi iktidarın ömrüne paraleldir.
Bir de, yeni seçilen milletvekilleri ile, siyaset sahnesinde artık fayda getirmeyen akrabalık ilişkileri, yerini siyaset sahnesine yeni giren milletvekilleri ile beraber etkin olacak akrabalık ilişkilerine bırakma durumu var…
Yeni kurulacak hükumeti kimler oluşturacak, bakanlıklar nasıl paylaşılacak, erken seçim mi olacak bunların hepsi THY ve THY yöneticilerini yakından alakadar etmekte...
AKP, seçim değerlendirmesini yaparken kendi bürokrasisini bu değerlendirmenin dışında tutmayacaktır, diye düşünüyorum
Beraber kazananlar beraber kaybedeceklerdir. Ki olması gereken de budur…
Bu kişilerin havacılık sektöründe, kendilerine çok fazla yer bulabileceğine ihtimal verilmiyor.
Kendilerini kaf dağında görenler şimdi acil iniş yapmak zorunda kalınca, indiklerinde kendilerini karşılayan kimseyi bulamayacaklar. Ne derler? Çıkarken gördüğün herkese selam ver; ver ki inerken kolay olsun…
Dün, kibirden randevu vermediğiniz insanlar bugün size randevu verecekler mi? Atalarımızın ne ekersen onu biçersin dediğini hiç duymadınız mı? Duymaz olur musunuz? Ama güç sarhoşluğu böyle bir şeydir işte: Atalarının söylediğini artık tınmazsın…
Neymiş, en güzeli adaletle hükmetmek ve herkesin hakkına saygılı olmakmış. Ancak bu ifadeler güçlüyken söylenince daha anlamlı oluyor.
Havacılık bilgi ve tecrübeleri herkes tarafından kabul edilen(!) eski Yönetim Kurulu Başkanı, eski Satış Genel Müdür yardımcısı gibi “guru”lar, sektör tarafından hemen transfer edilmeye çalışılacaktır:)
Kendi şirketlerini kuranlar, kendi şirketlerinde yöneticilik yapmaya devam ederler artık…
Ortaya çıkan tablo THY iş modelini ne kadar etkileyecek, izleyip göreceğiz.
THY’nin gücünün hep tek parti iktidarından geldiğini söyleyenler şimdi ne söyleyecekler acaba?
Bu THY içinde bir fırsattır, bir değişim içine girecekse, liyakatı ön planda tutmalı, kendi reklamlarını yapmak, kendilerini ön plana çıkarmaya çalışanlara dikkat etmelidir.
Oluşacak siyasi tabloya göre daha net yorum yapma imkanımız yakın zamanda ortaya çıkar…
Şimdilik türbülans var, ancak yakın zamanda acil iniş deklare edilir mi görelim bakalım…